V A R İ S

K I Ş I N G E L İ Ş İ

Merhabaaa, bakınnn kim geldi! Umarım beğenirsiniz. Yorum yapın lütfeen sizinle konuşmayı özledim. Sizi seviyorum, ve iyi okumalar diliyorum❤️

            ———————————————

"Şey.. Ya, balo varmış ya. Benimle gitmek ister misin diye soracaktım?"
"Malfoy.. Ben dans etmeyi sevmem ki."
"Tamam, önemli değil! Biz de dans etmeyiz o zaman. Dans etmezsek benimle gelir misin?"

"Gelemez." dedi Tom kesin bir ses tonuyla.

İkimiz de sessizce merak içinde Tom'a baktık.

"Gelemez, çünkü Allison baloya benimle gidiyor."

Malfoy beni gördüğü zaman sadece tebessüm ederek kaçıyordu. Herkes benimle iyi geçinmeye çalışıyordu. Ve Tom, bazen ben varmışım, bazen ise yokmuşum gibi davranıyordu. Onun davranışlarını asla anlayamıyordum. Aramız iyi mi kötü mü, sıcak mı soğuk mı bilmiyordum. Çünkü bir gün iyiyse bir gün kötüydü, ve bu beni deli ediyordu.

O gün ki dans teklifinden sonra bir daha o konu hakkında konuşmamıştık. Ben de sormaya cesaret edememiştim. Baloya çok kısa bir süre kalmıştı ve yarın çiftlerle dans provaları başlıyordu. Tom ile bir şekilde cesaretimi toplayıp konuşmalıydım, bunu iksir dersinde yapabileceğimi düşünüyordum.

İksir sınıfına geldiğimde sınıftaki klasik basık, sıcak hava hakimdi. İksirlerin fokurdama sesleri bütün odayı doldurmuştu. Tom ise, her zamanki sıramızda oturuyor, bana dalga geçercesine bakıyordu. Bu onun klasik bakışıydı, dalga geçip geçmediğini bilmiyordum ama geçiyor olması olasıydı. Muhtemelen içinden şunları geçiriyordu "Ah Allison, seni ezik kız. Onunla baloya gideceğimi mi zannediyor acaba?"

Tom'un yanına oturdum ve zoraki bir biçimde gülümsedim. O da durumdan son derece keyif alırmışçasına gülümsedi. Bazen artık bende Tom'u aşırı keyiflendiren bir şey olduğuna karar verdim. Acaba saçım mı komikti? Ya da davranışlarım? Bilmiyordum ama sürekli dalga geçer gibi bakması, konuşması sinirime dokunuyordu artık.

Salak Riddle. Kendini ne zannediyorsa.

"Beni öldürme planları mı yapıyorsun Allison?"

Ben daldığım düşünce kuyusundan çıkarken kendimi toparladım, ve hiçbir şey anlamamış ses tonumla sordum.

"Hı? Efendim?"

"Bana öldürecek gibi bakıyorsun, ne çeşit planlar yapıyorsun aklından?"

Gülümsemeye çalıştım. Deminden beri Tom'a olan nefret dolu düşüncelerim bakışlarıma da yansımış olmalıydı. Bunu fırsat bilerek dans konusu açmaya karar verdim.

"Ah evet, yarınki dans provalarında ayağına nasıl bassam seni sakat bırakırım diye düşünüyordum. Ama bütün sırrı bozdun Riddle. Artık yeni plan yapmam gerekiyor."

Tom durumdan aşırı keyif alıyormuşçasına güldü. Belki de keyif alıyordu, ama eğlendiğinden değil, eminim içimden benimle dalga geçiyordu. Yine o cümleyi kuruyordu içinden belki.

"Salak kız onunla dansa gideceğim sanıyor"

Hayır Allison, paronayaklaşma. Belki de gerçekten beraber gideceğiz?

"Hmm" dedi Tom, gülümseyerek. "Yeni plan yapmak zorunda kalabilirsin."

Bu ne demek oluyordu? Yoksa dansa gelmeyeceği için mi? Yeni plan yapmak zorundasın çünkü seninle dansa gelmeyeceğim mi demek istiyordu?

"Açık konuşur musun Riddle? Seninle vakit kaybetmek istemiyorum."

"Tabii" Şimdi gülüşü bütün yüzünü kaplamıştı. "Değerli vaktini benimle harcamak yerine iksir kitabını karıştırmak ya da beni öldürme planları yapmak daha önemli, anlıyorum.. Demek istediğim dansta benim ayağımı maalesef kıramazsın"