S A L D I R I

5.4K 402 277
                                    

Merhabaa yine geldim! Umarım beğenirsiniz, bundan sonra işler gittikçe karışacak. Sizi seviyorum. İyi okumalar.. Yorumlarınızı bekliyorummm💗

————————————————————-

Sırlar Odası maceramızın üstünden bir hafta geçmişti. Hogwarts bir hafta öncesine göre daha soğuktu. Neredeyse her gün kar yağıyordu, her yer beyaza bürünürken Hogwarts'daki karanlık gittikçe artıyordu.

Bir haftadır sürekli birine bir şey olacak korkusuyla yaşadım ve yaşamaya devam ediyordum. Sanki her an birinin ölüm haberini alacakmışız gibi bir korku vardı içimde.. Ne yapacağımı bilmiyordum, ne hissetmem gerektiğini de. Sadece korktuğumu biliyordum, o kadar..

Bir haftadır doğru düzgün ders yapmamıştık. Slughorn mutluluk iksiri hazırlarken malzemelerde yanlışlık yaptığı için mutluluk iksiri doksifilit iksirine dönüşmüştü ve üç gündür aralıksız bir şekilde hıçkırdığı için hastane kanadındaydı.

İksir derslerimiz yerine kütüphanede bir profesör eşliğinde ödev yapıp ders çalışıyorduk. Sömestr tatili yaklaştığı için herkes rehavete kapılmıştı, buna ben de dahildim. O yüzden son günlerim Jane ile iskambil oynayarak geçiyordu. Ve şu an da o anlardan biriydi.

"Ben kazandım! Kız bende kaldı!" diye bağırdı Jane aynı zamanda elinde kalan iskambil kağıdının üstündeki kızı göstererek.

"Hayır Jane, onu elinden çıkarman gerekiyor"

Jane ofladı ve omuzlarını düşürdü.

"Bu oyunu asla öğrenemeyeceğim"

"Tamam, başka şeyler yapalım.. İskambil dışında bir şeyler. Satranç oynamaya ne dersin?"

"Nefret ederim.. Aslında dedikodu yapsak nasıl olur?"

Göz devirdim. Ne soracağını biliyordum. Son bir haftadır Jane'ye vakit ayırdığımdan beri tek sorduğu şey Tom'du. Onunla gizli bir biçimde sevgili olduğumu filan sanıyordu.

"O zaman niye sürekli berabersiniz?"

"Öyle bir şey yok Jane, sürekli beraber filan da değiliz"

"Öylesiniz! Bence bu harika bir şey..."

Jane konuşmaya devam ediyordu ama benim kulağım başka yerdeydi. Sol tarafımızda bulunan cadı kalabalığının fısıltıları şimdi benim için bir gürültüydü. Onları dinlemek için dikkat kesildim.

"Myrtle..." dedi içlerinden bir tanesi "sizce aniden nereye kayboldu?"

"Kesin yine Olive onunla dalga geçtiği için kendini tuvalete kapatmıştır.." dedi bir tanesi dalga geçerek.

"Hiç komik değil.. O öylece ortadan kaybolacak bir kız değil.."

Başımı onlara çevirince dikkatlerini bana vermişlerdi.

"Myrtle kayıp mı?" diye sordum aniden. Hepsi kafalarını sallarken hızla oturduğum koltuktan kalktım. Aynı zamanda bütün iskambil kağıtları yere dökülürken hiçbirini umursamadan cadı topluluğunun arasına karıştım.

"Siz ciddi misiniz?" İnanamadığım ses tonumdan anlaşılıyordu.

"Sabahtan beri gören olmamış" dedi hafif çekik gözlü bir cadı.

"Ne olmuş olabilir ki?" diye sordu sarışın olan gözlerini kısarak. Çok gizemli bir cinayeti çözmeye çalışan bir dedektif gibi duruyordu.

Ortam birden sessizleşti.. Ama bu oldukça rahatsız edici bir sessizlikti. O sırada merakla etrafıma bakınırken gözlerim Tom'un yeşil gözleriyle buluştu. Bana doğru geliyordu.

V A R İ SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin