Dağ Ayısı ve Karan Bey

37.9K 2.3K 668
                                    

Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun 💚💚 Bölümü başta bütün öğretmenler olmak üzere wattpad'de tanıdığım minikler öğretmenime ithaf ediyorum. Tuğtekin'inciğinden selam olsun öğretmen hanım 😄😍 _mavipapatyaa_

24 Kasım...



*Aslında bütün bu telaş,bir fâninin ölümü unutmasının hikayesidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Aslında bütün bu telaş,bir fâninin ölümü unutmasının hikayesidir.*


Bilinç altının oyunundan galip gelen Feride, zihnine mesken edinmiş karanlıktan yavaş yavaş benliğine ulaşıyordu. Gözlerinin üzerinde ki tonlarca ağırlık bir anda kuş olup uçarcasına kendisinden uzaklaşırken, gözlerini açmaya korktuğunu fark etti.

Bilincini kaybetmeden hemen önce duyduklarının gerçek olmadığını biliyordu ama yine de korkmadan edemiyordu. Gördükleri! Evet gözlerinin gördükleri vardı birde! Söylenenler ve gördükleri öylesine birbiri ile örtüşüyordu ki artık neye inanması gerektiğini bilmiyordu.

Feride, sonu bucağı görünmeyen bir karanlığa teslim olmuş gibiydi, gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğinin farkındaydı ama bu gerçekliği kabullenmek imkansız gibi bir şeydi!

Mantığının davetkar sesine kulak veren Feride, sanki çok komik bir film izliyormuşcasına gülmeye başladı. Şu halde başka ne yapabilirdi ki zaten! Kapalı gözlerinden yaş gelene kadar güldü, her kahkahası yaşadıklarına bir çeltik atarken gözlerini araladı. Bakışlarına ilk misafir olan şey koca beyaz bir duvar oldu.

Duvarla bakışarak yataktan doğrulurken tanımadığı bu odanın tarçın kokusu burun deliklerinden ciğerlerine kadar dolmuştu. Nerede olduğunu idrak etmek istercesine etrafına bakınırken gözüne çarpan koca divan gerçeği bir hançer misali boğazına dayadı.

Elleri istemsiz bir şekilde boğazına giden Feride, saatler öncesinde yaşadığı çaresizliği hatırladı. Yaşadığı her şey gerçekti, ne kadar inkar ederse etsin bilinç altı artık daha berraktı ve olanları bütün ayrıntısına kadar hatırlıyordu.

Bu durumda ne yapması gerekiyordu. Ağlaması, yakınması yoksa inkar etmesi mi? Peki, Feride neden bunlardan hiç birini yapmıyordu? Küçük yatakta dizlerini kendisine çekerken ellerini etrafına doladı. Öylece duruyor, gözlerini boş duvardan çekemiyordu Feride. Taki olduğu odanın kapısı açılana dek!

Feride'nin bakışları korkuya kapı yönüne dönerken o adamla karşılaşmak istemediğinin farkındaydı. Hiç düşünmeden boynuna bıçak dayayan bir adamın neler yapacağını o bile kestiremezdi. Kapının arkasında beklediği kişinin aksine minik bir kız çocuğu gören Feride, üzerinde ki geleneksel kıyafetlerle kafayı yemek üzereydi.

Osmanlı GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin