❤♾22

189 16 19
                                    

İyi Okumalar ballarım🍯🍯

✨Playlist:
_ Redd_ Dünya
_Taylor Swift_ Blank space

***

"Bazı yanlışlar, bazı doğrulardan daha gerçekti. Aynı senin gibi..."

Kalbimiz sadece istediğimiz kişileri seçmiyordu. Bazen, bir zaman ansızın şeyler olabiliyordu. Ben, dostlarımı seçmeme izin verip yüreğime ansızın gelen yabancıyı bana sormadan içeri davet eden kalbe sahiptim. Bu hoş bir şey miydi? Belki...Ama doğru olan da bu değil miydi zaten? Aniden olan, hem aklımızdan hem de kalbimizden çıkmayan kişiye olan hisler. Böyle anlık his değil. İfade edilemeyecek kadar derin hislerdi. Zaten sevmek gönül eğlendirmek olmamalıydı.

Sevmek, gök ve denizin mavisinden çok onun gözlerine tutulmaktı. En çokta kalbine, hislerine...


Merdivenlerden hızla inerek masayı hazırlayan ikizlerin yanına koştum.

"Günaydınlar" dedim ikisinin de boynuna sarılarak.

"Günaydın Bal Hanım"
"Günaydın Bal güzeli"

İkisinin de söylediği iltifatlarla elimi çenemin altına koyarak gözlerimi kapattım. Tamam kabul böyle şeylerde şımarıyordum. Ama eskiden yaptığım şeydi. Ve maziye dönmekte suç yoktu.

"Şunu şımarttık yine iyi mi"

"Kırk yılda bir İmge. Onu da çok görme" dedim peşlerinden mutfağa ilerleyerek.

"Çok görmüyorum ki. Az bile" dedi dilini çıkararak.

Servis tabaklarını ayarlarken ikizlere döndüm.
"Diğerleri nerde?"

"Diğerlerinden kastın kim?"
Tabakları tuttuğum elim titrerken güldüm İmge'ye bakarak.

"Kim olucak ki? Genel olarak sordum"

Beni takmayarak bardakları ve çayı içeri götüren İmge'den gözlerimi alıp Simge'ye baktım.

"Bahçedelerdi en son" diyerek elimdeki tabakları aldı ve içeri ilerledi. Bende onlar gibi yaparak salona ilerledim ve gözlerim gökyüzünün en parlak haline benzeyen mavileriyle karşılaştı. Aldığım nefesi tutarak bana parlayarak bakan mavilerine tutundum.

Onun gözleri imkansızı örten bir gökyüzüydü.


"Ay kız öldüm. Ay ay bu prenses kılıklı bücür gibi çocuğum olsun yarabbim amin elhamdülillah"

Sandalyeye kendini hızla atan Berkay'a gözlerimi devirerek baktım. Ah bu halleriyle Işıl'ı benden çalmıştı. Küskün tavrımla sandalyeye oturdum ve bana bakan miniğe dudağımı bükerek baktım. Ufak adımlarla yanıma gelip yanağıma uzun bir öpücük bıraktı. Bugünlük ilgiyi fazlasıyla alan yanımla kahvaltıyı miniğimle yan yana yaptık.

***

Kahvaltıyı kızlarla birlikte toparlamış sonra da odama girmiştim. Birazdan çıkıp Elif ile buluşacaktım. Fakat sorun vardı ki bizimkilere yalan söylemiş olucaktım. Belki vefasız birisi için dostlarıma bunu yapmam çok yanlıştı. Evet, kabul öyle gözüküyordu ama kafamı kurcalayan şeyler vardı. Ve bunlardan kurtulmam gerekiyordu. Kahvaltıdan sonra Berkay ve İmge Buluttan izin alarak Işıl'ı parka götürmüşlerdi. Simge ve Erdem ise bahçede oturuyorlardı. Bulutta bildiğim kadarıyla evdeydi. Ve şuan pek engel yoktu. Ya da vardı bilemiyorum.

Dolaptan siyah çizgileri olan beyaz yazlık elbiseyi alıp hızla üzerime geçirdim. Masanın üzerindeki tarakla saçlarımı tarayıp yarısını topladım. Önüme çıkan birkaç tutama da üfledim. Telefonumu alarak aşağıya indim. Partmontadan beyaz sporlarımı aldım. Ayağıma giyerken Bulut'un sesiyle durdum.

Mavi Çiçek SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin