Bölüm şarkısı : 5 Seconds Of Summer - Babylon
-
Birkaç saat boyunca odadan çıkmamıştım. Yatakta oturuyor İrem'in gelmesini bekliyordum. Odanın kapısı açılıp İrem karlar içinde içeri girince ayaklandım. Temiz kıyafet alıp banyoya girdi.
Yaklaşık on dakika sonra banyodan çıkıp yatağına oturdu. "Neyin var senin?"
Onun yanına oturup bağdaş kurdum. "Fark etmeden bir salaklık yapmış olabilirim."
"Ne yaptın?"
Nefes almadan "Boran beni öpmek istiyordu tabii ben de istiyordum ama sonra ben çok heyecanlanınca istemsizce geri çekildim o da istemiyorum falan sandı sonra da çekti gitti." dedim.
Yüzündeki tuhaf ifade silinirken "İyi bok yedin Miray." diye çıkıştı. "Şimdi git konuş onunla. Onu sevdiğini söyle."
"Yok daha neler!" dediğimde "Ne var be?" diye çıkıştı yeniden. "Sen onu seviyorsun. O da seni öpmek istediğine göre seviyor. Git söyle işte. Ben istemiyorum derse de-ki demez- suratına tükürürsün hatta beni çağırırsın ben de tükürürüm." dediğinde aslında haklı olabileceğini anlamıştım.
"Şimdi mi gideyim yani?" dediğimde işaret parmağını göstererek bir dakika istedi. Telefonunda bir şeyler yaptıktan sonra tekrar bana döndü. "Kerem'e mesaj attım. Sen oraya gittiğinde o da buraya gelecek." deyip ayaklandı ve beni de kalırdı. "Hadi git."
"İrem yapamam ki."
"Yaparsın. Ben sana güveniyorum." dedikten sonra elimden tuttu ve beni kapıya götürdü. Kapıyı açıp beni koridora itti ve eliyle işaret yaparak "Hadi git." dedi. Daha fazla inatlaşamayacağımı anladığım o an adımlamaya başladım.
Odanın kapısını tıklattığımda Kerem kapıyı açtı. O dışarı çıkarken ben odaya girdim. "Hadi bakalım. Göreyim seni." deyip omzuma yumruğunu tokuşturdu ve bizim odaya doğru ilerlemeye başladı. Kapıyı kapattım.
Birkaç adım attıktan sonra Boran'ı görmüştüm. Uzandığı yatağının üzerinde telefonuyla oynuyordu. O da beni görünce telefonu bırakıp ayaklandı. "Miray?"
Kalp atışlarım diğer her şeyden gürültülü olmaya başlayınca derin bir nefes aldım. Tüm cesaretimi toplayıp hızla ona doğru yaklaştım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Dudaklarını tadarken ellerimi ensesine çıkardığımda o da bir elini yanağıma getirirken diğer elini belimde sabitliyordu. Kolunu belime iyice dolayıp beni kendine bastırdığında dudaklarımı ayırdım onunkilerden. Çok fazla geçmeden bu sefer o buluşturdu dudaklarımızı yeniden. O üst dudağımı emerken olabildiğince karşılık vermeye çalışıyordum. Üst dudağımı bırakıp alt dudağımı da emmeye başladığında nefessiz kalmaya başlamıştım.
Dudaklarımı yeniden ayırıp nefes aldım ve "Özür dilerim." diye mırıldandım. Kafasını sağa sola salladıktan sonra anlını anlıma yasladı. "Seni seviyorum Civciv."
Söylediği şeyle tüm hücrelerim titrerken gülümsedim. "Seni seviyorum Kedi."
Anlını ayırıp tuhaf bir bakış attı. "Bir dakika. Kedi mi?""Evet n'olmuş?"
"Neden kedi? İlla bir hayvan yapacaksan neden kaplan falan yapmıyorsun?"
"O da bir kedi." dediğimde benimle tartışmaktan vazgeçercesine geri çekildi. "Aslında senden zürafa da olur." dediğimde hızla bana baktı. "Çok uzunsun ya ondan."
"Çok uzun değilim sen çok miniksin."
Ağzım şaşkınlıktan açılmıştı. "Hayır, sen devasasın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Anı
Romanceİçindeki yarayı bastırabildiği gibi dışındaki yarayı da bastırabilir mi bir insan? Unutabilir mi böylesine bir yaraya sahip olduğunu, yaşadıklarını, gördüklerini? Unutabilir mi tüm bunların nasıl hissettirdiğini, acı hissettirdiğini ? +++ Hayattan g...