Mavi Çiçek Senfonisi

❤♾20

Yeni kapak sizce nasıl olmuş?

İyi okumalar Ballar🍯

Playlist:
Toygar Işıklı_ Bırak sende kaybolayım
Duman_ Seni kendime sakladım

Hadi dinleyerek okuyalım🎵🎶

***
"Eskiden kaybettiklerimizi tekrar bulabiliyorduk. Bulamadığımız ve aradığımız şey aslında sevdiğimiz yanlarıydı..."

Benim hayatım kimi zaman su gibi akıp gitse de çoğu zaman önüme çıkan engelle akışı yavaşlatıyordu. Hayatımdan sadece ömrüm azalmıyordu. Bedenimde gün geçtikçe ağrıyan yüreğimin etkisi altında eziliyor, günden güne eriyordu. Ben tükeniyordum. Ama yine de yaşıyordum. Yaşamaya çalışıyorduk. Güzel şeylerin olmasını bekliyorduk. Oluyordu da

Hazırlanmak için geçtiğim aynadan daha birkaç dakika olanları tekrar anımsadım. Böyle bir hoş olan yüreğim söylediği her harfin etkisi altındaydı hala. Ne bileyim güzel hissettiriyordu. Kırsa da dökse de böyle hissettirmekten de kaçınmıyordu.

Üzerimdeki onun tişörtünü hala çıkartmamıştım. O cümlesinden sonra daha da bağlanmıştım. Ondan altıma siyah kot şort geçirip, saçlarımı da at kuyruğu yapmıştım. Solgun gibi görünen yüzüme kapatıcı ve nemlendirici dışında hiçbirşey sürmemiştim. Kısacası hazırdım. Bizimkileri daha fazla bekletmemek için hızla aşağıya indim.

Salonda koltuklara yayılmış benim dört silahsörlerimi ve Batu'yu görmemle yüzümde minik bir tebessüm oluştu. Berkay beni görmesiyle elini alnına koyup bana çemkirmeye başladı. Başlıyoruz yine. Düşüncelerimin yüzde yirmisini geri alıyoruz.

"Aman ben nerelere gideyim. Koyun beni toprağa yarabbim. Ayol kız hazırlanmadığını söyle"

Yüzümdeki minik tebessüm silindi ve yerini büzdüğüm dudaklarım aldı. Üzerime en lanetli şeymiş gibi bakan Berkay'dan şüphelenip ilk kendi üzerime sonra onun üzerine baktım. Pembe tişört, sarı pantolon, kırmızı ceket ve vazgeçemediği bir fular. Hemde mavi...yorulan gözüm yüz ifademe de yansıyıp buruştu . Bu nasıl bir zevkti?

"Ben hazırım da sen hazır mısın cidden?" Dedim alayla. Aslında onun bu hallerine alışkındım. Herzaman ki Berkay ve tipik halleri işte...

"Gördüğün gibi tamamım ben şekerim" dedi eliyle kendini işaret ederek. Bana dönen bakışlarıyla yüzündeki memnuniyet söndü. Ama kendine olan egosu bir gidemedi.

"Ama sen yarımsın ayol. Şu tipe bak. Allahım tişört koktu çıkar kırmızı tişört altına da mor etek giy. Koş kız zevksiz"

Kakaolu pudingimin zevksizliğiyle büyüyen gözlerim istemsizce bizimkilere uğradı. Simge gülüyor ,Erdem de alayla tebessüm ediyordu. Batu ise...o koltuktan mı atlamıştı? Şuan yerde kahkaha atıyordu. Bu fazla abartmıştı kabul. Galiba böyle saçmalıklara alışkın değildi. Alışmaması her açıdan iyidir. Bundan sonra Berkay'ın üzerine tehlikelidir işareti koymalıyız. Çünkü alışan da normal olamıyor.

İmge aniden Berkay'ın sırtına atlayıp kafasına vurmasıyla gülümsemem genişleyip istemsizce kahkaha attım. Bu hallerine hayrandım. Özellikle ikisinin uyumu kahkahalarımın sebebiydi.

"Aman uzaylı cadılito saldırısına uğruyorum. Ay! Kurtarın beni. Kız! Sarı cadı atla üzerimden. Hoşt!"

Onlar didişirken gözlerim önümde dikilmiş miniğimi buldu. Büyüyen gözlerim yerinden fırlarsa siz tutun bari. Bir anda salonda oluşan sessizliğe bende eşlik ettim. Işıl'a ne olmuştu öyle? Parlak yeşil renk elbise giymişti. Üstüne üstlük birde kot ceket vardı. Ayağında ise kırmızı spor ayakkabılar, kafasında da prenses tacı vardı. Kocaman olmuş gözlerim bizimkileri bulmasıyla hepimiz bir anda gülmeye başladık. Kendini tutamayan İmge de bize partner oldu. Berkay herzaman ki gibi zevksizliğini konuşturmuştu anlaşılan.