18. NEFRET KORKUSU

704K 31.2K 239K
                                    

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Laura Marling, What He Wrote
Radiohead, Street Spirit
Erkin Koray, Sevince

Şarkılar: Laura Marling, What He WroteRadiohead, Street SpiritErkin Koray, Sevince

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beni kötü bir insan olmaya sürükleyen gerçekleri düşündüm. Kötülüğümle yüzleşmiş o insanların gözleri tam karşımda sanki bana baktılar. Hepsinin bakışları birbirine benziyordu, hepsinin dikenleri, bir diğerinden sonra daha fazla acıtıyordu. Keskindi, acılıydı, mahvederdi ama dimdik durmaktan hiçbir zaman vazgeçmemiştim.

Unutamadığım bir anı vardı. On yedi yaşımdı, on sekizinci yaş günüme bir gün kalmıştı. Okuduğum lisedeki kimse beni sevmezdi, yanlarından geçerken sustukları ama arkasından söylemedikleri laf kalmayan o kız bendim. Ne olursa olsun, onların yanından geçmeye devam eden ve çenesini dik tutan Helin'in şu an olsa yüzüne büyük bir tokat indirirdim çünkü insanlara inanmayı hiçbir zaman bırakmamıştı.

Doğum günlerinden nefret ediyordum. Doğum günlerinden dört yaşım nefret ediyordu, beş yaşım, altıncı yaşım, yedinci yaşım. Doğum günlerinden geçmiş olan ve gelecek olan bütün yaşlarım nefret ediyordu ve edecekti de çünkü masumiyet, doğum günlerinin gecesinde yok olmuştu.

O on sekizinci yaşımda, on sekiz kere tekrar tekrar kendimden nefret ettim, on sekizinci yaşımda insanlara kötülük yapmadan önce kendime en büyük kötülüğü yaptım ve her şey daha farklı olsun diye bir adım atmak istedim çünkü insanlara inanan bir tarafım vardı ve hayallerinde mutlu olacağına inanan bir tarafım.

On yedi yaşımın son günü, okulda tanıdığım herkese bir mesaj attım ve sonraki gün on sekizinci yaşımı kutlayacağımı, herkesin davetli olacağını söyledim. Fazla işlek olmayan ama cebimdeki bütün parayı verebileceğim bir kafeyi kapattırdım, on sekiz yaşıma uygun bir elbise giydim ve kendime kocaman bir pasta aldım. Özellikle lanetimi silmek için doğum günü pastama beş tane mum diktim, laneti silmek için yepyeni bir insan olmak istedim.

İyi bir insan, on sekiz yaşında bir kız olmak istedim.
İnsanlar da bana şans verirler sandım.
İnsanlar bana o şansı vermediler.

Trajikomik bir şekilde doğum günüme kimse gelmedi ve dalga geçmek için bir çelenk gönderdiler; çelengin üzerinde 'İyi ki doğdun!' yazıyordu ve bir mezarlığa gönderilecek türdendi. Bana olan nefretlerini bu şekilde kusarlarken hiçbirisi bende bırakacağı izi düşünmemişti, doğum günlerimin ben de bıraktığı izleri de.

Doğum günümü unutmayan tek bir kişi vardı, o da dayımdı. Unutmamı istemiyordu, unutmayı istemiyordu. Kafedeki masanın karşısındaki televizyonda küçüklük fotoğraflarım dönmeye başlamıştı, dayımla olan fotoğraflarım art arda sıralanıyordu. Sonunda doğum günün kutlu olsun, yazıyordu. Vazgeçmemiş, her zaman kurduğu o meşhur cümlesini de kurmuştu: Her doğum gününde beni hatırlamayı unutma.

SOKAK NÖBETÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin