Yeni bir maceradan herkese merhabalar:) Osmanlı Güneşi final verdikten sonra sizleri neyin bekleyeceğini merak ediyorsanız buyrun Mürdüm Elçileri'ne:)
***TANITIM***
Sıradan bir hayat yaşayan Bellur için her şey bir masal kitabıyla başladı. Hayır, sıradan bir masal kitabı değildi! Bilindik ve bilinmedik tüm efsaneleri içinde barındıran büyülü bir kitap, Efsaneler kitabı! Bu kitabın içindeki efsanelere bekçilik yapacak olan üç kadın şövalye. Bellur, Nur ve Beyza, Ihlamuraltı mahallesinin esrarengiz sakinleri olan üç kadın! Akraba bağıyla birbirlerine bağlı olmaktan daha güçlü ortak bir kaderleri vardı: büyülü bir kitaba mühürlenmek! Ailenin kadınlarına bahşedilen gizemli bir efsane, üç kadının hayatını derinden sarsmıştı.
Hayal gücünüzün ötesinde bir kitap düşünün ve bu kitabın içindeki büyülü dünyaya seyahat eden üç kadın. Kitabın içine doğru yapılan her yolculuk fazlasıyla gizemli ve tehlikeliydi. Her bir macera bir ölümle sonuçlanırken, yaşanan cinayetleri gizlemek hiç kolay değildi.
Bu cinayetler İstanbul Emniyet güçlerinin dikkatini çektiğinde ise artık bir şeyleri değiştirmek için çok geçti.
Tozlu sayfaların gizemi dört bir yanı kuşatmışken, artık herkes bu gizemin bir parçasıydı.
Masalların hepsi bir varmış ve bir yokmuş diye başlamazdı çünkü bazı masallar anlatılmaz bizzat yaşanırdı.
1. BÖLÜM
Denizin katil kızları;
"Efsaneye göre denizin ortasında beliren çıplak bir kadın bedeni, bütün denizcilerin korkusu haline gelmişti. Asurlu Atargatis'in ırkından geldiklerine inanılan bu doğa üstü güzel kadınlar başlarda bütün erkekleri etkisi altına almış ve güzellikleri ile hepsini büyülenmişlerdi ama daha sonrasında ortaya çıkan ölümler aslında bu güzel kadınların cennetten düşen bir melek değil de cehennemin en ücra köşelerinde unutulmuş iblisler olduklarını ezberletti. Ölümün şehvetli şarkısını dudaklarında taşıyan bu güzel kadınlar, yaşayan insan ırkı sayesinde Denizin Katil Kızları adını alırken bir and içtiler, tüm insan dünyasını güzelliklerine kurban edeceklerdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Osmanlı Güneşi
FantasiGelecekten, geçmişe engebeli bir serüven! 27 yaşında olan Feride gittiği Topkapı Sarayında esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Gözünü açtığında ise kendini bambaşka bir hikâyenin içinde bulur. 21. yüzyıldan bir anda 15. yüzyıla yolcular yapan F...