rude boy

5.1K 615 225
                                    

"Lisa, neden gitmesin dedin? Tanrı aşkına, böyle yapmaya devam ettikçe acı çeken taraf sadece sen olacaksın. Neden bunu anlayamıyorsun ki?"

Jisoo evin içinde ileri geri yürürken, bir yandan da bana söyleniyordu. Apartman toplantısından dönmemizin üzerinden neredeyse bir saat geçmişti ama o asla susmadan konuşmaya devam ediyordu. Söylediklerinde haklı olduğu için, sesimi de çıkaramıyordum.

"Anlıyorum Jisoo. Söylediklerinin hepsini anlıyorum ama onun bu apartmandan gitmesine, daha doğrusu hayatımdan gitmesine daha hazır değilim. Sen de bunu anlamıyorsun işte."

Hızlıca içimden geçenleri Jisoo'ya söylediğimde, derin bir nefes alarak yanıma geldi. Tekli koltuğa oturduğunda başını usulca salladı. "Üzgünüm, Lisa. Sadece senin daha fazla acı çekmeni istemiyorum."

"Biliyorum," dedim en yakın arkadaşıma zoraki bir gülümseme gönderirken. "Sadece zamana ihtiyacım var, onu unut—"

Kelimelerim telefonumdan gelen bildirim sesiyle yarıda kesildiğinde, ekranda gördüğüm isim anında mideme kramplar girmesine sebep oldu.

"Jisoo..." dedim kısık çıkan sesimle. "Taehyung mesaj attı." Söylediğim şeyle Jisoo oturduğu koltuktan benim yanıma adeta zıplayarak geldiğinde, en az benim kadar şaşırdığı irileşmiş gözlerinden belli oluyordu. "Açsana Lisa, ne yazmış? Ay, meraktan öleceğim."

Zorlukla yutkunduğumda, heyecan ve gerginlikten dolayı titreyen parmaklarımla gelen mesaja tıkladım.

@kimtaehyung: Neden bunu yaptın?

@lalisamanoban: Ne demek istiyorsun?

@kimtaehyung: Ne demek istediğimi gayet iyi anladın.

@lalisamanoban: Hayır, anlamadım.

@kimtaehyung: Neden kalmamı istedin, bunu soruyorum.

@lalisamanoban: Bir sebebi yok, sadece senin apartmandan kendi isteğin dışında gönderilmenin yanlış olduğunu düşündüm.

@kimtaehyung: Hepsi bu mu?

@lalisamanoban: Ne söylememi bekliyorsun Taehyung?

@kimtaehyung: Hiç, sadece daha önce de benim gitmemem için Bayan Min'i ikna etmeye çalıştığını öğrendim ve sebebini merak ettim. Benden nefret etmiyor muydun sen?

@lalisamanoban: Senden nefret etmiyorum.

@kimtaehyung: Benden nefret etmiyorsun ama bana iftira atıyorsun, ilginç.

@lalisamanoban: Anlaman için daha kaç kere söylemem gerek bilmiyorum ama, ben sana iftira atmadım.

@kimtaehyung: Gay olduğum dedikodusunu yayan kimdi peki?

@lalisamanoban: O bir yanlış anlaşılmaydı, tamam mı? Sadece sarhoştum ve bilinçaltıma işleyen bazı şeyler bir anda ortaya çıktı.

@kimtaehyung: Bilinçaltı derken ne demek istedin?

@lalisamanoban: Tanrım, kes şunu artık. Beni sorguya çekiyorsun resmen.

@kimtaehyung: Kapının önüne gel, Lalisa.

Bakışlarımı tedirginlikle Jisoo'ya çevirdiğimde, yaptığı tek şey sadece omuz silkmek oldu. "Gayet iyi konuştun Lalisa, endişelenme. Şimdi kapının önüne çık ve şu budala ne söylemek istiyormuş öğrende gel."

