shy girl & perky boy

5.6K 655 194
                                    

Uyandığım an hissettiğim ilk şeyin Taehyung'ın saçlarıma kondurduğu hafif öpücükleri olacağını tahmin dahi edemezdim. Her şey hala birer rüya gibiydi benim için. Bir gün geldiğinde, uzaktan izlediğim çocuğun kolları arasında uyanacağımı bilmek, hayallerimin bile ötesiydi.

Gözlerimi zorlukla açtığımda, hala onun sert göğsünde yatıyor olduğumu fark ettim. Uyurken hareket etmeyen duramayan ben, yerimi sevmiş olmalıyım ki kıpırdamamıştım bile.

"Ne zamandır uyanıksın?"

"Oldukça uzun bir süredir," dedi boğuk sesiyle. Dudaklarıma yayılan gülümsemeye engel olamadım. Şu an onunla bu yatakta, sarılmış bir halde yatıyor olmam yanlıştı belki ama kendime engel olamıyordum. Kalbim mutlulukla çırpınıyordu o hala saçlarıma öpücüklerini kondurmaya devam ediyorken.

"Hatırlıyor musun?" diye sordum tereddütle. Beni sevdiğini söylemişti ve ben bunu unutmasını istemiyordum.

"Evet, her şeyi hatırlıyorum." dedi kısık bir sesle gülerken. "Beni aldattığını da hatırlıyorum, Lalisa."

Bu sefer gülen taraf ben olduğumda, başımı hafifçe kaldırdım ve şişmiş olduğuna emin olduğum gözlerimle ona kısa bir an baktım. Geceden kalma olduğu her halinden belliydi ama buna rağmen yine de, nefesimi kesecek kadar iyi görünüyordu.

"Beni sevdiğini söylediğinide hatırlıyorum, çirkin şey."

Duymayacağını, duysa dahi hatırlamayacağını düşünmüştüm fakat tabiki o Kim Taehyung'dı, insanı şaşırtmaya bayılıyordu. Yüzümün yanmaya başladığını hissedebiliyordum, birazdan kıpkırmızı olacağıma emindim. Ne kadar inkar etmiş olsamda onu sevdiğim açıktı fakat yine de bunu dile getirmiş olmak beni utandırıyordu.

"Dün," dedi benim cevap vermeyeceğimi farkettiğinde. Kaşları hafifçe çatılmıştı. "O çocuğu öldürmek istedim."

"Kızların işiymiş, haberim yoktu." Hızlıca konuştuğumda, neden açıklama yaptığımı bile bilmiyordum. Onu tersleyemiyordum işte, ne kadar çabalarsam çabalayayım yine kendimi onu sevmeye devam ederken buluyordum.

"O ikisi tam bir şeytan." Sözlerine kendime engel olamayarak güldüğümde, birkaç saniye ifadesiz bir halde yüzüme baktı ve daha sonra hızlıca dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Gözlerim irileşirken panikle bakışlarımı onunkilerden kaçırdım.

"Hadi ama Lisa, utanmış olamazsın! Bundan daha fazlasını yaptık." Ah, bu çocuk fazla arsız ve aynı zamanda aptaldı. Farkında bile değildi, beni milyonlarca kez öpse bile her zaman aynı hissedeceğimin.

"Kes sesini," dedim fısıltıyla. Kahkahaları güzel bir melodi gibi kulaklarıma dolduğunda tekrar ona baktım. Tekrardan büyük bir hatanın içine mi sürükleniyordum yoksa bu sefer yolun sonu mutluluk muydu bilmiyordum ama artık durabileceğimi sanmıyordum. Büyük ihtimalle Jisoo beni öldürecekti fakat olsun, yine de değerdi.

"Sana güveniyorum Taehyung, sevgine inanıyorum. Lütfen beni yine yanıltma çünkü bu sefer, bunun üstesinden gelemem." Kendim bile beklemiyordum bu itirafı yapacağımı ve ona bir şans vereceğimi fakat olmuştu işte, kelimeler bir anda dudaklarımdan dökülüvermişti.

Taehyung birkaç saniye donup kaldı sözlerim karşısında, daha sonra geniş bir gülümseme dudaklarına yerleşti. Belimdeki eli beni kendine çekerek daha sıkı sarıldığında, başını eğerek boyun girintime yerleşti ve olduğu yere birkaç öpücük kondurdu.

"Teşekkür ederim, çirkin şey. Umarım artık Bayan Min'in değil, benim tarafımda olursun." Alayla güldüm. Bu ikisinin arasındaki bu rekabet(!) nereye kadar devam edecekti merak ediyordum.

"O haklı Taehyung, çok gürültü yapıyorsun ve insanları rahatsız etmeyi umursamıyorsun bile." Başını kaldırarak gözlerimin içine baktı ve dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı, bakışlarında çözemediğim bir parıltı vardı ve bu beni istemsizce tedirgin etti.

"Haklısın, belki de gerçekten taşınmayalım."

"Ne-nereye?" Ah, hayır! Daha yeni her şey yoluna girmeye başlamışken gitmesini kabul edemezdim. Çeneme neredeyse hissedilmeyecek bir öpücük bıraktı.

"Tabiki senin yanına, böylece birbirimizi daha yakından tanıyabiliriz." İmalı sözleri gözlerimin irileşmesine sebep olurken onu sertçe ittirdim ve yataktan hızlıca çıktım. Kollarını birleştirerek başının altına koydu ve arsız gülüşüyle bana baktı.

"Rüyanda görürsün, Kim Taehyung."

Beni dikkatle süzmeye başladığında ki lanet olsun, bakışları fazla baştan çıkarıcıydı, umursamazca omuz silkti.

"Görüyorum zaten, Lalisa Manoban."

Bu tatlı ama bir o kadar da sapık(!) çocukla işim kesinlikle kolay olmayacaktı.

Bu tatlı ama bir o kadar da sapık(!) çocukla işim kesinlikle kolay olmayacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lisa çok haklı, şu tatlı şeye insan nasıl karşı koyabilir ki? :')

Ve bir de, yeni bir kurgu daha yayınladım "for you only" adında. Eğlenceli, romantik bir kitap olacak, göz atmayı unutmayın. 🖤

Sınır;
Vote, +210
Yorum, +110

apartment fourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin