Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar...
instagram:arife.byndr
MERT
Saçlarının yastığa dağınık bir şekilde serilmesine baktım. Derin uykusuna teslim olmuştu. Sigaramı dudaklarım arasına koyup, derin bir nefes aldım. Ciğerlerimi yakan dumandan zevk alırken, dün gece aldığım zevki de düşündüm. Bencil pisliğin tekiydim. Beni seven bir kadını ateşe atıyordum. Yanımda olmasını istediğim için babasının her sözünü kabul ettim. Buna evlenmekte dahildi. Çıplak sırtına baktım. Yumuşak teni ona sürekli dokunma isteğimi uyandırıyordu. Sigaramı dudaklarım arasına yerleştirip, bir süre daha masum güzelliğini izledim. Kadın benimdi. Kadın benim nefesimdi. Seviyor muydum? Hayır. Fakat onu paylaşamayacak kadar kıskanıyordum. Sonsuza kadar yanımda tutacak kadar kafayı yemiş durumdaydım çünkü beni seviyordu...
Yorulmuştum. Yıllardır bir karşılıksız aşkın peşinde koşmak beni yıpratmıştı. Karşıma çıktığında onu bırakmayacağımı kendime söz verdim. Söz verdim çünkü ben sözlerimi tutan biriydim. Ürkek bakışlarını hatırladıkça kalbim hızla çarptı. Hele birde kafa tutması yok muydu? Başına gelecek kötü şeylere rağmen asiliğini ortaya koyuyordu. Birde o güzel ağzına benim dudaklarım dışında yakışan tek şey küfür etmesiydi. Küfür eden kızları itici bulurdum fakat ona çok yakışıyordu. Saçları burnunu kaşındırmış olmalı ki eliyle burnunu kaşıdı. Huzursuzca yerinde döndü. Gözlerim önüne serilen göğüslerine açlıkla baktım. Zayıftı fakat göğüsleri dolgundu ve bu hoşuma giden bir görüntüydü. Sigaramı kül tablosuna bastırıp söndürdüm. Cebimden bir sigara daha çıkardım ve dudaklarım arasına yerleştirdim. Uyanık olsaydı eminim benden önce sigaramı yakardı. Sigara içerken beni dikkatle izliyordu. Muhtemelen hoşuna gidiyordu. Beline kadar inen yorganı boşta ki elimle omuzlarına kadar çektim. Ardından odadan sessizce çıktım. Cüzdanımı ve telefonumu cebime koyduktan sonra anahtarlıktan anahtarımı aldım. Ayakkabılarımı giyip, dışarı çıktım. Asansörü beklemek yerine merdivenlerden indim.
Oğuzhan aptalın önde gideniydi. Böyle bir varlığı ancak aptallar kaybederdi. O masum güzelliği nasıl olurda aldatırdı? Hala aklım almıyordu. Berrak çok güzel bir kadındı. Kahverengi gözleri, biçimli yüzüyle harikaydı. Makyajsız bile güzeldi ki genelde makyaj yapmıyordu. Apartmandan çıktığımda soğuk hava yüzüme çarptı. Arabama hızlı adımlar ile yürüdüm. Arabaya bindiğimde kontağı hızlıca çalıştırdım. Klimayı açıp, ısınmak için bekledim. Biraz ısındıktan sonra arabayı hızlı hareketler ile park yerinden çıkartıp, siteden çıktım. Birkaç dakikadan sonra marketin önünde durdum. Berrak tek başıma gittiğim için sinirlenebilirdi fakat dün gece yorulmuştu. İkinci defa istemesine rağmen yorgunluktan uyuya kalmıştı. Uyandırmaya kıyamadım diyerek klasik romantik bir erkek olmak isterdim fakat eve gidip, kahvaltıdan sonra onunla tekrar sevişeceğimiz için ne kadar dinlenirse o kadar kardı. Arabadan indim ve markete doğru ilerlemeye başladım. Dün gece ki acemi birlikteliğimiz aklıma geldikçe gülümsediğim kesindi. Benim için acemi değildi fakat onun için acemi sayılırdı ki buna rağmen beni kendimden geçirmeyi başarmıştı. Kendimi çok tutmuştum canını yakmamak, her saniyesinde onu izlemek ve onu korkutmamak için. Fakat bir daha asla kendimi tutmayı düşünmüyordum. Dün geceyi düşündükçe bütün kanım zevkle kıvranıyordu.
"Mert" hassiktir. Bunun burada ne işi vardı? Beni mi takip ediyordu? Onu duymamazlıktan geldim. Elime alışveriş sepetini alıp, ilerlemeye başladım.
"Beni duyduğunu biliyorum" gerildim. Gergindim. Ben on dört yaşında ona âşık olmuştum. Karşılıksız sevgisini yıllarca kalbimde taşımıştım ve o gece anlamıştım ki benim sevmem hiçbir şeyi değiştirmiyordu. O beni sevmemişti kullanmıştı. Hislerimi, bedenimi ve kalbimde olan sevgisini. Önüme geçtiğinde sepeti tutan ojeli tırnaklarına baktım. Berrak hiç oje sürmüyordu. Belki de sürüyordu fakat ben farkında değildim. Odasında ki banyosunda ojeye dair hiçbir şey görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Çok Güzel Seveceğim
Teen Fiction"Onu kıskanıyorsun" diye eğlenir bir ses tonuyla konuşmuştu. "Çokta değil" diyerek hızla yanıtladım onu. "Ama kıskanıyorsun" dediğinde "Belki biraz" dedim sinirle. "Sonuçta kıskanıyorsun" dediğinde tekrar "Mert lütfen" diyerek sinirle soludum.