'Düzenlenen' 3.Bölüm

2.8K 158 37
                                    

Selammmmmm

En başından beri aklımda olan kurgu buydu aslında. Sonra düşünüp, değiştirmiştim. Deiğiştirdiğime pişman olmuştum fakat şimdi değişmiş ve sizinle buluşuyoruz.

Şunu öğrenmiş oldum ki bir insanın aklına gelen gelen ilk fikir en iyisi..

Keyifli okumalar. Öpüldünüz...

twitter: arifebyndr

instagram: arife.byndr

Eve sessizce girdiğimi düşünürken, kapının girişinde annemi görünce ödüm kopmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eve sessizce girdiğimi düşünürken, kapının girişinde annemi görünce ödüm kopmuştu. Elimi göğüs kafesimin üzerine koyup "Anne aklımı çıkardın!" Diye sitem ettim.

Elleri belinde "Sende benim!" Diyerek soludu. Özür dilercesine ona baktım. Fısıltıyla "Kendini..." duraksadı. Derin nefes alıp, başını iki yana salladı "Kendini öl.." sözcükleri tamamlamadan ona sarıldım. Ağladığını hissettim. O an bir şey fark ettim. Annem kendimi öldüreceğim düşüncesi ile mi yaşıyordu? Bu duyguları ona hissettirmeye ne kadar hakkım vardı? Onun bu şekilde hissetmesini sağlayacak ne yapmıştım?

"Özür dilerim annem. Özür dilerim" diyerek sıkıca sarıldım.

Benden uzaklaşarak, akan gözyaşlarını silerken "Bir daha evden çıkarken haberim olsun. Not bırak. Ne bileyim bir şey yap fakat haberim olsun" diyerek daha sakin bir tavırla konuştu. Başımı olumlu şekilde salladım.

"Bir daha böyle bir şey olmayacak" dedim kendimden ve mantığımdan emin, kalbimden emin olmayan bir sesle. Bu kalbi söküp atabiliyor muyduk?

"Kimdi o çocuk?" Annemin meraklı bakışları üzerimdeyken, elimi sallayıp "Hiç kimse" diyerek merdivenlere yöneldim. Arkamdan geldiğini meraklı adım seslerinden anladım. Ve uzun süre sonra dudaklarıma gerçek bir tebessüm oturdu.

"Ne demek hiç kimse! Sabahın köründe kalkıp gidiyorsun ve hiç kimse mi diyorsun?" Diyerek merakla konuşmaya devam etti. Arka arkaya merdivenleri çıktık. Odama girdiğimde ardımdan o da girdi.

"Anne inan tahmin ettiğin gibi bir şey değil. Yani söylediğini yapmaya çalıştım. Başkasını unutmak için birini kullanmak bana göre değil!" Annem bir çocuk gibi yüzünü asarak "Babası kılıklı" dediğinde tekrar gülümsedim. Vicdanlı ve ince düşünceli olmamı babama benzetiyordu. Üzerimi çıkarmaya başladığım da "Bari arkadaş olsaydın" dedi baskı yapar bir tonda. Dolabımın kapaklarını açıp, giyinmek için bir şeyler aradım.

"Olmaz anne olmaz! Ne zaman sağlıklı bir beyine sahip olurum o zaman istediğini yaparım." Diyerek elime geçirdiğim kazağı giyinmeye çalıştım fakat kalbim bu sözlerime alayla gülüp geçti. Siyah kazağı üstüme geçirdiğimde boğazımı saran kumaşı nefes almamı zorlaştırmıştı. Boynumu bir kumaş değil de, Mert'in uzun kemikli parmakları sarmış gibi hissetmiştim.

Seni Çok Güzel SeveceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin