Gözyaşı ve Adam

23K 2K 816
                                    

   
Bu saatte bölüm beklemeyenlere selam olsun ve hayırlı sahurlar :) Aslında şu anda okuyacağınız bu bölüm dün gelmiş olmalıydı ama ufak tefek rötarlar deyip es geçelim isterim:) Keyifli okumalar ve bol bol yorumlar...

***********

Güneşin yerini aya teslim etmesinin üzerinden saatler geçmişti ama Feride hâlâ başı boş bir şekilde İstanbul sokaklarında cirit atıyordu ve geçtiği her sokak, gördüğü her insan sanki onun iç buhramını biliyor ve kendisini izliyormuş gibi hissediyordu.

Geçtiği dar sokakların ardından kendisini karşılayan denizin tuzlu kokusu ruhuna ferahlık katarken Feride bundan daha fazla yararlanmak istedi ve kendisine sahil kenarında bir bankta yer buldu. Oturduktan sonra hissetiği yorgunluğuna acı bir şekilde tebessüm ederken bundan sonrası için ne yapacağını düşündü.

Ailem dediği insanların yanına dönemezdi buna şimdilik hazır değildi. Evi vardı ama aylardır kirasını ödemediği evden de bir hayır beklemiyordu. Ev sahibi olan emekli öğretmen Nejla hanım biraz agresif bir tipti, kirasını bir gün dahi geciktirse soluğu hemen kapısında alırdı ve aylardır ödenmeyen bir kira söz konusu oluncada çoktan kapı dışarı edildiğini biliyordu.

Peki ya şimdi kimin kapısını çalacaktı, bu geceyi nerede geçirecekti. Kime gidebilirdi ki! İşte yalnızlık en çokta böyle zamanlarda koyuyordu. Ailesinden kimseyi arayamayacağının bilincinde oturduğu banktan kalkarken sahil yolundaki taksilerden birini çevirdi ve pelte kıvamına dönmüş bedenini arka koltuğa bıraktı. Taksiciye gideceği yerin adresini verip başını cama yaslarken o çok özelliği İstanbul'un cafcaflı sokaklarını izlemeye koyuldu. Geçtiği yollarda gördüğü gamsız kedersiz insanlarla bir kez daha döndüğünü anlamış bulundu.

"Abla, geldik."

Feride, kendisinden yaşça büyük olan adamın abla diye seslenmesini yadırgamazken elini kapı kulpuna  götürdü ve açmadan önce "Biraz bekleyebilir misiniz ücreti alıp geleceğim" dedi.

Şoförün anlayışla kafasını sallaması üzerine vakit kaybetmeden araçtan inen Feride, üç katlı evin bahçesinden içeriye girerken hızla kapıya vurmaya başladı ve çok geçmeden aynı serilik ile kapı açıldı. Kendisini beklemediği her halinden belli olan kadın sevinçle nidaları ile birlikte üzerine atlarken Feride tebessümünü gizleme gereği duymadan aynı şekilde arkadaşına karşılık verdi.

"B-bu gerçek mi? Burdasın, aman Allah'ım Feride gerçekten buradasın!"

Ümmü'nün üzerinde tepinmesine izin veren Feride onun ağlamaya başlaması ile kendisinden uzaklaştırırken birkaç saniye ne demesi gerektiğini bilemedi. Karşılıklı olarak dolu gözlerle birbirlerini süzerlerken Feride daha fazla bu sahneye katlanamadı ve yalandan öksürükleri arasında  "Taksi bekliyor da rica etsem ücre-" diye kurmaya çalıştığı cümlesi arkadaşı tarafından sertçe kesildi.

"G-geç, sen içeri geç Ben hemen halledip geliyorum."

Dışarı çıkmadan önce kapıdan görünen antreden cüzdanını alan Ümmü ile köşeye çekilip onun geçmesini bekleyen Feride, sonbaharın hissettirdiği akşam ayazı ile vücuduna sarılırken arkadaşının onu çekiştirerek içeriye sürüklemesine minnet etti. Çokça girip çıktığı bir ev olduğu için yabancılık çekmeden salona doğru ayaklarını sürüye sürüye giren Feride, L koltuğun ortasına otururken rahat bir nefes aldı.

Osmanlı GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin