Multimedya: Jeson Derulo - Stupid Love
-
"Demir.." diye mırıldandım. Gözlerim Boran'a kaydığında süt dökmüş kedi gibi baktığını gördüm. Bu hali ne kadar hoşuma gitse de gülmedim. Tekrar Demir'e baktığımda sinirli gibi görünüyordu. "N'apıyorsunuz burada?"
Fırını göstererek "Kek yaptık.." diye mırıldandım yeniden. Kaşları kalkmıştı sorarcasına. "Ben kek yapacaktım. Boran'da öylesine uğramış. 'Defol git' diyemezdim ki."
Hâlâ aynı şekilde bakıyordu. İfadesi milim değişmemişti. "'Ev boş gel' demedim yani. Demem de zaten, biliyorsun." dediğimde Boran hafif kıkırdadıktan sonra "Pardon." diyerek kendini durdurmuştu.
Demir "Bana bakın.." diye başladı. Ardından gelecek kelimeleri çok merak ediyordum. "Bu ilk ve sondu. Bir daha sizi böyle habersiz bu evde görürsem, görmeyeyim bence. Siz dua edin de bana yakalandınız."
"Yanlış bir şey yapmıyorduk ki anasını satayım." diye lafa atladı Boran. Elimi anlıma çarpmıştım.
"İşine geliyorsa." dedi Demir oldukça kararlı bir tavırla. "Kimse gelmeden.." deyip işaret yaptı. Boran Demir'in ne demek istediğini anladığından mutfaktan çıkarak dış kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Peşinden gittim.
Kapıyı açıp apartmana çıktığında "Yarın akşam görüşürüz artık." demişti.
"Bak, yarın akşam 'kesin' demiyorum. Olmazsa ertesi gününde gelirim." dediğimde suratı biraz asılmıştı.
"Tamam." deyip yanağımdan öptü ve merdivenleri inmeye başladı. Kapıyı kapatarak oturma odasına geçtim. Koltukta oturan Demir'in yanına oturdum. "Sen çok kral bir abisin."
"Biliyorum." dediğinde omzuna vurmuştum.
"Hemen havalanma." deyip ayaklandım. Ben mutfağa giderken ardımdan "Zaten hep havalıyım." diye bağırmıştı.
-
Mert'ten:
"Bir tane daha yollasana." dedim barmene. Sabahtan beri "bir tane daha bir tane daha" diye diye kim bilir kaç bardak içmiştim.
Bardağım önüme geldiğinde bir yudum aldım. "Selam." dedi yanımdaki çirkin bir kız. Güzeldi aslında ama benim tipim değildi. Yayvan ağzımla "Bana mı dedin?" diye sordum.
"Evet, tatlı şey."
Kendimi göstererek yine "Onu da mı bana dedin?" diye sordum.
"Burada senden başka tatlı var mı?"
"Var, ben." dediğimde kız suratını buruşturmuştu. Çok fazla sarhoştum.
Deniz yanıma döndüğünde bir bana bir de kıza bakmıştı. "Hayırdır?" diye fısıldadığında "Ne?" diye çıkıştım. "Bu abla bana tatlı dedi." dediğimde kız "Abla sensin be!" diye cırlamıştı. Suratımı buruşturduğumda kalkıp gitmişti. "Oğlum sen niye böyle yapıyorsun?" diyen Deniz malına döndüm.
"Ne yapıyormuşum?"
"Kendine göre birini bulsana artık."
"Kendime göre biri vardı zaten." dedim. Elimdeki boş şişeyi masaya bırakmıştım.
"Mert, biliyorum abicim. Ama böyle yaşayamazsın ki.." deyip bardağından yudum aldı. Benim iyiliğimi istiyordu. Dıştan ne kadar umursamaz görünsem de ben de umursuyordum. Her gün içim acıyordu. Deniz bunu biliyordu.
"O her gün benimle Deniz. Sizin yanınızda saçmalarken bile benimle. Onu her yerde görürken başka bir kıza aşık olamıyorum. Çünkü ona her gün yeniden aşık oluyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Anı
Romanceİçindeki yarayı bastırabildiği gibi dışındaki yarayı da bastırabilir mi bir insan? Unutabilir mi böylesine bir yaraya sahip olduğunu, yaşadıklarını, gördüklerini? Unutabilir mi tüm bunların nasıl hissettirdiğini, acı hissettirdiğini ? +++ Hayattan g...