Merhabalar...
Nasılsınız bal okurlarım🌹
Birden gelen ilhamla sürpriz olarak kısa da olsa geçmişe ait bir anıyı getirdim sizlere.😇
Yorumlarınızı okurken o kadar mutlu oluyorum ki 🙆 iyi ki varsınız💕
Hep mutlu ve vazgeçiş ile kalın❤
İyi okumalar💕
________________________________________"Nehir aç şu telefonu aç!" Emir panikle bir eli telefonda iken diğer eli ile arabanın direksiyonuna yön veriyordu. Bir haftadır kötü bir halde olan ve bir türlü konuşturamadığı kuzeninin bir anda evlilik kararı ile dehşete düşmüştü. İsteme ve sözün olmasına saatler kala Ulaş'ın üzerine gidip sınırlarını zorlamış ve olan her şeyi bir bir öğrenmişti. Nehir'in hamileliğine şaşırırken, onun bebeğine kıymış olabileceği inanılır gibi değildi.
"Abi saçmalama! Nehir lan bu, Nehir kalbi atan hiç bir canlıya zarar vermez - ki sizin bebeğinizden bahsediyoruz burada!" diyebilmişti. Yanıt ise daha da şüpheliydi.
"Biliyorum lan biliyorum ama onu o lanet yerden gözyaşlarına boğulmuş halde çıktığını gördüm. Nehir'in gözünde pişmanlığı gördüm. Benim sevdiğim kadın yapmaz ama ben onu bir başına bıraktım. Abi idrak edemedim ben. Babam, şirket, aldığı borç derken ben baba olacağımı çok sonra anladım. Anladığım da da o bizden, çocuğumuzdan vazgeçmişti." Emir duyduğu şeylerin hangi birine ne tepki vereceğini bilemedi.
"Ne borcundan bahsediyorsun?" Ulaş dağılmış saçlarını karıştırıp kendini koltuğa daha da gömdü.
"Abi batıyor şirket. Öyle lafta olan bir şey değil. Babamın anlaşma yaptığı şirketler teker teker vazgeçmeye başlamış. Öyle olunca da aldığı malzemelerin, işçilerin ücretleri derken şirket batma sürecine girmiş. Tabi bunu babam hastanelik olana kadar bizden saklamış. Babamın kanserini tetikleyen de buymuş. Bu şirketi batmaktan bir tek güçlü bir şirketle kurulacak ortalık kurtarır."
"Sende bu yüzden bu evliliği kabul ettin." Başını yukarı kaldırarak koltuğun başlığına yaslayıp gözlerini kapattı.
"Başka çarem mi var Emir? Kızla anlaştık. Bu gerçek bir evlilik olmayacak. Kız da zaten benimle evlenmek istemiyor. Sadece babası istediği için kabul etti." Bu çok garipti. Şirketinin işleri bir anda ters gitmesi ve sonra da ortaya çıkan bu evlilik... Emir bu işi çözmeden önce Nehir'i bulup gerçeği öğrenmeliydi. Geldiği evin ziline basarken içinde kötü bir his vardı. Ailesi evde olduğu için zile ısrarla da basamıyordu. Bu his içini kemirirken açılan kapı ile derin bir nefes alacağını düşünürken kapıyı açan Hakan Bey'in kızaran gözlerine eşlik eden kasılan çenesi boğazına bir yumru oturttu.
Hakan Bey, Emir' i tanıyordu. Ulaş'ı olmayan oğlu sayarken Emir'i de bir o kadar çok sevmişti. Fakat Ulaş'ın yaptığı şey yüzünden Emir'e eskisi gibi de davranacak değildi.
"Ne var lan! O it mi gönderdi seni buraya? Yaptığı hatayı ortadan kaldırıp kaldırmadığımızı mı merak ediyor?!" diye tıslarken Hakan Bey'in arkasında Elif Hanım, ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleri ile eşine engel olmaya çalıştı.
"Yapma Hakan, çocuğun ne suçu var?" derken Emir araya girerek gelme nedenini açıklama gereği duydu.
"Hakan amca ben olanları yeni öğrendim ve sadece Nehir'i merak ettiğim için buradayım. Ne olur onunla görüşmeme izin verin." derken tüm samimiyetini onlara göstermek istedi. Hakan Bey'in ise dudaklarından yüreklere korku salacak bir şekilde "Nehir diye biri yok bu evde." dedi ve arkasına dönüp içeri girdiğinde Emir korkarak Elif Hanım'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçiş
Fiksi Umum"Burada olmamalısın. Karının ve doğacak bebeğinin yanında olmalısın." sesim o kadar ruhsuz çıkmıştı ki, kendi sesim bana bir o kadar yabancı gelmişti şimdi. "Onun yerinde sen olabilirdin! Neden yaptın bunu bize? Neden onu bizden aldın?" dedi. O kada...