Bölüm şarkısı: Farid Farjad- Hüzün
🌙
Ayakkabımın soğuk zeminde ufak tefek sesler çıkarmasıyla görüşme odasına doğru ilerledim. Aklımda bin bir türlü soru, kalbimde yankılanan tek bir soru vardı aslında.
Benjamin'e bir şey mi olmuştu?
Kalbimde yankılanan bu soru bir sis gibi üzerime sindi. Göğüs kafesim ağrısıyla atarken gardiyan Jiwan'ın gösterdiği kutu gibi siyah ve kameralarla dolu odaya girdim.
Karşımdaki masada oturan yakışıklı ve takım elbiseli adam beni görünce yüzüne samimi bir tebessüm koyu verdi.
Odada sadece bir masa, karşılıklı iki tahta sandalye varken yerinden ayaklanıp bana doğru yaklaştı ve tanışmak üzere elini uzattı.
"Ben avukatınız Kim Seokjin. Tanıştığıma memnun oldum." Mesafeli çıkan sesine rağmen, içtenlikle gülümsedi.
Karşısındaki sandalyeye oturmadan önce elini nazikçe tutup bıraktım.
"Jeon Jungkook." diye tanıttım kendimi, o karşımdaki sandalyeye otururken.
"Amcam nerede? Üç gün oldu, neden hiç yanıma uğramıyor? Yoksa Benjamin'e bir şey mi oldu?" Aklımdan çıkmayan soruları ona sorduğumda bana cevap olarak gülümsedi ve evrak çantasını masaya koydu.
"Merak etme Jungkook. Beni amcan gönderdi." diye yanıtladı sakin bir sesle. Bir şey demeyip, devam etmesini istediğimde oturuşunu dikleştirdi.
"Açıkçası bir sorun var," dedi korktuğumun başıma gelmesinden deli gibi korktum. Gözlerim titrerken,"Benjamin...yoksa ö-öldü mü?" diye sordum, zorlukla.
Asla ölmemeliydi. Buna dayanamazdım. Yanaklarım göz yaşlarımla çoktan ıslanmışken avukat Seokjin,"Hayır hayır, sorun Benjamin değil. Sorun babası. Babası şikayeti geri çekmek için üç yüz bin dolar istedi. Amcanız bununla uğraşıyor, bende sana gelişmelerden haber vermek için geldim. Benjamin hâlâ yoğun bakımda Jungkook. Mahkemenin için de Benjamin'in hastaneden çıkan sonucunu bekliyoruz. Çocuk yetişkin olmadığından ailesi senden şikayetçi. Zaten bu yüzden hapistesin. Mahkeme kararıyla suçun belirlenecek."
Benjamin'in ölmediği için biraz olsun yüreğimdeki korku hafiflerken, diğer yandan karaktersiz bir babanın oğlunun canıyla pazarlık yapmasına yanıyordu. Nasıl bir insandı bu? Oğlu can çekişirken, nasıl parayı dert ederdi?
Nasıl bir kağıt parçasını oğlunun canıyla bir tutardı? Asla bunu anlamayacaktım. Benjamin asla bunu hak etmemişti.
"Mahkeme ne zaman olacak peki?" Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Avukat Seokjin düz bir sesle,"Mahkeme Benjamin'in sağlık sonucu ile belirlenecek. Umut et ki Benjamin ölmesin Jungkook. Yoksa en az sekiz yıl. Eğer Benjamin kurtulur, yoğun bakımdan çıkarsa buradan olabildiğince erken ayrılırsın. Çocuğun babası karaktersizin teki, parayı aldığı an şikayetini geri çekecektir." diyerek bana tüm durumun berbatlığını izaa etmişti.
Buradan çıkmak istiyordum. Başıma gelen bu felaket, Benjamin'ni ve beni tüketiyordu. O karaktersiz bir babaya sahip olmasaydı burada ömür boyu kalabilirdim.
Ben biraz bencil biri olsaydım, asla burada olmazdım. Üzülüyordum halimize, ikimiz de cehennemi yaşıyorduk.
Tek fark o ölümle burun burunaydı. Benim ise ölüm tam karşımdaydı. Park Jimin ve cehennemi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Media Luna | jikook
FanfictionBu içi acı dolu ruhumun kapıları ancak ona açılır, bir tek o canımı yakabilirdi. 20/06/19 24/12/19 080822- #2 jikook