Bölüm-19

25.5K 1.2K 329
                                    

"Uras aşkım hadi kalk." Bir süredir yatağının kenarına oturmuş Uras'ın kalkmasını bekliyordum fakat o üzerindeki pikeyi başına kadar çekip uyumaya devam etmek için direniyordu. İki gündür beraber zaman geçiriyorduk ve zaman geçirdikçe daha iyiye gidiyordu.  "Anneciğim kalkar mısın bak kahvaltı soğudu ama..."

"İstemiyoyum." Neden böyle yaptığı açıktı. Bu gün babalar günüydü ve ben yapmam gerekeni artık yapmalıydım. Aksi taktirde yaptığım bencillikten başka bir şey olmayacaktı.

"Babalar günü olduğu için mi böyle yapıyorsun anneciğim." dediğimde sessiz kalmayı seçti. Eski neşesini ve bilmiş bilmiş konuşmalarını özler olmuştum. "O zaman bir anlaşma yapalım mı?" dediğimde merakla pikeyi üzerinden çekip bana baktı.

"Eğer kahvaltını yapıp bir daha ağlamayacağına söz verirsen babanı görmeye gideriz."

"Geyçekten mi?" Merakla havalanan kaşları ve büyüyen gözleriyle bana bakarken emin olması için gülümseyerek başımı salladım. "O zaman amcam da bizimle gelecek mi?"

"Onunda gelmesini istiyorsan tabiki de gelir." Heyecanla başını salladı. "Tamam o zaman, şimdi doğru banyoya sonra da kahvaltıya." dediğimde yataktan fırlayıp koşarak banyoya gitti. Peşinden odadan çıkıp mutfağa geçtiğim de telefonu alarak Emir'in numarasını çevirip, açmasını bekledim.

"Efendim güzellik."

"Ne yapıyorsun?"

"Kahve içiyorum sen ne yapıyorsun?"

"Bende Uras'ı bekliyorum kahvaltı için. Ben sana şey diyecektim." Çok fazla olacağını biliyordum fakat yine de bunu ondan istemek zorundaydım. Bir süre sessiz kalırken, sessizliğimi o tamamladı.

"1 saate orada olurum." diyerek telefonu kapattı. Peşinden Uras yüzünde kocaman gülümsemesi ile mutfağa girdiğinde yüzümdeki sıkıntılı halimi silip gülümsedim. Uras masaya oturduğu gibi eline aldığı çatalla yumurtadaki sucukları tek tek seçip ağzına götürürken bakışları masada gezindi.

"Anne babama beyabey gidicez değil mi?"

"Sayılır aşkım. Ben bir yere kadar geleceğim seninle daha sonra Emir amcan ile beraber gideceksin." Ağzına attığı patatesi çiğnerken nefes alarak yutkundu. "Aşkım yavaş yer misin? Bak tıkanacaksın."

"Anne sen neden gelmeyeceksin ki babamın yanına?" Yüzünün düşmesiyle bensiz gideceği için korktuğunu fark ettim. Bu belki bencillikti ama onun bensiz gitmek istemeyecek olması içimdeki korkuyu hafifletiyordu.

"Çünkü gelemem aşkım."

"Neden ama..." Gözlerine düşen korku kırıntıları başta bana iyi gelse de şimdi titremeye başlayan alt dudağı ile kendimi kötü bir anne gibi hissetmeme neden olmuştu. Nasıl bir bahane sürebilirdim ki ona? Ne dersem anlayabilirdi ki küçüçük yüreği ile annesini?

"Çünkü babanı görmeye henüz hazır değilim aşkım. Ben hazır olduğum zaman, seninle beraber de gideriz. Şimdilik amcan ile gidip geleceksin." Başını sallayıp başını öne eğerken bu buluşma için heyecanlı olduğu belliydi. Kahvaltısıyla oynamaya başladığında "Hadi seni hazırlayalım aşkım." diyerek yerimden kalkıp elimi tutması için ona uzattığımda başını yerden kaldırmadan yerinden kalkıp elimi tuttu.

Odasına girip dolabının önünde elini bırakıp dolabın kapağını açtım. Kıyafetlerine göz gezdirirken "Hangisini giymek istersin birtanem?" dedim. Sessiz kaldığında ona döndüğüm de yatağına oturmuş parmakları ile oynuyordu. Onun yanına doğru gidip dizlerimin üzerine çöktüm. "Aşkım sorun ne? Babanın yanına gitmek istemiyor musun?"

VazgeçişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin