5.BÖLÜM

30.1K 1K 221
                                    

LÜTFEN OKUYUN
1) Arkadaşlar kusura bakmayın fakat ben emek harcıyorum. Bölümlerin okunma sayısı yüksek fakat oylar düşük. Bu bölüme veya diğer bölümlere en az 400 oy gelmediği sürece bölüm atmayacağım. Yorum yapmayı unutmayın. Bana belki kızacaksınız fakat ben emeğimin karşılığını almak istiyorum. Böyle yapan bütün yazarlar çok daha iyi yerlerde. Hepinizden bunu istediğim için özür dilerim.



Akşam yemeği çok güzel geçiyordu. Mert'in ve Ali'nin çocukluk anılarını dinlemek, kızların maceraları derken aşırı gülmüştüm. Her güldüğümde Mert'in bakışları benim üzerimde oluyordu. Yüzümü inceliyor, yeşil gözleri bana muhtaç olduğu sevgiyi arıyordu. Bakışlarında ki muhtaçlığı gördükçe, kalbimde heyecanla çarpıyordu.

Yemek bittiğinde çay eşliğinde Şirin'in macerasını dinliyorduk. O sırada Mert sandalyemi kendisine çektiğinde, başımı ona çevirdim. Gayet sakin bir tavırla gözlerimin içine bakıyordu. O her baktığında yeşil gözlerinde kayboluyordum. Şirin'e saygısızlık olmasın diye tekrar kafamı ona çevirdim. Elinde telefonuyla anlattığı şeye gülümseyerek baktım. Telefonumdan saate baktığımda on olduğunu görünce kalkmam gerektiğini biliyordum. Fakat karşımda ki insanları bırakmakta istemiyordum. Özellikle Mert'i.

"Kalksak iyi olur" diyerek hevessiz bir şekilde konuştum. Sabaha kadar hayatıma giren bu dört kişiyle sohbet edebilirdim ama eve geç kalmak istemiyordum. Annemin tekrar telaş yapmasını da istemiyordum. Her ne kadar mesaj atmış olsam da sesimi duymadan beni görmeden rahat etmeyecekti.

"Aslında haklısın" diye onayladı beni Mert.

Şirin'in yüzü asılırken "Ya burada kalsanız." Dedi ardından yüzü aydınlanarak "Hem bir sürü odamız var" diye hevesle konuştu.

"Şirin!" Leyla'nın uyarıcı sesiyle Şirin ona gözlerini devirdi. Bu hareketine gülerek sandalyeden kalktım. İnce mevsimliğimi üzerime geçirdim. Artık havalar yavaş yavaş soğuyordu. Geceler daha soğuk olmaya başlamıştı. Mert'te sandalyesinden kalktığında, diğerleri de ayaklandı.

"Her şey için çok teşekkür ederim. Yemekler harikaydı. Ellerinize sağlık" deyip gülümseyerek Leyla'ya doğru yürüdüm. Kollarımı ona sarıp içtenliğimi belli etmeye çalıştım.

"Rica ederiz canım. Her zaman her dakika her saniye bekliyoruz" diye şakıdı Şirin.

Leyla kollarım arasından çıkarken, Şirin'e kötü bakmayıda ihmal etmemişti. Şirin boynuma atılınca ona da sarıldım.

"Lütfen tekrar gelin" diyerek çocuksu sesiyle konuşmuştu.

"Elbette. İlk fırsatta geleceğim. Sizde bana gelin" deyip ondan ayrıldığımda, kollarını daha sıkı sardı bana.

Bu beni şaşırtsa da, omzumda bir el hissettim. Mert, ikimizi güçlü kollarıyla ayırırken "Tamam, ayrıl Berrak'tan" diye homurdandı. Şirin somurtarak benden ayırıldı.

"Aman be yemedik sevgilini" diye söylendi.

"Yiyemezsin zaten izin vermem" deyip, Mert beni kendine çektiğinde sırtım göğüs kafesine çarpmıştı. Beni omzumdan yönlendirerek çıkışa itelediğinde hızlıca "İyi geceler Ali" diye el salladım.

Mert kimseyle vedalaşmamıştı. Bu garibime gitsede sesimi çıkarmadım. Kapıdan çıktığımızda sadece Ali ile tokalaştı. Eli hala omuzumdaydı. Verandadan inerken, kolunu omuzuma atıp, beni kendine çekti.

"Çok kabasın" diye homurdandım.
"Ben mi? Neden?" Diyerek şaşırmıştı.
"Kızlar o kadar uğraşıp yemek hazırladılar, sen teşekkür bile etmedin." Dedim kızıyormuş gibi yaparak.

Seni Çok Güzel SeveceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin