Arkadaşlar çalıştığım için bölümler geç geliyor lütfen bu konuda biraz bana anlayış gösterin keyifli okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
instgram:arife.byndr
NOT:SİZ OLSANIZ BU HİKAYENİN ADINI NE KOYARDINIZ. YORUM BIRAKIRSANIZ SEVİNİRİM
Babamın bakışları üstümde gezinirken, ben utandığım için kızarıyordum. Mert'in beni soktuğu durum yüzünden şuan bu haldeydim.
"Mert seni seviyor" dediğinde başımı olumlu şekilde salladım. Belki henüz sevdiğinin farkında değildi fakat tutup da babama sevmiyor ama ben seviyorum, salak gibi aramızda ki çekime karşı koyamıyoruz diyemezdim.
"Dün akşam konuştuk biraz. Seninle de konuşacaktım ama sabah konuşuruz diye bir şey demedim" dedi babam oturduğu sandalyesinde geriye doğru yaslanarak.
"Baba, özür dilerim her şey aniden gelişti. Derin denilen sür.." duraksadım. Ne diyordum ben ya? "Derin denilen kadın hem benim hem de Mert'in üstüne gelince o da öyle bir yalan attı" diye utançla konuştum.
"Ben zaten anladım yalan olduğunu. Seni tanıyorum. Hamile filan olsan aynı evdeyiz illa ki anlardım" dedi babam ciddiyetle. Yine de şüpheyle yüzüme bakıyordu. Şu restorandan bir çıkayım, Mert'i gebertecektim.
"Konuyu açıklığa kavuşturduğumuza göre, gidebilir miyim?" Diyerek çekinerek konuştum.
"Mustafa Bey karşı çıktı. Sizi ayırmak için elinden geleni yapar." Dedi babam yine aynı ciddiyetle. Mustafa kim diye düşünürken, muhtemelen Mert'in babasıydı.
"Mert'te aynısını söyledi" diyerek konuştum.
"Benim için önemli olan senin mutluluğun. Mert'le mutlusun. Evlenmeyi düşünüyor seninle ve bu yüzden size zarar gelmesine izin vermem" babam uzanıp, masanın üstünde ki elimi tutunca, tebessüm ettim.
"Sen benim evladımsın. Bende senin babanım. Sana destek olacağım. Hiç kimsenin aranıza girmesine izin vermem. Bir şey olursa, başınız belaya girerse bana hiç çekinmeden haber vermenizi istiyorum. Bununla ikiniz baş edemezsiniz" ahh kalbim bu sefer babamın sözleri yüzünden heyecanla çarpıyordu.
"Teşekkür ederim baba. Her şey için" deyip elini sıktım. Masadan kalkıp, çantamı koluma asarak "Çok işlerim var anneme yardım etmem gerek" dediğimde "Dikkat et. Akşama görüşürüz" diye tebessüm etti. Babamın yanağına hızlı bir öpücük kondurup, restorandan çıktım.
Arabama binip, kontağı çevirdim. Bugün hava fazlasıyla soğuktu ve yağmurluydu. Bu beni bunaltmıştı. Normalde yağmurlu havayı seven biriydim fakat şuan sevmiyordum. Annemin kır bahçesinin önüne geldiğimde arabayı park ettim. Arabandan inip, kapıları kilitledim. Bahçeye girdiğimde, herkesin koşturduğunu fark ettim. Annemi görünce adımlarımı ona yönlendirdim. Beni görünce gülümsedi. Kollarını açtığında ona sarıldım.
"Geldin" deyip güldü.
"Geleceğim söylemiştim" diyerek gülümsedim. Yapılacakları elime tutuşturup "Benim gitmem gerekiyor. Malzemeler karışmış gidip, onlara bakacağım" diyerek koşar adım benden uzaklaştı. Bu akşam bir kına gecesi, yarın akşamda bir düğün vardı ve onlar için hazırlık yapılıyordu. Hava yağmurlu olduğu için bahçenin üstünü kapatılmıştı. Burayı seviyordum. Hem yaz hemde kış rahatlıkla düğün yapılabilirdi. Elimde ki listeye bakıp, içeriye doğru yürüdüm. Mutfağa yöneldim. Mutfağa girdiğimde herkesin ağzından farklı sesler çıkıyordu. Düğün pastasını yapıyorlardı galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Çok Güzel Seveceğim
Novela Juvenil"Onu kıskanıyorsun" diye eğlenir bir ses tonuyla konuşmuştu. "Çokta değil" diyerek hızla yanıtladım onu. "Ama kıskanıyorsun" dediğinde "Belki biraz" dedim sinirle. "Sonuçta kıskanıyorsun" dediğinde tekrar "Mert lütfen" diyerek sinirle soludum.