KA7

208 12 19
                                    

Multimedya bölüm şarkısı : Ozan Unlu - Ben Ölürsem

:)

-

Kahkaha attığımda herkes bana baktı. İrem'in bana DM'den gönderdiği şeye gülmüştüm. Şimdi bir de rezil olmuştum parktaki insanlara İrem yüzünden. Şirince sırıtıp yeniden telefona döndüm. Sonra içime düşen korkuyla kafamı kaldırdım ve parkta Ali'yi aradım. Ali, hani Sevda komşumuzun oğlu. Annem geçen bakmaya gitmişti. Şimdi de çocuk evde ağlayıp durdu diye beni onunla zorla parka göndermişti.

Salıncakta sıra beklerken gördüğümde içimdeki korku yok oldu. Daha sonra gittiğimizden beri çocuğun sıra beklediğini fark edince de yanına gittim. Sallanan çocuklara sesimi yükselterek "İnin hadi." dedim. "Birazda diğer çocuklar sallansın." dediğimde ise zırlamaya başladılar. Biri "Anne!" diye bağırınca içimden küfrettim. 

Salıncaktaki kızın annesi yanımıza gelip ne olduğunu anlamaya çalıştı. "Abla al artık çocuğunu. Diğer çocuklarda sallansın." dedim hafif sert bir ses tonuyla. Kadın anlayışlı çıkıp kafasını salladı ve çocuğunu salıncaktan aldı. Kız ağlamaya devam ederken ona dönüp dilimi çıkardım ve Ali'nin salıncağa binmesine yardım ettim. Arkasına geçip sallamaya başlamadan önce kulağına eğilip "Bir daha canını sıkan olursa 'Benim bir Miray ablam var, hepinizi döver.' de."dedim. Çocuk dediğimi ciddiye alıp "Tamam." dediğinde ise gülüp salıncağı sallamaya başladım. Bir kere ittim, iki kere ittim, üç kere, dört kere...

Biraz zaman geçtikten sonra salıncağı yavaşça durdurdum ve Ali'yi indirdim. Anlamazca suratıma baktığında "Diğerleri de sallansın." deyip kumla oynayan çocukları göstererek "Hadi sen de onlarla oynasana." diye ekledim. Ali yavaşça onların yanına gidip yere oturdu ve kumla oynamaya başladı. Onu görüş mesafeme alacak şekilde yakındaki bir banka oturdum. Arada telefonuma bakıp arada da Ali'ye bakıyordum.

Ben telefona dalmışken birinin koluma dokunmasıyla irkildim. Ali hızla beni dürtmüştü. Sorarcasına kafamı salladığımda konuşmaya başladı. "Miray abla hani sen demiştin ya 'canını sıkan olursa ben döverim' diye..?" Kum oynadığı yerdeki benim yaşlarımda gibi duran birkaç genci gösterdi. "Bunlar beni kovup duruyorlar. Oyunumu bozdular!"

Oflayarak ayaklandım ve Ali'nin elinden tutup gösterdiği yere doğru yürümeye başladım. "Şşthh!" diye seslendim arkası dönük olan çocuklara. Bize döndüklerinde bir bana bir de Ali'ye bakıp sırıtmaya başladılar. "Çocuğa niye karışıyorsunuz lan?" dediğimde içlerinden biri öne çıkıp beni süzmeye başladı. "'Miray ablasının' sen olduğunu bilseydik daha önce karışırdık."

Dediği şeyle yüzümü buruştururken işaret parmağımı gösterip bir dakika istedim. O sırada ağzımda tükürük topluyordum. Çocuk birazdan olacaklardan habersiz bir şekilde suratıma bakarken parmağımı indirdim ve ağzımda biriktirdiğim tükürüğümü yüzüne fırlattım. Çocuk saşkınlıktan donakalırken diğerleri birkaç adım geri çekilmişti. Bu sefer yerden kum alıp onlara fırlatmaya başladım. Ali'nin alkış sesleri kulağıma gelirken kum fırlatmaya devam ettim. Çocuk bana doğru hiddetle yaklaşırken belimi iki kolun sarmasıyla oradan uzaklaştırılmam bir oldu. Ben havadayken belime sarılı olan kollara vuruyordum. Ali'de arkamdan bana bağırıyordu. "Kimsin lan sen? İndir beni! Sana da tüküreceğim şimdi!" dediğimde erkeksi kahkahası kulaklarıma gelince tanıdık bir ses olduğunu anladım. "Sen de amma belalı çıktın he."

Vücudumdaki her zerremi titreten bu sesle çırpınmayı bıraktım. Boran her delikten çıktığı gibi burada da karşıma çıkmıştı. Gerçi bundan çok da şikayetçi değildim. Beni indirdiğinde hızla ona döndüm. "N'apıyorsun sen ya? Ne işin var burada?"

Kirli AnıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin