V A R İ S

K O R U M A

Aceleyle yazdığım için hata varsa kusura bakmayın inceleme şansım olmadı. Yorumlarınızı bekliyorum. Bir de yanlış anlaşılmasın dilenci değilim bir vote'unuzu alırım hahaha
     
                                   • • • •

"Hey sen! Uyan!"

Yüzüme atılmış yastık yüzünden uyandım. Doğruldum ve bu yastığı atanı bulmak için etrafıma bakındım. Karşımda okul üniformasını düzelten Jane'i gördüm.

"Sonunda dönmüşsün!"

"Evet, bensiz pek bir şey yaptın mı?"

"Hayır, hiçbir şey"

"Tabii Tom ile iksirde partner olup bana iltifat etmesini saymazsak" dedim içimden, gerçi o buradayken olanları bile ona anlatmazken bunları hiç anlatamazdım. Daha sonra yastığı işaret ettim.

"Bu ne içindi?"

Jane omuz silkti "Sadece seni uyandırmak iyi olur diye düşündüm. Kahvaltı neredeyse bitti!"

Gözlerim panikle açıldı. Giyinmek için kendimi hemen yataktan attım.

"Neden beni daha erken uyandırmadın?"

Eteğinin boyunu biraz kısalttıktan sonra aynada son görüntüsüne bakan Jane sırıttı ve omzunun üstünden yanıt verdi;

"Bu benim sorunum değildi ki"

Ne kadar yararlı bir arkadaş diye düşündüm. Daha sonra bir arkadaşım olduğu için Şükran duymam gerektiğini hatırladım.

Hayal kırıklığıyla dolabımda göz gezdirmeye başladım. Beyaz düğmeli bir bluz, yün etek ve yeşil kravatımı bulunca üzerime geçirdim.

Kısa sürede giyinip Slytherin ortan salonuna doğru merdivenlerden indim. Olive Hornby ve küçük arkadaş grubu yolumu tıkıyorlar ve Olive'in elinde tuttuğu bir şeye gülüyorlardı.

Jane gitmişti muhtemelen, çünkü görünürde yoktu. Kızlar bana baktı ve iğrenç kıkırdamalarını sürdürdüler.

Olive Hornby tam bir zorbaydı ve tek işi insanlarla dalga geçmekti. Özellikle Myrtle ile. Ona "Mızmız" lakabını takmıştı, sürekli gözlüğü ve sivilceleriyle dalga geçiyor, zavallı kızsa ağlayarak tuvaleye kaçıyordu. Şu ana kadar Olive bana bulaşmamıştı, ve bu da beni oldukça mutlu ediyordu. Ama şimdi her ne olduysa o ve iğrenç arkadaşları bana bakıp kıskıs gülüyorlardı. Aldırmıyordum, ama açıkçası neye güldüklerini merak ediyorum.

Bu kadar komik olan neydi? Acaba yüzümde filan bir şey mi vardı?

Ve o anda Olive'nin elinde tuttuğu şeyi gördüm.

"Hmm, yazanlara göre" dedi Olive yüksek bir sesle, elindeyse günlüğümü tutuyordu. Bunu nasıl ele geçirmişti ki?

"Daily Prophet'de bir yazar olmak istiyorsun. Ha!"

Olive ve arkadaşlarının kahkahalarına Olive'nin okuduklarını duyan o sırada Slytherin ortak salonunda oturan diğerleri de katıldı. Suratımın kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum.

Şu ana kadar hep görünmez olduğumu düşünüp şikayet ettim, ama şu an keşke görünmez olsaydım diyordum.

"Oh, durun şunu dinleyin" Olive kahkahalarının arkasından homurdandı. Gittikçe dehşete düşüyordum, oysa günlüğümü okumaya devam ediyordu.

"Sevgili Günlük; Şu andan itibaren iksir dersinde Tom Riddle ile partnerim. Kimin aklına gelirdi ki?"

Olive gittikçe durumdan daha da zevk alıyordu. Bense gittikçe utanıyorum.