10|yoksa yakar canını.

3.8K 417 420
                                    

Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz- Gök Nerede

🌙

Acıyı hissediyordum. İliklerime kadar ve bu sadece bedenen hissettiğim bir acı değildi. Ruhum da acıyordu ve bedenimdeki acıdan kıyasla geçmeyecek gibiydi.

Hep taze kalacak, bir gün beni tüketecekti.

Az önce yaşadığım korku dolu anıların beni yavaş yavaş tükettiği gibi. Dakikalarca soğuk zeminin üzerinde oturmuş, ağlamıştım. Çünkü üzerimdeki acıyı ve korkuyu ancak bu şekilde atıyordum. Ağlayarak.

Tüm uvuzalarım uyuşmuş, boynumdaki çiziklerden akan kan durmuş ve kurumuştu. Ağlamaktan kızaran gözlerim ağrımaya başlamış, kuruyan ve düğümlenen boğazım bir türlü yumuşamamıştı. Sanki orada gizli bir el vardı, nefes almamı istemiyordu.

"Jungkook!" Taehyung'un sesini duyduğumda cevap veremedim. Şayet el hâlâ oradaydı, konuşmamı da engelliyordu. Beni dilsiz, yaşayan bir ölü yapmıştı.

"Tanrım Jungkook ne oldu sana!?" Endişeyle yanıma yaklaştı, kast katı kesilen bedenimi sarmaladı ve gözlerini etrafında gezdirdikten sonra gözlerime dikti.

Bacaklarını dizlerime çekmiş bir şekilde soğuk zeminde oturuyorum. Taehyung'u duyuyordum, görüyordum. Ama sanki hissedemiyordum. Beynim ve bedenim uyuşmuştu.

"Jungkook kardeşim, iyi misin? Korkutma beni tanrım...Jimin mi yaptı yoksa!? Bir şey söyle Jungkook!"

Taehyung endişeyle bedenimi sarstı ve neredeyse gözleri sulanacakken, sesini yükseltip sonunda içimde yaşadığım şoktan çıkmamı sağladı.

Kızaran gözleriyle buluştuğumda yüreğim acıdı. Benim için endişeleniyordu. Gözlerinde görüyordum ve bu bastırmaya çalıştığım ağlama hissimi alt üst etmişti.

Gözlerim yaşlarını akıtırken usulca, sesli bir hıçkırık kaçtı titreyen dudaklarımdan. Taehyung'un yüz ifadesi şimdi daha tedirgindi. Sarsıla sarsıla ağlamaya başladığımda ona tutundum.

"T-Taehyung..." diye fısıldadım. Beni hemen kollarına sardı ve sıkıca sarıldı. Başımı göğsüne yasladım.

"Ç-çok korktum..." Dudaklarım bedenim gibi titrerken Taehyung saçlarıma bir buse kondurdu. Bana tıpkı babam gibi sarıldı ve aynı onun gibi kulağıma doğru,"Korkma. Ben buradayım." diye fısıldadı.

Gözlerimdeki yaşlar tişörtünü ıslatırken, korkmamalıydım. O bana sıkıca sarılırken, sıkışan yüreğime su serperken, beni koruyamasa bile yanımda olurken. Korkmamalıydım.

Çünkü o buradaydı. Yanımda.

°°°

"Bundan sonra seni yanımdan ayırmayacağım Jungkook. Jimin asla sana bir daha dokunamayacak.

Boynundaki kurumuş kanları yıkadığımda biraz olsun toparlana bilmiştim. Bedenimin yorgunluğu ve ruhumun sıkıntısı geçmezken Taehyung bu konuda kendisini suçluyordu.

Benimle beraber tuvalete gelmediği için bu durumda olduğumu düşünüyordu. Kendini sorumlu tutuyordu. Oysa ki tek sorumlu bendim.

Yaptığım seçimdi. Bunların yaşanmasının sebebi; işlemediğim bir suçu kabullenmemden dolayıydı. Tek hatalı bendim. Tek zalim ise Jimin'di.

Taehyung beni ondan koruyamazdı. Güçsüz olduğu için değildi, karşısındaki Jimin buradaki herkesten daha güçlüydü. Sonunda o da benim yüzümden zarar görecekse, benim için Jimin denen psikopatı karşısına almasına değmezdi.

Media Luna | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin