❤♾3

508 45 6
                                    

Playlist--> Sancak_ zaman nasıl çözer

"Yaşamaktansa ölmeyi seçenler sadece acizlerdi. Yaşayarak mücadele edenler ise acizlerden bir adım öndeydiler."

🍯🍯🍯

Şu an ölmeyi değil yaşamayı seçmiştim. Neden? Kendime kalsam bu hayatta bir dakika durmazdım. Tamam, her an insan az da olsa yaşamdan keyif duyar. Ama ben yaşamayı seneler önce bitirmiştim. Ruhum hala dünyada ama ne halde inanın ben bile bilmiyorum. Resim beni yaşama bağlıyordu. Özellikle minicik arkadaşlarımla yaptıklarım... onlar için yaşıyordum. Sırf onlar mutlu olsun, yaşasın diye. Tabi benim yardımım ne olsun. Ama en azından eğlendirebiliyordum onları.
Bir tarafta çekirdek ailem. Kakaolu pudingim, enerji baloncuğum, refrigaterım ve doktor... onlar benim tek varlıklarımdı. Onlarsız düşüncesi bile kötüyken , gerçekleşmesi daha beter.

Şuan tek yaptığım gözlerim kapalı bir şekilde titremek. Şanssız olduğumu birkez daha kanıtladım. Gözlerimi açmaktan korkuyordum. Karşımdaki tanımadığım varlığı görmek istemiyordum. Ya da görmemekte istemiyordum. Görürsem tepki veremezdim. Göremezsemde iki ay önce gördüklerim gibi halüsinasyon görmekten korkuyordum.

Ama şuan karşımdaki varlığı hissediyordum. Çünkü nefesi yüzüme çarpıyordu. Yoğun kahve kokusunun tanımadığım varlıktan geldiği kesindi. Biraz daha duvara yapışırsam iki kat içine girebilirdim. Gözlerimi açmak ve açmamak arasında kalmıştım. Ani korku veya heyecan yaparsam benim için iyi olmazdı.

"Gözlerini aç " diye bağıran kişi şuan burdaydı. Sesi şimşeklerin çakmasına neden olabilecek durumdaydı.

Tepki veremiyordum. Sesini duymamla gözlerimi açmamaya kesin karar verdim. Açamazdım. Nasıl bakardım? Biraz önce beni kesicekti? Öldürecekti...

Biraz daha yaklaştığını nefeslerinin daha yakın olmasından anladım. Kolları bir anda kollarımı tutunca irkildim.
"Eğer hemen gözlerini açmazsan kararımdan vazgeçicem" diyen gizli kişinin sesini duymamla kirpiklerim titreşti.

Yavaş yavaş gözlerimi araladım. Bir çift mavi veya gri renginin ikisininde arasında kalan gözlerle karşılaştım. Yüzü o kadar yakındı ki daha fazla titriyordum. Sarı parlak saçları odamın ışığında parlıyordu.Gözlerini kısmış dikkatle bana bakıyordu.
Sert yüz haltları ve hafif içe çökük elmacık kemikleri ile fazla yakışıklı olabilirdi. Ama bu gerçek katil olduğunu değiştirmiyordu.Berkay burda olsaydı bu gizli şahısla kesinlikle sevgili olmak isterdi.

Ne düşünüyorum ben ya?

Titremem daha da çoğalmıştı. O ise dikkatle benim yüzümü karış karış inceliyordu. Yüzümün şekli şuan korkudan renkten renge girdiğine eminim.Hafifçe geri çekildi. Kısa bir bakış daha attıktan sonra yine o değişik ama etkili sesiyle konuşmaya başladı.

"Hemen hazırlan. Bekletilmeyi sevmem"

Hemen mi? Ama ben gitmek istemiyordum. Nereye götürecekti ki beni? Ne istiyordu benim gibi hayattan sıkılmış bir kişiden?

"B...benden ne isti...yorsun? Ben gele..mem... lütfen birşey yapma" dedim ağlamaklı çıkan sesimle.

Bunu beklemiyormuş gibi yüzüme anlam veremediğim şekilde baktı. Kaşlarını havaya kaldırdı. Bir iki adımıyla yanıma ulaştı.

"Hmm. Bilmem ne istiyorum? Senin gibi bir işe yarayacağını düşünmediğim kişiyi ne yapabilirim korkak Baykuş." Dedi baykuşa özel vurgu yaparak.

Bu zamana kadar en nefret ettiğim başkası tarafından küçümsenmekti. Ama bu daha aşağılayıcıydı.

"Yapma nolursun. Bak gelemem. Ailemi bırakamam." Dedim sesimi düzene sokarak.

Mavi Çiçek SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin