bölüm 16 | 02.34

2.5K 259 177
                                    


Hoseok arabasını kardeşinin evinin önüne durdurmuş fakat inecek cesareti bulamamış bir süre beklemişti.

"Ya benden nefret ediyorsa?" diye sordu eşi Yoongi'ye. Başını direksiyona yaslayarak. Deli gibi korkuyordu bundan.
"Seni hala sevdiğine eminim." dedi Yoongi ona teselli  vermek istercesine.

Hoseok sessizce arabadan inince Yoongi de inerek eşinin yanına gitmiş -yanındayım- dercesine gülümsemişti.

Eve doğru ilerlediklerinde Hoseok'un titreyen elleri zili çalmasına engel olunca Yoongi onun yerine zile  basmış ardından ellerini onun ellerine kenetlemişti adeta.

Hoseok eşinin elini gerginlikle tutarken farketmeden daha sıkı tutuyordu sanki.
Kapı açıldığında hizmetli kadın yol verdiğinde korkak adımlarla içeri giren Hoseok'a eşlik ederek içeri girdi Yoongi.

O sırada mutfaktan çıkan Namjoon tedirgin bakışlarla yanlarına gelip "Burada ne işin var Hoseok?" dedi sorgularcasına. Büyük ihtimalle Taehyung evdeydi.

"Artık gerçek bir abi gibi kardeşimin yanında durmaya geldim Namjoon" dedi bu sefer Hoseok kararlı bir şekilde kardeşinin onu isteyip istemeyeceğini bilmezken.

Namjoon cevap vermek istediğinde kırılma sesi bölmüştü sesini. Gözler o sesin olduğu tarafa dönmüştü.

Bu Kim Taehyung'du

Abisini deli gibi özleyen Kim Taehyung

Genç çocuk titreyen bacaklarıyla korkak adımlarla abisinin yanına ilerlerken yere yığılacakmış gibi hissediyordu. Omzunda taşıdığı yükler  ağır gelmişti artık kendisine.

"Hyung?" dedi Taehyung. Kalın ama bir o kadar da güzel sesiyle. Hoseok'un da hatırladığı gibi ilk önce sol gözünden bir gözyaşı süzülürken ardı sıra akmaya başladı gözyaşları.
Ağzını açmaya yeltenmiş fakat bir şey söyleyememiş yumruk yaptığı elini omzuna geçirmişti saf bir öfkeyle.

Fakat Hoseok yumruktan  pek etkilenmemiş dolmuş gözleriyle kardeşini izlemişti. Onun güzel yüzünü incelemişti. Elini kaldırarak kardeşinin göz yaşını silmişti.

"Benim güzel kardeşim" 

Onun için yapmadığı şey kalmamıştı abisinin. Ama Taehyung'un güzel yüzü  buna değerdi. Taehyung'u o kadar çok seviyordu ki onun için kendini bile feda ederdi. Etmişti de.

Özlemle sarılmıştı küçük kardeşine genç adam. Ama diğer elini de eşinden ayırmadı, hatta Yoongi ellerini ayırmaya kalktığında daha sıkı sıktı genç adam eşinin elini. Ondan güç almak istercesine.

Hoseok kardeşinin sarı saçlarının kokusunu içine çekerek öpüyordu.
Bu manzaraya şahit olan Yoongi bir sızı hissetmişti kalbinde.

Abisi.

Ölen abisi.

Taehyung şanslıydı. Abisi aniden çıkagelmişti. Ama Yoongi o kadar da şanslı değildi. Abisini bekleyecek umudu bile yoktu aslında.

İki kardeş birbirlerinden ayrılmak istemiyordu. Sımsıkı sarılıyorlardı birbirlerine. Annesi görseydi eğer bu manzarayı kesinlikle çok sevinirdi.

Hoseok ne yaşarsa yaşasın unuturdu konu kardeşine geldiğinde. Ondan güç alırdı. Artık güç alacağı birisi daha vardı Hoseok'un

Eşi Yoongi.

Küçük bedeniyle bir duvardan daha sağlam olan Yoongi.

İki kardeş birbirinden uzaklaştığında kızarmış gözleriyle birbirlerine baktılar bir süre.

mi casa | sope [düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin