V A R İ S

İ T A A T

Ehehehe bakın kim geldi! Sizi çok seviyorum, ve çok özledim. Sizinle konuşmak, güzel yorumlarınızı okumak beni o kadar mutlu ediyor ki.. Siz benim ailemsiniz ve yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için yeniden teşekkür ederim. Dünyadaki bütün teşekkürleri size etmek istiyorum, belki o zaman minnetimi anlatmaya yeterli olur. Beni asla yalnız bırakmadığınız ve sevgiyle sarıp sarmaladığınız için, desteğinizi hep ruhumda hissetmemi sağladığınız için teşekkürler. İyi ki varsınız. Eğer bazen, kimsenin sizi sevmediğini ve anlamadığını düşünürseniz beni hatırlayın. Çünkü ben sizi seviyor ve anlıyorum. Ve siz nasıl her zaman benim için buradaysanız ben de her zaman sizin için buradayım. Bana her zaman mesaj atabilirsiniz, panoma her zaman yazabilirsiniz, yorumlarınıza her zaman dönüyorum zaten. Siz benim bebeklerimsiniz ve bu hikayeyi var eden ve okunur kılan sizsiniz. Size minnettarım. Hiçbir şey sizden ve sizin mutluluğunuzdan daha değerli değil. Bunu unutmayın. Çok uzattım, umarım beğenirsiniz lütfen yorum yapın çünkü sizinle konuşmayı ve fikirlerinizi görmeyi çok seviyorum. Bir de bölümdeki büyü isimlerini ben buldum, Latince'den çevirdim. Tabii ikisi hariç :) Bir diğer ricam ise eğer yaşadığınız yerde kar yağıyorsa lütfen dışarıdaki arkadaşlarımızı yani hayvanları unutmayın. Birazcık yemek indirmeniz bile onların tok ve sıcak bir gün veya gece geçirmesine yetebilir. Son olarak Draco Malfoy kitabı yazmaya başladım, ilgilenenler hesabımdan ulaşabilir! İyi okumalar! ❤️

                                              ------------------------------------------------------------------

Sabah uyandığımda çok farklı hissediyordum. Dün akşam yaşanan şeyi düşünerek gülümsedim. Artık Tom'u tanıyordum. Her şeyiyle. Ve her şeye rağmen onu seviyordum.

'Ally!' Jane'in bana seslenişiyle hayal dünyamdan çıktım.

'Hı? Ne? Ne var?' Ne olduğunu anlamamış şekilde sordum.

'Dalıp gitmiştin. Gülümsüyordun. Ne olduğunu merak ettim..' dedi Jane hınzırca gülümseyerek.

'Ne? Şey.. Rüyamı düşünüyordum. Önemli bir şey değil.' Aceleyle toparlamaya çalıştım.

'Hmm. Peki rüyanın Riddle ile bir ilgisi var mı?' Jane hala aynı hınzır gülümsemesiyle devam ediyordu. Gülümsemeye ve konuyu dağıtmaya çalıştım çünkü diğer türlü beni sıkıştırmaya devam edeceğini biliyordum.

'Bak sen! Biraz fazla ileri gittin Lestrange, şimdi seni durduracağım.' Ve Jane'e yastık attım. Kahkahalarla devam eden bir yastık savaşına başladık. En sonunda toparlandık, ve büyük salona inmeye karar verdik. Kahvaltıyı kaçırmaya niyetim yoktu. Ortak salona indik ve Slytherin öğrencilerinden oluşan yeşil-gri denizle beraber büyük salona sürüklenmeye başladık. Tom'u bulmak için etrafa bakıyordum ama görünürde yoktu. O sırada Jane'in yine bana seslendiğini duydum ve ilgileniyormuş gibi yaptım.

'İşte.. Çok hoş biri olduğunu düşünüyorum. Sapsarı saçları var ve.. Herkes onun pek iyi biri olmadığını düşünse de bence iyi bir kalbi var. Gerçekten! Sen benden daha iyi tanıyorsun.'

Bir anda anlattığı kişinin tanıdık geldiğini fark ettim.

'Bir saniye.. Sen şu an Malfoy'dan mı bahsediyorsun?' Anlamamış gözlerle ona baktım.

'Evet.. Dur, Allison. Yoksa ben dinlemiyor muydun?' Jane kızgın gözlerle bana baktı.

'Hayır, sadece emin olmak istedim. Hepsi bu.'

Jane bana doğru eğildi ve kimsenin duymadığından emin olarak devam etti: 'Ben Malfoy'dan hoşlanıyorum, Ally. Ve düşündüm ki.. Belki sen.. Yardım edebilirsin işte. Onunla yakınsın, değil mi?'