XXXIV. Fırtına Öncesi Sessizlik

222 10 2
                                    

Doktor Manette evden ayrıldıktan dört gün sonra dönebildi. Bu korkunç süre boyunca olanları ellerinden geldiğince Lucie'den saklamayı başarmışlardı; öyle ki genç kadın, halkın her yaştan kadınlı erkekli bin yüz savunmasız mahkûmu öldürdüğünü, bu katliamın dört gün dört gece boyunca her yanı kana buladığını ve kendi etrafını saran havanın aslında katliam kokusu olduğunu Fransa'dan ayrıldıktan çok sonra öğrendi. O sadece hapishanelere bir saldın olduğunu, bütün siyasi mahkûmların tehlikede olduğunu ve bazılarının da kalabalık tarafından dışarı çıkarılarak öldürüldüğünü biliyordu.

Doktor, Mr. Lorry'ye, kalabalığın kendisini La Force'a katliam sahnelerinin gerçekleştiği yerlerden götürdüğünü söylemişti gizlice. Hapishanede bir mahkemenin kurulduğunu, mahkûmların tek tek buraya getirildiğini ve hemen orada seri bir şekilde katledilmelerine, serbest bırakılmalarına ya da (pek az durumda) hücrelerine gönderilmelerine karar verildiğini anlatmıştı. Doktor'u getirenler onu mahkemeye tanıtmış, o da on sekiz yıl Bastille'de suçsuz yere yatan biri olarak adını ve mesleğini açıklamıştı ve o zaman yargı heyetinden biri ayağa kalkarak onu tanıdığını söylemişti; bu adam Defarge idi.

Sonra Doktor, masadaki kayıtlardan damadının yaşayanlar listesinde olduğunu öğrenmiş ve kimi uyuklayan, kimi uyanık, kimi eli kanlı, kimi temiz, kimi sarhoş, kimi ayık mahkeme heyetine damadının hayatı ve özgürlüğü için uzun uzun yalvarmıştı. Bu çökmüş düzende büyük acılar çekmiş biri olarak Doktor'a yapılan tezahüratın ardından, Charles Darnay'in bu kanunsuz heyetin huzuruna çıkarılıp yeniden değerlendirilmesine karar verilmişti. Hatta bir ara tam serbest bırakılacakken, onun lehine olan hava anlaşılmaz bir şekilde dağılmış (nedenini Doktor da anlayamamıştı), kendi aralarında gizli gizli bir şeyler konuşmuşlardı. Heyete başkanlık eden kişi daha sonra Doktor Manette'e, mahkûmun gözetim altında tutulması gerektiğini, ama kendisinin hatırına bu gözetim sırasında emniyette olacağını söylemişti. Bunun üzerine bir işaretle mahkûm tekrar hücresine gönderilmişti; o zaman Doktor damadının başına bir kötülük ya da talihsizlik gelmeden, kapının ardında yükselen zalim çığlıklarıyla davayı bastıran izdihamın içinden geçebilmesini sağlamak ve orada kalabilmek için mahkemeye öyle çok yalvarmıştı ki, sonunda izni almış ve tehlike geçinceye kadar, gözünü kan bürümüş o salonda öylece beklemişti.

Doktorun, atıştırdığı iki-üç lokma yiyecek ile uyuklamalarının arasında gördüğü şeyler anlatılır gibi değildi. Halkın serbest bırakılan mahkûmlar için duyduğu coşkulu neşe, lime lime edilenler için gösterdikleri coşkulu vahşet kadar şaşırtıcıydı neredeyse. Hatta serbest bırakılan bir mahkûma, daha sokağa çıktığı anda bir zalim tarafından yanlışlıkla mızrak saplandığı olmuştu. Bunun üzerine gidip onun yarasını sarması için Doktor'a yalvarmışlar o da aynı kapıdan geçerek mahkûmu, kurbanlarının cesetleri üstüne oturmuş birkaç merhametli adamın kolları arasında bulmuştu. Dahası, en az bu korkunç kâbus kadar hunharca bir tutarsızlıkla hem Doktor'a yardım etmişler hem de büyük bir ihtimamla yaralıyla ilgilenmişlerdi –hemen ona bir sedye yapmış, onu olay yerinden uzaklaştırmışlardı– sonra da silahlarını kaptıkları gibi öyle feci bir şekilde yeniden kasaplığa başlamışlardı ki Doktor Manette elleriyle gözlerini kapamış, olayın ortalarına doğru da kendinden geçmişti.

Mr. Lorry bütün bu sırları dinleyip bir yandan da şimdi altmış iki yaşında olan dostunun yüzüne bakarken, bu feci deneyimlerin onun eski hastalığını tetikleyeceğine dair bir kuşku uyandı içinde. Ama onu hiç böyle görmemişti, bu halini hiç bilmiyordu. Doktor hayatında ilk kez çektiği acıların ona güç ve dayanıklılık verdiğini hissetti. Hayatında ilk defa, kopan bu kızılca kıyamette, kızının kocasının yattığı zindanın kapısını kırarak onu karısına götürecek olan demiri yavaş yavaş dövdüğünü hissetti. "Her şey güzel olacak dostum; hiçbir şey harcanmış ya da yıkılmış değil aslında. Sevgili kızım nasıl benim yeniden sağlığıma kavuşmama yardım ettiyse, ben de onun sevgilisine kavuşmasına yardım edeceğim; Tanrı izin verirse yapacağım bunu!" Doktor Manette böyle diyordu. Mr. Lorry, Doktor'un alev alev yanan gözlerini, kararlı yüzünü, onun sağlam ve sakin ifadesini ve hayatı yıllarca bir saat gibi durdurulmuş, sonra da uyuşuk uyuşuk yattığı onca zaman boyunca biriktirdiği enerjisiyle yeniden çalıştırılmış gibi olan bu adamın dayanma gücünü görünce inandı ona.

İki Şehrin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin