troubled boy

6.9K 672 174
                                    

Bir yıl. Kim Taehyung'ın karşı komşum olduğunu öğrenmem ve ona aşık olmamla geçen süre tam olarak bir yıldı. Ben her geçen gün ona kapılmaya devam ederken, o da beni her gün görmezden gelmeye devam etti.

Kim Taehyung, eğlence düşkünü bir adamdı. Onu tanıdığım bu bir yıl içinde, neredeyse her gün evinde başka bir kızı -ve bazen kızları- ağırlıyordu. Onun için ağlamadığımı, kalbimi acıtmadığını söylesem bu koca bir yalan olurdu ama ben gerçekçi bir insandım. Taehyung ile aramızda hiçbir şey olmayacağını, onun beni hiçbir zaman sevmeyeceğinin bilincindeydim.

Apartmanımızdaki tek öğrenci olmayan kişi Bayan Min, emekli öğretmen ve otoriter bir kadındı. Ve tabiki her gün gürültü yapmaktan çekinmeyen Kim Taehyung'dan nefret ediyordu. Aynı zamanda apartman yöneticiliği de yapan Bayan Min, her ay apartman sorunlarını konuşmak için toplantılar düzenlerdi ve bu toplantılara katılmayan tek kişi Kim Taehyung'dı ve toplantıda sorun olarak bahsedilen konu ise, yine Kim Taehyung'dı.

İşte o böyle bir adamdı. İyi ya da kötü, herkesin hayatında büyük bir etkiye sahipti. Tabi, en çok da benim.

"Lisa, o çocuğu artık unutman gerek," dedi Jisoo mutfakta ikimiz için birer kahve hazırlarken. "Bu hafta sonu olacak toplantıdan sonra eminim ki, Kim Taehyung'ın bu apartmanda daha fazla barınmasının hiçbir yolu yok."

Benimle alay eden arkadaşım Jisoo'ya baktım. Buraya geldiğim ilk zamanlarda tanışmıştık. Benden bir üst sınıftaydı ve çok güzeldi, benim aksime oldukça sosyaldi. Hala benimle neden arkadaşlık yaptığını sorguluyor olsam da, onu çok seviyordum ve beni hiçbir zaman yalnız bırakmadığı için ona minnettardım. Büyük ihtimalle hayatımda Jisoo olmasaydı, bu küçük dairemde Kim Taehyung'ın uğruna döktüğüm gözyaşlarımda boğulacak ve yalnız bir ezik olarak bu dünyadan göçüp gidecektim.

"Kim Taehyung fan kulübü üyelerinin buna izin vereceğini sanmıyorum." Jisoo sözlerime kıkırdarken başıyla beni onayladı.

Bahsettiğim fan kulüp tabiki mecazi anlamdaydı ama apartmanda -benim gibi- onun uğruna ölecek çok fazla insan vardı. Her toplantıda Bayan Min, Kim Taehyung'ı apartmandan postalamak için oylama yapıyordu. Kim Taehyung'ın zavallı fanları(!) ise onun burada kalması için büyük bir savaşın içine giriyor, onun için mücadele ediyorlardı ve bir şekilde Bayan Min'i ikna etmeyi başarabiliyorlardı.

Ama bu sefer, durumlar daha ciddiydi. Çünkü Taehyung geçen gece o kadar fazla gürültü yapmıştı ki, benim bile ona olan tahammülüm neredeyse bitiyordu. Neredeyse diyorum çünkü benim her zaman Kim Taehyung'a karşı bir zaafım vardı ve bu asla değişmeyecek tek gerçekti.

"Akşam gelmeyeceğine emin misin?" Jisoo kahveyi elime tutuştururken sordu. Başımı hayır anlamında salladığımda gözlerini devirdi. "Yine bütün gece o salağı düşünüp ağlayacaksın değil mi?"

Sözlerine kıkırdadım. "Hayır tabiki, ders çalışacağım."

Jisoo bana inanmayan gözlerle bakıyordu ve haklıydı da. Söylediklerim tamamiyle yalandı. Yapacağım tek şey, tam olarak en yakın arkadaşımın söyledikleriydi. Kim Taehyung hakkında hayaller kurup, sonra onun evinden gelen gürültüler eşliğinde ağlayarak uyuyakalmak.

Klasik bir Lalisa Manoban günü, tam olarak böyleydi.

Klasik bir Lalisa Manoban günü, tam olarak böyleydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kısa bir hikaye olacak. Bölümlerde genel olarak bu uzunlukta olacak. O yüzden lütfen neden bu kadar kısa diye bana kızmayın. :')

Sınır;
Vote, +50
Yorum, +15

apartment fourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin