bölüm 6 | akşam yemeği

3K 298 204
                                    


Arabayı park ederek çantamı alıp  kantine doğru ilerlemeye başladım. Hoseok'la sahile gitmemizden iki gün geçmişti. Artık eskisinden daha çok konuşuyor, birbirimize daha yakın davranıyorduk.

Sanki hiç gitmeyecekmiş gibi birbirimize alışmıştık.

Kantine girdiğimde her zamanki yerlerinde oturan arkadaşlarımın yanında doğru ilerledim.

Ardından "Günaydın" diyerek bana ayrılan sandalyeye oturdum. Onlarda sohbet etmeyi bırakmış bana odaklanmışlardı. "Gidecek miyiz?" diye sorduklarında yine bahane üretmeye başlamıştım.

"Hoseok evde onu tek bırakamam '' demiştim sessizce. '' O da gelir Hyung '' dedi Jungkook. Bahanemi hemen bulup "Öyle ortamların insanı olduğu söylenemez '' dedim kestirerek. Onlar da üstelemeyip başka bir konu açtıklarında ders saati gelene kadar konuşmuş, ders başladığında yanlarından ayrılmıştım.

Uzun derslerden sonra aldığım notları toplarken yanıma gelen hoca nedeniyle  duraklamıştım.

''Biraz konuşalım mı Yoongi?" dediğinde  başımı olumlu bir şekilde salladım. Önden kendisi ilerlerken ben de arkasından yürümüş ardından bir kenarda durmuştuk.

"Yoongi, gerçekten çok çalışkan bir çocuksun. İleride başarılı bir cerrah olacağına eminim" dediğinde anlamıştım. Amcam bağış yapsın diye konuşuyordu işte. Her dönemde olduğu  gibi. '' Sizin gibilere layık bir kurum olmak için bağışlarınıza için ihtiyacımız var. '' Bingo! Tam da tahmin ettiğim gibi! Her sene binlerce lira veriyorduk zaten bunlara ne gerek vardı ki?

''Amcama bu isteğini bildireceğim '' dedikten sonra hocayı arkamda bırakarak yürümeye  başladım. Çalışkan biri olmama rağmen ketum ve suratsız bir insan olarak tanındığım için pek sevilmezdim. Bunun yanısıra amcamın parasından dolayı hocalar peşimde koşardı.

Okuldan çıkarak arabaya bindim. Uzun  yolculuğun ardından eve gelebilmiştim.
Arabadan inerek çantamı sırtadım. Eve  girdiğimde Hoseok'u televizyon karşısında görünce gülümsemiştim. Geldiğimi belli etmek için "Koltuğu sevdin gibi" dediğimde
"Hoşgeldin Yoongi"demişti gülümseyerek.

Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra salona geçtim. "Akşam yemeği için ne istersin" dediğimde  "Ben de yapmak istiyorum Yoongi ... lütfen" diyince başımı onaylarcasına salladım.

Artık eskisine oranla daha iyi yürüyebildiğinden destek olarak sadece elini tutmakla yetinmiştim. Mutfağa geçtiğimizde "Aslında bir tarifim var" dediğinde merakla ona doğru dönerek "Ne yapacaksın ki?"diye sorunca "Adını bilmiyorum..... Ama adı Yoongi olabilir" dediğinde gülerek kabul etmiştim.

Gereken malzemeleri bana söylerken ben de tezgahın üstüne eşyaları koyuyordum. Saydığı malzemeler bittiğinde tezgahın başına geçerek malzemelerin birkaç tanesini karıştırmaya başladı. O sırada "Yoongi sen de bunları doğrar mısın?" dedi soğanları işaret ederek.

Onlayarak işin başına geçtiğimde o işini bitirmiş yaptıklarımı kontrol etmek için arkamda duruyordu. O kadar yakınımdaydı ki boynuma değen sıcak nefesi sonuna kadar hissediyordum. Nefesi dikkatimi dağıtıyor, işimi yapmamı engelliyordu. Sakin olmaya çalışmama rağmen elimin titremesine engel olamıyordum.

"Yoongi" dedi elini bıçağı tutan elimin üstüne koyarak. Ben ise "E efendim" diyebilmiştim kekelememeye çalışarak. "Ellerin titriyor Yoongi. Elini keseceksin"dedi daha da yaklaşarak. Siktir. Bu adam napıyordu. Yavaş hareketlerle elimdeki bıçağı alarak çıkmama izin vermemiş, aksine diğer tarafıma da diğer elini koyarak soğanı doğramaya başladı.
Ellerim tezgahın üstünde öylece dururken kendisi benim aksime sakince işini yapıyordu.

mi casa | sope [düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin