Helin'den:
"Ee, geçen gün bizden ayrılıp ne yaptınız Boran'la?" diye sordum odaya taşıdığım bardakları yere koyarken.
"Pek bir şey yapmadık. Takıldık öyle." dediğinde hafifçe sırıtmıştım. Nasıl bir takılmaktı acaba?
İrem'de dolaptan yeni çıkardığı kolayı alıp yanımıza koymuştu. "Neden dört bardak istedin Miray? Üç kişi değil miyiz?" dediğimde "Dört kişiyiz." dedi. "Zeynep'te gelmek istedi ben de gelme diyemedim." deyince istemsizce kasılmıştım. Zeynep'e pek ısınamamıştım. Ve bunun kesinlikle Demir'in eski sevgilisi olmasıyla bir alakası yoktu. Sadece, ısınamamıştım işte.
"Ne zaman gelecek peki?" dediğimde Miray sırıtmaya başlamıştı. "Senin suratın mı asıldı biraz?"
"Yok canım! Niye ki?" diye çıkıştım birden. Bugün kızlar gecesi yapacaktık. Hep birlikte Miray'da kalacaktık, çok eğlenceli olacaktı. Umarım..
Yere serdiğimiz minderlerden birine oturup cipslerin paketini açmaya başladığımda Zeynep Miray'ın odasına girmişti. Hepimizi tek tek öpüp yanımıza kurulmuştu. "Ee n'apıyoruz?"
"Takılacağız." dedi İrem.
Zeynep bu defa "Ama ne yapacağız? Dedikodu mu yapsak?" diye sorunca Miray olumlu yönde kafa sallamıştı. Ben anlamazca Miray'a bakarken bana omuz silkti ve "Yapmadığımız şey değil." deyip sırıttı. Haklıydı Miray. Dedikodu yapıyorduk evet ama böyle açıkça söyleyince bir tuhaf oluyordu.
Zeynep "Ya da buldum şişe çevirmece oynayalım." deyince "Çocuk muyuz?" diyerek patlamıştım.
"Ne alaka? Ben eğlence olsun diye dedim. Hem birbirimizi daha iyi tanırız." dedi. Sonra da "Cesaret kısmı olmaz." diye ekledi.
İrem "Fark etmez." deyince kabul etmek zorunda kalmıştım.
Biraz atıştırdıktan sonra boş şişeyi küçük sehpanın üzerine koymuştuk. Zeynep şişeyi tutarken "Kapak tarafına soru sorulsun." demişti. Sonra şişeyi çevirince kimde duracağını beklemeye başladık.
Şişe İrem'le Miray arasında durmuştu. İrem soracaktı. "İlk soru kolay olsun. Burak Özçivit mi Kıvanç Tatlıtuğ mu?"
Miray "İkisi de değil." deyince şaşırmıştım. "Boran ikisinden de yakışıklı."
İrem "Vay!" diye sayıklanırken uzanıp Miray'ın yanağını sıktım. "Sen çok tatlısın ya!" Gururlu bir anne gibi hissediyordum.
Miray elimden kurtulurken "Sen de tatlısın." demişti. Gülerek elimi çektim. Sanırım daha önce Miray ve Boran gibi sevenlerle karşılaşmamıştım hiç.
Şişe tekrar çevrilince ben ve İrem'e çıkmıştı bu sefer "Kerem'e nasıl aşık oldun?" dediğimde yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Yanakları kızarmaya başlayınca gülümsemiştim ben de. Hepsi çok tatlıydı.
"Gittiğimiz bir barda beni sapıkların elinden kurtarırken ona aşık olmuştum. Benim için birkaç kişiyi dövmüştü. O gün tanışmıştım zaten Kerem'le. Bir nevi Boran sayesinde tanışmıştık."
Miray da "Evet! O geceyi hatırlıyorum." diyerek lafa girdiğinde omuzlarım düşmüştü. "Keşke İstanbul'a daha erken gelseydim." dediğimde İrem kolumu okşamıştı. "Senin için o sahneyi bir daha canlandırabiliriz?" dediğinde gülmüştüm.
Zeynep bir anda şişeyi tekrar çevirince dikkatimiz dağılmıştı ve ona dönmüştük. Şişe bu sefer Zeynep'le Miray arasında durmuştu. Zeynep "Demir'in hayatındaki kız kim?" diye sorunca hepimiz donakalmıştık. Miray bir bana bir Zeynep'e bakarken oturduğu yerde sallanmaya başlamıştı. Miray'a doğruyu söylemesi için gözlerimi yavaşça kırpıp başımı yukarı aşağı sallayarak işaret verdim. Demir'in hayatında biri olmadığını söylemeliydi. Boşu boşuna yalan söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Anı
Romanceİçindeki yarayı bastırabildiği gibi dışındaki yarayı da bastırabilir mi bir insan? Unutabilir mi böylesine bir yaraya sahip olduğunu, yaşadıklarını, gördüklerini? Unutabilir mi tüm bunların nasıl hissettirdiğini, acı hissettirdiğini ? +++ Hayattan g...