gormless girl & hypocrite boy

5K 660 369
                                    

Kim Taehyung'ın Anlatımından;

"Dostum, vazgeç artık. Kız demek ki seni istemiyor."

Jungkook'un saçma sözlerine sinirle gözlerimi devirdiğimde, derdimi anlatmak için neden en aptal olan arkadaşımı seçtiğimi kısa bir an sorguladım. Bana mantıklı fikirler vermesi gerekiyorken, yaptığı tek şey boş boş konuşmaktı.

"Kes sesini," dedim sinirle homurdanırken. "Her şeyi duydum diyorum Jungkook, kız bana aşık." Bu sefer gözlerini deviren taraf Jungkook olduğunda, yayıldığı koltukta sırtını dikleştirdi ve -ilginç bir şekilde- ciddiyetle bana baktı.

"Şimdi doğru anlamış mıyım," dedi eliyle dalgalı saçlarını dağıtırken. "Bu kız Jimin yüzünden gay olan kişinin sen olduğunu düşündü ve sonra bunu apartmandakilere anlattı." Bu aptalı neden hala dinliyor olduğumu bilmesemde, cevap vermemeyi seçerek sadece başımla onayladım.

"Sonra bu kızın sana aşık olduğunu öğrendin fakat şimdi o seni reddediyor." Başımı bir kez daha sallarken, bira dolu şişeden bir yudum aldım. Jungkook kafa karışıklığıyla bana bakarken konuşmaya devam etti.

"Şimdi, iki tane sorum var," dedi kollarını birleştirirken. "Birincisi, madem sana aşık o zaman seni neden reddediyor ve ikincisi, sen neden bu olayı bu kadar büyütüyorsun? Sadece, bırak?"

İlk sorunun cevabını zaten biliyordum, bana güvenmiyordu, yalan söylediğimi düşünüyordu ki, bu konuda oldukça haklıydı. Çünkü evet, ona yalan söylüyordum. İkinci sorunun cevabını ise, ben bile bilmiyordum. Bu kıza karşı olan takıntımın sebebini, neden onunla bu kadar çok uğraşmak istediğimi ben de bilmiyordum. Her fırsatta beni sinirlendirmiş, en az kendi kadar aptal olan arkadaşı ile benim hakkımda çocukça planlar kurmuştu ve işin komik tarafı, bunları bilmediğimi düşünerek hala devam etmesiydi. Beni kandırmaya çalışmış olması beni deli etmişti fakat onu elde etme çabamın sebebinin, bunlar olmadığını içten içe biliyordum. Adını koyamadığım bir durum vardı ve ben umursamaz Kim Taehyung, hayatımda ilk defa bir şey için bu kadar çok uğraşıyordum.

"Sadece bırak mı? O kız beni 'süs köpeği' yapmak istiyormuş Jungkook, sence ben bunları öğrendikten sonra durabilir miyim?" Ah, kendilerince kurdukları planın ismi bile komikti.

"Kim Taehyung'ı Yaptıklarına Pişman Etmek ve Lisa'nın Süs Köpeği Haline Getirme Planı."

Sinirlenmemek elde değildi.

"Lalisa Manoban," dedi Jungkook eline aldığı telefona bakarken. Dudaklarında bir gülümseme oluşurken bakışlarını tekrar bana çevirdi. "Fotoğraflarına baktım da, güzel kızmış. Neden sadece vazgeçip kızı bana vermiyor—"

Gülümseyen suratına sertçe fırlattığım yastık yüzünden cümlesi yarıda kesilirken, acıyla inledi ve telefonunu anında bıraktı. Neden bu kadar öfkelendiğimi bilmiyordum fakat kendimi bir anda kaybetmiştim. Konu o olduğunda, ben zaten sürekli kendimi kaybediyordum ve buna hiçbir şekilde engel olamıyordum.

"Sakin ol dostum, sadece şakaydı," dedi yanağını küçük bir çocuk gibi ovuştururken. Gözleri imayla benim gözlerimin içine bakmaya başladığında sessizce mırıldandı. "Neden bu kadar sinirlendin anlamıyorum."

Emin ol, Jungkook. Ben de anlamıyorum.

"Yoksa..." dedi dudakları hafifçe kıvrılırken. "Sen bu kıza karşı bir şeyler hissediyor olabilir misin?" Sertçe yutkunuşum sessiz odayı doldurduğunda, elimde olmadan paniklemiş gibi hissettim. Neden söylediklerini anında inkar edememiştim ve neden konu Lalisa olduğunda, kalbimde nefret ettiğim bir sızı oluşuyordu?

"Saçmalama," dedim gözlerimi yakın arkadaşımın alaylı bakışlarından çekerken. "Sadece onunla oynuyorum."

Bana inanmıyordu. Yakın arkadaşımın bana olan şüpheli ve biraz alaylı ifadesinden bunu net bir şekilde anlayabiliyordum ve işin beni korkutan tarafı, bu söylediklerime kendimin dahi inanmıyor oluşuydu. Amacımın sadece onunla oynamak olmadığını içten içe biliyordum fakat bunu kendime itiraf edemeyecek kadar korkak ve gururluydum.

"Diyelim ki kabul etti, sonra ne yapacaksın? Kalbini kırıp onu bırakacak mısın?"

Jungkook'un sorusu kalbimin üstüne bir ağırlık çökmesine sebep oldu. Lalisa'nın kalbinin kırılacağı doğruydu fakat ben onu bırakabilecek miydim? Hoş vanilya kokusu burnuma dolduğunda, sevimli pembe dudaklarını öptükten sonra ve Lalisa güzel iri gözleriyle benimkilerin içine bakarken, ondan gidebilecek miydim?

Hayır, onu bırakamayacaksın.

"Evet," dedim omuzlarımı silkerken. Umursamaz görünmeye çalışıyordum. "Onu bırakacağım."

Kafa karışıklığını gidermek adına kısa bir açıklama yapacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kafa karışıklığını gidermek adına kısa bir açıklama yapacağım. Öncelikle, düşündüğünüz gibi ortada bir iddia meselesi yok. Taehyung, Lisa ve Jisoo'nun aşık etme planını öğreniyor, bundan dolayı sinirleniyor ve ona aşık olmuş gibi davranıyor, tıpkı Lisa'nın istediği gibi. Yeterince açıklayıcı oldu mu bilmiyorum fakat sizi bekletmek istemediğimden biraz hızlı yazdığım bir bölüm oldu, bazı konular havada kaldı gibi düşünüyorsanız sorularınızı buradan sorabilirsiniz.

Ve rahatsız olmaya başladığım ufak bir konu var ki o da bölümlerin uzunluğuyla alakalı. Ben onlarca kez, hatta hikayenin en başında bile bölümlerin genel olarak fazla uzun olmayacağını söyledim. Lütfen artık daha uzun yaz gibi şeyler söylemeyin, bundan sıkılmaya başladım çünkü.
Neyse, çok konuştum.
Umarım beğenirsiniz. 🖤

Sınır;
Vote, +170
Yorum, +100

apartment fourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin