Kirli Anı

KA2

Boran'ın bölümün sonundaki fotoğrafının tam halini isteyen okuyucum için fotoğraf multimedyada :)

-

"Önemli değil güzelim."dediğinde gülümsedim 'güzelim' demesine takılmamaya çalışarak.

"Aşkım." gelen sese kafamı çevirdim. Burcu'yu görmemle gözlerimi devirmem bir oldu. Kolundaki sargıyı fark etmem uzun sürmemişti. Yanımıza gelip Boran'ın koluna girdi ve yanağından öptü. Gözlerimi devirdim. Yeniden.

"Ne konuşuyordunuz?"diye soru yönlettiğinde "Kız arkadaşlarını anlatıyordu Boran."diye tısladım ve ardından şirince sırıttım. Boran'ın gözleri büyürken Burcu'nun ağzı on karış açıldı. Oh iyi oldu. İbneliğine. İçimden kötü kahkahamı attıktan sonra ceketimi almak için okula yöneldim.Arkamdan bağırış sesleri geliyordu. Gerçi Sadece Burcu bağırıyordu.

Bizim sınıfa geldiğimde oturduğum sıraya doğru gittim.Sıranın altına eğilerek ceketi alıp arkamı döndüğümde ödüm bokuma karıştı."Ne yapıyorsun!?"diye cırladım sessizce sınıfa giren Boran'a."Yaptığın şey harikaydı."

"Ne?"dedim şaskınlıkla.Ne harikası oğlum ya. İbneliğine yapmıştım ama."Aranız bozuldu mu?"

Umursamazca"Hayır sikimde değil."dediğinde "Nasıl değil? Kız arkadaşın o senin. Ben ibneliğine şey etmiştim yani."diye tısladım. Kahkaha attı. "Onu fark ettim.Ama zaten bundan öncekilerini biliyor. Bende onunkileri biliyorum. Bu yüzden tavır falan yapamaz."

"Mantıklı."dedim kafamı sallayarak.

"Miray ,fark ettirmiyorsun ama kafa kızsın."dedi sıraların birine oturarak.

"Biliyorum."deyip sırıttım.

Kalçasını yasladığı sıradan aniden ayrıldı."Bak ne diyeceğim bu akşam birkaç arkadaşla takılacağız. Sende gel. İrem'i de getir istiyorsan."

İrem dedi de aklıma geldi."Haaa İrem. Kız on saattir bekliyor. " deyip gitmeye yeltendiğimde sorduğu soru durmama yetmişti. "Yani. Gelecek misin?"

"Hıhı."dedim umursamazca. Sonuçta onu yaklaşık bir haftadır tanıyordum. Bir yanım güvenmek istiyor ama bir yanım kesinlikle ona güveniyordu.

Kapıya doğru yürürken bu sefer kolumdan tutup beni durdurdu."Telefon numaranı alayım?"

"Neden bana aşık mısın?"dediğimde kahkaha attı."Evet,sapığın olmak istiyorum."

"Ayağımın sapığı ol."diye söylendim."Bacaklarının olsam?"deyip masumca baktı. Böyle bakınca 'ol'diyesim geldi ama koluna vurdum. Gözleri eteğimin açık bıraktığı bacaklarıma kayınca öksürdüm. Öksürüğümün ne anlama geldiğini anlamış olacak ki gözlerini benimkilere çıkardı ve muzhipçe sırıtmaya başladı. "Telefonunu ver."dediğimde şifresini yazıp -tabiki baktım- telefonu uzattı.

Numaramı yazıp 'Miray' diye kaydettim. Telefonu ona uzattığımda "Konum atarım."dedi."Tamam."deyip sınıftan çıktım. Umarım numaramı alıp tuvalet kapılarına falan yazmazdı. Koşa koşa İrem'in yanına gittim.

"Neredesin sen ya?"diye cırladı.

"Buradayım."deyip elimdeki ceketi gösterdim."Hadi gidelim."

Otobüs durağına ilerlerken kol kola girmiştik. "Boran'ın yüzüne olanlardan haberin var gibiydi?"diye ima yaptığında donakaldım.

"Yürüsene be!"diye cırladığında tekrar hareketlendim.

"Geçen gün Barış'la kavga ettiler."dediğimde bu sefer o donakaldı.