Jisoo'nun söyledikleri hiçbir şekilde sakinleşmeme yardımcı olmadığında, derin bir iç çekerek yerimden kalktım. Aynada kendimi son bir kez kontrol edip kapının önüne çıktığımda, Taehyung'ın kendi kapısına yaslanıp kollarını birbirine bağlayarak beni beklediğini gördüm. Gri eşofmanı ve dağılmış saçlarıyla bile bu kadar çekici görünmesi haksızlıktı.

Ne saçmalıyordum ben? Kendine gel, Lalisa.

"Çirkin şey," dedi beni baştan aşağıya süzerken. "Bilinçaltıma işlemiş derken, ne demek istedin?"

Sıkıntılı bir nefesi dudaklarımın arasından bıraktığımda, tereddütle ona baktım. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Duyduklarımı ona anlatmalı mıydım emin olamıyordum. Çünkü vereceği tepkiden çekinmiyorum dersem, yalan söylemiş olurdum.

"Hadi Lalisa, bütün gün burada seni bekleyemem."

Başımı yavaşça salladığımda, aynı onun gibi kollarımı birleştirdim. Rahat görünmeye çalışıyordum ama ne kadar inandırıcıydım, hiçbir fikrim yoktu.

"Senin evinden çıkan iki kızla asansöre binmiştim ve istemeden konuşmalarına kulak misafiri oldum."

"İstemeden?" dedi tek kaşı havalanırken. İmalı ses tonu sinirlerimi bozuyor olsa da, görmezden gelmeyi seçtim. "Anlatmama izin verecek misin, Taehyung?"

Yüzündeki donuk ifadeyle bana bakmaya devam ettiğinde, sessizliğini bir evet olarak kabul ederek anlatmaya devam ettim. "Kızlardan biri şey dedi..."

"Ne dedi, Lalisa?" Taehyung bıkkınlıkla sorduğunda, gözlerimi ondan kaçırmama engel olamadım. Ah, böyle bir konudan bahsetmek bile beni utandırırken, Taehyung ile bu konuyu konuşmak, yerin dibine girmek istememe sebep oluyordu.

"Onunla o şeyi yaparken, Yoongi diye inlemişsin." Hızlıca, nefes dahi almadan kurduğum cümleden sonra, yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim. Bazen bu kadar utangaç bir kız olmaktan nefret ediyordum.

Taehyung kahkaha atmaya başladığında, yeri izleyen bakışlarımı ona çevirdim. Tam anlamıyla şoktaydım. Deliler gibi gülüyordu ve bu onu, böyle içten gülerken gördüğüm ilk an olabilirdi. Ve gülüşü, kesinlikle gördüğüm en güzel şeydi.

"Şimdi anlıyorum," dedi kahkahasını durdurmaya çalışırken. "Ah, cidden daha önce bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum."

Hiçbir şey anlayamıyordum. Bu kadar komik(?) olan şey neydi? Şu an onun daha fazla sinirlenmiş olması gerekmiyor muydu?

"Komik olan ne?" dedim şaşkınlığımı gizleme gereği duymadan.

"Komik olan şey," dedi evine girmeden önce. "Senin bu kadar aptal ve her şeyi yanlış anlıyor oluşun."

Kafa karışıklığı ve büyük bir merakla eve girişini izlemiş ve tek kelime edememiştim. Kızın söylediği şey gayet açıktı. Neyi yanlış anlamış olabilirdim ki?

Ve bir dakika, bu kaba çocuk az önce bana aptal mı demişti?

Ah, Taehyung'ı bu kadar çok seviyor olmasaydım kesinlikle onu çoktan öldürmüştüm.

Sizce Lisa'nın yanlış anladığı şey tam olarak ne? Yoksa Taehyung yalan mı söylüyor? Düşüncelerinizi merak ediyorum, lütfen benimle paylaşın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sizce Lisa'nın yanlış anladığı şey tam olarak ne? Yoksa Taehyung yalan mı söylüyor? Düşüncelerinizi merak ediyorum, lütfen benimle paylaşın. 🖤

Sınır;
Vote, +110
Yorum, +50

apartment fourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin