bölüm 31| ring

1.7K 183 119
                                    


Uzun bir aradan sonra yeniden selam❤️ 
Bölümleri geç attığımın farkındayım sanırım son bölümlere yaklaştığım için içimde biraz hüzün var bu yüzden bölüm atmak istemiyorum çünkü bu kitabı gerçekten çok seviyorum bitirmek beni çok üzüyor. Umarım tam olarak sorunumu anlatabilmişimdir.
İyi okumalar💜

Silah sesi kulaklarına dolmasıyla gözleri yere düşen eşini bulduğunda kalbine atılan ağır darbe nefesini kesmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Silah sesi kulaklarına dolmasıyla gözleri yere düşen eşini bulduğunda kalbine atılan ağır darbe nefesini kesmişti. Bağlandığı yerden kurtulma isteğiyle tahta direği kırmak istercesine çekmeye çalıştığında bir yandan gücü yettiği kadar bağırıyordu.

"Dayan sevgilim, yalvarırım dayan"

Fakat ne bağırması ne de tahtaya savurduğu tekme bir işe yaramıyordu. Gözlerinden akan yaşlar önünü görmesine engel olmasına rağmen var gücüyle vurmaktan vazgeçmiyordu.

Bir süre sonra bağlandığı tahta direk darbelerine karşı dayanamayarak kırıldığında zorla da olsa ayağa kalkarak koşar adımlarla eşinin yanına ulaştığında bağlı elleriyle genç çocuğun yüzünü elleri arasına aldı.

"Kapatma gözlerini, yalvarırım bana bak" dedi kanlar içindeki bedeni kendine çekerek. Bedeni zangır zangır titriyordu. Terler arasında kalmış yüzüyle zorla da olsa gülümsüyordu eşi ona.

Her şey yolundaymış gibi.

Ellerini kanayan yaranın üzerine koyduğunda üstesinden gelebilecekmiş gibi hissediyordu. Fakat nafileydi.

"Özür dilerim"

Dudaklarından dökülen tek kelime buydu. Ne diyeceğini bile bilmiyordu çünkü. Aklını kaybetmiş gibiydi.

"Özür dilemene gerek yok sevgilim. Her şey bitti. O adamdan kurtulduk değil mi?" dedikten sonra gülümsedi belirgin diş etleriyle. Hoseok'un en sevdiği manzaraydı bu. Başka bir zaman olsa defalarca öpebilirdi bu gülüşünden.

"Sana bir şey vermem gerekiyor" dediğinde zorla da olsa hareket ettirebildiği tek eliyle cebinden çıkardığı metali elleri arasına aldı. Kanlı elleriyle titreye titreye cebinden çıkardı hediyeyi. Ardından kolları arasında olduğu genç adamı buldu gözleri.

"Hoseok, sevgilim belki son nefesimi vereceğim. Fakat bu kollarının arasındayken o kadar önemsiz ki. Seni seviyorum Hoseok."  Genç adam kucağındaki bedeni biraz daha çekti kendisine. Titreyen dudaklarını dudaklarına bastırdı aşık olduğu çocuğun. Gözyaşları her geçen dakika artıyordu. Dudaklarının arasından kaçan hıçkırıklara engel olamıyordu bunun için de çabalamıyordu zaten.

Korku bedenini ele geçirirken her nefes alışında zehirli bir gaz soluyormuş gibi öldüğünü hissediyordu.

Yaralı çocuk avucu içindeki halkayı parmaklarını aralayarak gösterdi genç adama. Ardından parmakları arasına aldığı metal yüzüğü eşinin kemikli parmağından geçirdi.

mi casa | sope [düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin