Sonunda 10 K olduk! Yanımda olan herkese teşekkür ederim. Beraber büyümek dileğiyle ❤️
cilekli_pudinginiz 10 k olduğumu gördüğünde bana bunu attı. Yanımda olduğun için teşekkür ederim❤️✨
Sevgilim, aylar oldu. Ve sen hala yoksun. Bir bilsen ne kadar özlediğimi seni...Aylardır kokundan mahrum bırakıyorsun beni. Sanırım bunun için seninle küseceğim. Arkadaşlarım da sana çok kızmış sanırım. Senin adını duyduğunda bile sinirleniyorlar, beni terk ettiğini söylüyorlar. Ama ben bunlara inanmıyorum. Beni terk etsen kalbimin sıcaklığının sebebi ne peki? Senin için atan bu kalbim yorulmadı hala. Günler geçtikçe seni daha çok özlüyorum. Ellerim üşüyor sen yokken. Kalbimi ısttığın gibi gelip ellerimi de ısıtsan ya?
Uzandığım yerden Namjoon'un sesiyle doğruldum. Heyecanla "Haberler iyi" diyerek yanıma oturdu. "Ona artık çok yaklaştık"
Pek belli etmeyerek gülümsemekle yetinmiştim ama içimde kanatları yaralı kelebekler kanat çırptı hayatta kalmak istercesine. Hala bir umut vardı. Bunu biliyordum ve buna ihtiyacım vardı.
Belki açan kiraz çiçeğidir
Belki bitirir bu kışı
Özledim seni, özledim seni
Bekle biraz daha,
Sadece birkaç gece daha
Gelip seninle buluşacağım
Sana geleceğim
Soğuk bir kıştan geçiyorum.
Bahar yeniden gelene dek
Çiçeklerin açtığı günler gelene dek
Kal lütfen,
Biraz daha kal orada.✨
Arabamı şehir dışına doğru sürerken ezbere bildiğim yollardan geçtim. Gün yavaş yavaş batarken gökyüzü turuncuya boyandığında gelmem gereken yere ulaşarak arabayı durdurum.
Yaz ayına rağmen esen rüzgar tenimi okşuyor saçlarımı dağıtıyordu saçlarımı.Fakat bunu pek de umursamayarak büyük kapıdan içeri girdim.
Şehirden uzak bu yerde rüzgarın savurduğu yaprakların ve kuş seslerinden başka bir şey duyulmuyordu koca arazide.
Anne, baba, abi ben geldim.
Buruk bir tebessümle karşımdaki mezarlara baktım. Dolan gözlerimi mezarlardan birine çevirdim.
Anne, verdiğim sözü tutuyorum. Derslerim çok iyi, sanırım iyi bir doktor olacağım. Hocalarım beni çok övüyor, başarılı olduğumu söylüyorlar. Öyleyim de, çok çalışıyorum çünkü. Pes ettiğimde ise aklıma sen geliyorsun hemen. Biliyorum çünkü, sen olsaydın pes etmemi asla istemezdin. Söz veriyorum, doktor olduğumda istediğin gibi çok dürüst bir doktor olacağım.
Güldüm. Başımı yasladığım mezar taşından doğrularak elimin tersiyle gözlerimden akan yaşı sildim. Onlarsız aldığım her nefes yıllar geçmesine rağmen acı veriyordu.
Kalbimin tam ortasındaki yara izi yıllara inat geçmemişti, geçmemişti ama tam o yaradan öpmüştü beni Hoseok. Yara hiç yokmuş gibi hissettirmiş, fakat öpücüklerini kesince biraz daha derinleşmişti yara izi.Gözlerimi diğer mezara çevirdim.
Baba, ben evlendim.
Parmağımdaki yüzüğe kaydı gözlerim.
Merak ediyorum, hayatta olsan kızar mıydın ki bana? Biliyorum, bu inandığın dinde yasaklı bir şey. Onlara 'tanrının lanetlediği kişiler' deniliyor. Ama baba tanrının 'lanetlediği' o adama aşık oldum ben. Onu lanetleyen tanrı benim karşıma çıkardığında birbirimizin kaderi olmuşuz bile. Biliyor musun babasından kaçıyormuş. Çünkü babası kötü birisi, o benim kadar şanslı değil. Sen gördüğüm en iyi babasın. Teşekkür ederim, varlığında da yokluğunda da beni her zaman saran kollarının sıcaklığını hissettirdiğin için.
Yapayalnız hissediyordum.
Ya da zavallı.
Sadece bir abi değil, sen benim en yakın arkadaşımdın, hep öyle kalmaya devam edeceksin. Küçükken de anne ve babamdan sakladığım her şeyi sana söylerdim hatırlıyor musun? Onu ne kadar sevdiğimi de ilk sana söyleyeceğim. Eski günlerdeki gibi.
Abi, biliyor musun en az senin kadar mükemmel bir abiyle evlendim. Çünkü o, ne kadar kırılgan olsa da kardeşinin yanında sapasağlam bir duvar gibi dayanıklı. Sanırım onu bu yüzden bu kadar çok seviyorum. Ah! pardon ben onun her halini seviyorum. Benim için çok özel. O benim ailem. O kardeşini çok seviyor, senin beni sevdiğin gibi. Küçük kardeşi de ona muhtaç benim sana olduğum gibi. O şimdi abisini çok özlüyor, benim gibi. Sanırım onu en iyi anlayacak kişi de benimdir.
Dakikalar geçtikçe bitiyor gibi hissediyor, attığım her adımda düşecek gibiydim. Özlem içinde yanan ruhum bedenimi küle çeviriyordu adeta.
Hava yavaş yavaş kararırken gitmem gerektiğinin farkına vararak oturduğum yerden kalktım. Gitmek istemiyordum fakat kalmak için bir sebebim yoktu bu yerde.
Yeniden arabama bindiğimde sahile doğru yol aldım. Kısa sayılacak yolculuk sonrasında kendimde arabadan inme cesaretini zorla da olsa bularak indim.
Dalga sesleri kulaklarıma ritmik bir şekilde dolarken yere oturdum. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes çektim içime. Burnuma dolan koku gülümsememi sağlarken yakından gelen araba sesi yüzünden kapalı gözlerimi açarak arkaya döndüm.
Burada birilerini görmek garipti. Buraya geldiğim günden beri benden başkasına rastlamamıştım. Arabadan inen kişi kadrajıma girdiğinde kalbime defalarca tekme atılıyormuş gibi hissettiğimde ellerim arasındaki toprağı sıktım acısını gizler gibi.
Karşımda gördüğüm beden yüzünden bedenim kaskatı kesilirken, çığlık sesleri yükseliyordu kafamın her yerinden. Bedenimi etkisi altına alan şok nefesimi dahi kesiyordu. Ayağa kalkıp karşımdaki kişiye doğru yürüyerek tam önünde durduğumuzda ona dokunma cesareti bulamamıştım bir kez daha.
Gözlerimi yüzünde gezdirerek silikleşen yüzü taptaze bir şekilde yeniden hafızama kazınmasının tadını çıkardığımda gözlerimi gözlerine sabitledim.
"Bu sefer hayal olmadığını biliyorum, hiçbir hayal bu kadar güzel olmaz. Bu sadece senin gerçekliğinin güzelliği"
Devam edecek...
Sizi seviyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mi casa | sope [düzenlendi]
Fanfiction'bu ayrılmamız hem gidiş hem kalıştır ikimiz için; sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle, ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle' #2 SOPE (24.11.19) #1 SOPE (06.12.19)