Merhaba, biraz geç de olsa geldim 😙 Sizi çok özledim, kendinize dikkat edin. Umarım beğenirsiniz. Hep söylüyorum yine söyleyeceğim, lütfen bol bol yorum yapın siz okurken neler düşündüğünüzü çok merak ediyorum❤️ İyi okumalar🙌🏽
Not: Birazcık kısa oldu diye kızmayın bana, geçiş yapmam gerekiyordu daha da bekletmek istemedim sizi :)))*****************************
Herkes bize bakıyordu. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi şaşırdım. Ne demem gerekiyordu? Ne yapmam gerekiyordu?
Malfoy haklıydı, kesinlikle birbirimize uygun değildik. Tom'u seviyordum. Ama her şey sevgi değildi. Olmamalıydı.
Tom meraklı gözlerindeki ışık sönerek bana bakmaya devam ediyordu, herkes nefesini tutmuştu. Ne kadar süredir sessiz kaldığımı bilmiyordum. En sonunda elimi tutan elin gevşediğini hissettim. Tom elimi bırakıyordu. Ve en sonunda bakışlarını gözlerimden çekti. Tom, gidiyordu.
"Dur!"
Tom inanılmaz bir hızla bana döndü. Cevap verecek gücüm yoktu, güçsüzce başımı onaylarcasına salladım. Tom tepkisiz kaldı. Erkekler yatakhanesine doğru çıktı. Kalabalık bir süre daha bana baktı. Sonra onlar da dağıldı.
Şu an ne olduğumuzu bilmiyordum. Tom'un bu söylediklerinden dönüp dönmeyeceğini bilmiyordum. Yarın bana nasıl davranacağını bilmiyordum.
Merdivenleri ağır ağır çıktım. Sersem gibiydim. Ne yaptığının farkında bile olmadan uyku öncesi ritüellerimi gerçekleştirdim. Hareket bile edemeyecek kadar yorgundum.
Zihnim garip imgelerle karmakarışıktı, bazılarını bastırmaya çalışıyordum. Önceleri hiçbir şey net değildi. Ama uyuyunca her şey netleşmeye başladı.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
***********************
Sabahleyin, önceki gecenin bir rüya olduğundan emin olan tarafımla mücadele etmem zor oldu. Mantığım ya da sağduyum benden yana değildi. Hayal edemeyeceğim şeylere, örneğin kokusuna tutunuyordum. Bunu benim uyduramayacağımdan emindim.
Camdan dışarı baktığımda havanın sisli ve karanlık olduğunu gördüm. Tamamen ruh halimi yansıtıyordu. Üstümü giyindim. Ortak salona indiğimde insanlar bana hala garip bir şekilde bakıyorlardı, ama gözlerinde korku vardı. Artık aşağılayarak bakmıyorlardı."Ally!"
"Jane, günaydın!"
"Kahvaltı etmeye gidelim mi?"
"Tabii.."Jane koluma girdi, tam ortak salonu terk ediyorduk ki arkadan bir ses bizi durdurdu.
"Bugün benimle gitmek ister misin?"
Tom'du. Yüzünde yine beni hazırlıksız yakalamış olmanın keyfi vardı. Sesi çok kararlı olmadığı için seçim şansım vardı. Onun teklifini reddedebilirdim. Belki de bir tarafı bunu istiyordu ama hiç şansı yoktu.
"Evet, teşekkür ederim" dedim sakin bir sesle konuşmak için elimden geleni yaparak. Jane hayalkırıklığı ve merak karışımıyla bana gülümsedi"
"Derste görüşürüz o zaman."
Tom "Hırkayı senin için getirdim" dedi, elindeki hırkayı omzuma atarak.
"Üşümeni istemedim"
"Ben o kadar çıtkırıldım değilim." dedim, yine de hırkayı alıp giydim. Kokunun hatırladığım kadar güzel olup olmadığını merak ediyordum; daha da muhteşemdi!
"Değil misin?" Bunu o kadar alçak bir sesle söylemişti ki benim duymamı istediğinden bile emin değildim.
Sisli koridorda yol alırken kendimi garip hissediyordum. Önceki gece duvarlar yıkılmıştı. Bugün de o kadar yakın olup olamayacağımızı bilmiyordum. Bu yüzden konuşamıyordum. Onun konuşmasını bekledim. Masamıza oturduk ve kahvaltı etmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V A R İ S
Fanfiction... Nefes alabilmek için hızlı hızlı soluyordum. Başım dönüyor, kalbim hızlı hızlı atıyordu ama nabzımın atışını duyamıyordum. Ellerim soğuktan morarmış gibiydi. Cenin pozisyonu aldım ve kendimi toparlamaya çalıştım. Bütün bunlar, bana hayatta kalab...