Q U I D D I T C H S E Ç M E S İ

5.1K 407 346
                                    

Merhabaa yine ben geldim! Umarım beğenirsiniz bu bölümü.. Yorum yapmayı unutmayın sizinle konuşmayı seviyorum! Bir de sormak istediğiniz sorular varsa yorumlarda soru cevap tarzı bir şey yapmaya karar verdim, o nedenle merak ettiklerinizi de sorabilirsiniz! Böylece muhabbet etmiş oluruz, sihirle kalın!💗

• • • • • • • • • • • • •

Tom ile konuşmamın üstünden iki gün geçmişti ve bugün benim için sıradan bir gün değildi. O yüzden rezilliğimi bir kenara bırakıp bugüne odaklanmalıydım.

Tom'a sorularımı sormuştum, cevaplarımı da almıştım. Ancak Tom iksirin etkisinde değildi ve yapmak istediğim şeyi de anlamıştı. Tamamen rezillikti. Hatta daha da ötesi.

Bu düşünceleri aklımdan savuşturmalıydım. Bugün Quidditch seçmelerine katılacaktım ve neredeyse yerimde duramıyordum. Bütün gece heyecandan uyuyamamıştım, o nedenle kendimi yorgun hissediyordum.

Quidditch'i çok seviyordum ve bir kez Quidditch Dünya Kupası izleme fırsatı da bulmuştum. Eskiden en büyük hayalim Quidditch oyuncusu olmaktı ama büyüdükçe ve gerçekçi hayaller kurmaya başlayınca bu hayalimden vazgeçtim, fakat okul takımında oynamanın bir zararı olmazdı.

Ayağa kalktım, üzerime rahat bir şeyler giydim. Noel tatili hala devam ediyordu ama seçmelere katılacak olanlar erkenden dönmüşlerdi, zaten seçmelere katılacak beş vardı. Tanıdık olanlardan tabii ki biri bendim, biri de maalesef Olive Hornby.

Kahvaltıya gitmeye karar verdim. Bir şeyler yemezsem eğer ayakta durabileceğimden bile emin değildim.

Seçmesine katılacağım pozisyon arayıcılıktı, Quidditch'in en zor pozisyonuydu. Görevim altın snitchi diğer takımın arayıcısından önce yakalamaktı. Böylece Slytherin'in kazanmasını sağlardım. Altın snitch yakalanmadığı sürece oyun devam ederdi, ve yakalanması da oldukça zordu. Görmek bir yana, gördükten sonra da yakalamak pek kolay değildi. Bu nedenle üç aydan uzun süren maçların olduğunu Çağlar Boyu Quidditch adlı bir kitaptan okumuştum.

Tabağıma çok az pastırma ve yumurta aldım. Onları yemeye çalıştım ama canım istemiyordu.

"Afiyet olsun şampiyon"

Sesin sahibine döndüm. Malfoy bana doğru yürüyordu.

"Sağol, sana da"

"Bugün Quidditch seçmelerine katılacakmışsın sanırım. Ben kaleciyim ve aynı zamanda kaptanım. Eh, takıma kimi alacağımıza karar verecek olan kişi benim. Yani, umarım takıma girebilirsin."

Gülümsedim, içim rahatlamıştı. Kaptan Malfoy'du ve takıma kimi alacağına o karar verecekti. Ayrıca Malfoy'la oldukça yakındım, bu torpil sayılmazdı ama yine de beni rahatlatıyordu. Beni seçmese bile Olive Hornby'yi seçmeyeceğinden de emindim.

"Malum kişiyi seçme yeter"

"Ah, o da seçmelerde değil mi? Tamamen unutmuşum. Hatırlattığın iyi oldu, kimi seçeceğim şimdiden belli"

Omzuma vurdu ve arkadaşlarının yanına gitti. İçimi bir güven kaplamıştı. Ben de bu güvenle biraz daha hızlı yemeğimi yedim, balkabağı suyumu içtim. Hızla ortak salona çıktım ve süpürgemi alıp sahanlığa indim.

Benim gelmemle seçmelere katılacak olan ekip tamamlanmıştı. Bazıları ısınıyor, bazıları da aralarında laflıyordu. Ben de sessizce bir köşede oturmaya karar verdim. Ama Olive iğrenç gülümsemesiyle yanıma doğru geliyordu, görmezden gelmeye çalıştım.

"Ah, demek ucubeleri de seçmelere kabul ediyorlarmış"

"Ediyorlarmış demek, seni ettiklerine göre"

V A R İ SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin