Namjoon hafta sonu tatilinin vermiş olduğu rahatlıkla odasının balkonundan manzaranın tadını çıkararak bir yandan da kitabını okurken kapı açılma sesiyle gözlerini kitaptan ayırarak o tarafa doğru yöneltti.Balkona giren Taehyung'un kızarık gözleri manevi abisini telaşlandırdığında abisi ayağa kalkarak kardeşinin yanına ilerledi.
"Tae, neyin var? Noluyor" dediğinde yere sabitlediği bakışlarını abisinin gözlerine sabitleyen Taehyung, göz yaşlarını daha fazla tutamayarak serbest bıraktı.
Hiçbir şey anlamayan Namjoon kardeşine sımsıkı sarılmakla yetinirken geri çekildi bir cevap almak istercesine.
"Her şeyi hatırlıyorum. Her şeyi hyung" dediğinde ufak çaplı hıçkırıkları yükselmişti. Namjoon her bir zerresine kadar gerildiğini hissetmişti bu sefer. Böyle bir şeyin olmasını aklı almıyordu.
"Tae. Geçti, her şey geçti biz çok mutluyuz." dedi aklına ilk gelen cümleyi söyleyerek.
"Abim, abim nerede?" dedi bu sefer kendini ikna etmek istercesine.
"Yoongi'yle beraber. Biraz tatil yapacaklar" dedi teselli vermek istercesine. Sonuçta ona yakalanmamak için şehirden kaçtıklarını söyleyemezdi.
Çalan telefon ayrılmalarını sağlarken arayanın Yoongi olduğunu gördüğünde gülümsedi Namjoon. "Bak onlar da bizi arıyor" diyerek telefonu açarak kulağına götürdü.
"Yoongi, nasılsınız?" dedi mutluymuş gibi bir sesle. "H-hyung. Götürdüler" dediğinde sesi kesilmişti. Namjoon kaşlarını çattığında Taehyung'da kısık da olsa duyduğu ses yüzünden dikkatini oraya vermişti.
"Yoongi, neler oluyor?"
"Götürdüler Hyung, onu götürdüler" dediğinde sesler yeniden kesilmişti. Namjoon'un boğazı düğümlenirken sesini çıkarmakta zorlanıyordu. "Yanına geleceğim Yoongi. Orada kal" diyerek telefonu kapattığında titreyen eliyle telefonu cebine koydu.
"O adam değil mi?" dedi titrek bir sesle Taehyung. Namjoon bir şey diyemediğinden başını onaylarcasına sallamakla yetinmişti.
"B-Beni istiyor değil mi?" dedi sesi git gide kısılarak. Namjoon istemese de başını sallayarak hızla yürümeye başladığında odasındaki gardırop kapaklarından birini açarak kilitli kasanın önünde diz çöktü. Hızlı hareketlerle girdiği şifreyle kasa açılırken çıkardığı silahın şarjörünü doldurarak kemerinin arasına sıkıştırdı.
"Ben de geleceğim Hyung!" dedi yüksek bir sesle. "Asla" sesi gayet net çıkmıştı.
"Gelmeme izin vermesen bile geleceğim""Seni oraya nasıl götürmemi beklersin Taehyung. Bu avuçlarına düşmekten başka bir şey olmaz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mi casa | sope [düzenlendi]
Fanfiction'bu ayrılmamız hem gidiş hem kalıştır ikimiz için; sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle, ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle' #2 SOPE (24.11.19) #1 SOPE (06.12.19)