Değişen Güç Dengeleri ve İsyan

20.8K 2K 548
                                    

Sabahın erken saatlerinde gözlerini aralayan Feride, dün gecenin yorgunluğunu hâlâ üzerinde taşırken sağ eli ağır bir şekilde havaya kalkarak ağrıyan boynunu buldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabahın erken saatlerinde gözlerini aralayan Feride, dün gecenin yorgunluğunu hâlâ üzerinde taşırken sağ eli ağır bir şekilde havaya kalkarak ağrıyan boynunu buldu. Uyuduğu pozisyonda uyanırken boynunun tutulmasına şaşırmıyordu. Hafif bir şekilde açtığı gözleri dün gecenin hatıraları ile kocaman aralanırken sertçe yutkundu, yaşananları hatırladıkça kendisinden utanıyordu. Dizlerinin üzerini kapatan yorganı hışımla üzerinden atarken bir başına uyanmış olmasına şaşırmıştı ama aynı zamanda buna sevinmiştide.

Tuğtekin ile aynı yatakta uyanmaya henüz hazır değildi. Odadan çıkmadan evvel yatağı düzeltip dün gece getirdiklerini alarak mutfağa geçen Feride, kocasının sağlık durumu merak ederek soluğu odasında aldı ve üzerine daha usturuplu bir şeyler giyindi. Acaba Tuğtekin uyandığında kendisini görünce nasıl bir tepki vermişti? Çok şaşırmış mıydı, yada kızmış mıydı?

Feride, dağınık saçlarını tepesinde toplarken Tuğtekin'in kendisini ilk defa korunaksız bir şekilde gördüğünün farkındaydı. Dün gece kocasının odasına iç elbisesi ve saçları açık bir şekilde girmişti. Onun için o kadar endişelenmişti ki ne halde olduğunu umursamamıştı bile ama şimdi düşününce utancından ölüyordu. Nasıl böyle fütursuz davranışlar sergilerdi, her ne kadar nikahlı kocası dahi olsa aralarında karı koca ilişkisi yoktu ve bu davranışı hoş karşılanamazdı. Belki de Tuğtekin'in hakkında yanlış izlenimler düşünmesine bile sebep olmuştu. Bu rahatlık nereden geliyordu da adamın odasına yarı çıplak giriyordu, ahh bir de yatağına yatmıştı değil mi?

Feride, evde kalıp senaryo üstüne senaryo kurmak istemediğinden üstün körü ortalığı toplayarak kendisini dışarı attı. Ocağa gidip gitmemek arasında kararsız kalırken pazarda alışveriş yapmakta olan kadının kendisine seslenmesi ile durmak zorunda kaldı. "Kara kız!" Mara'nın gür sesi ile birkaç kişi durup kendilerine baksalarda sonrasında yollarına devam etmişlerdi. Feride, elinde sepeti dibine giren kadına tebessüm ederken "Selamünaleyküm Mara" diyerek karşılık verdi.

"Aleykümselam, nereye gidersin böyle?"

Nereye gideceğini kendiside bilmediği için omuzlarını havaya kaldırıp indiren Feride "Hiç öyle gezerim, sen ne yapıyorsun" diyerek üstün körü cevap verirken aklı hâlâ kocasındaydı. Acaba ateşi yeniden yükselmiş olabilir miydi?

"Hafsa'nın istediği kumaşlar vardı da onları almak için pazara gelmiştim. Şimdi de eve geçerim, sende gelsene hem ne zamandır benimle konuşmak istersin. Laflarız!"

Feride, aradığı fırsatın ayağına gelmesi ile kafasını olumlu anlamda sallayarak "Sen önden git, ben bir ocağa uğrayıp öyle geleceğim" derken Mara'yı çoktan arkasında bırakmıştı bile. Genç kadın bu hallerine ses etmeyip uzaktan kendisine el sallarken, Feride aklını bıraktığı yerden almak için çoktan ocağın yolunu tutmuştu.

Osmanlı GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin