"Güneşin etrafında dönmesini istiyorsan yörüngesinden çıkmamalısın."
...
Sinirle kabanımı yere attım ve bağırmaya başladım. Göz pınarlarım yine açılırken ağlamam şiddetlenmişti.
-Bana söz vermiştin!
Sinirle bana döndü gözleri. O an gözlerinin dah...
Okul çıkışı Yağmurla kütüphaneye gitmiştik ve hava kararana kadar aldığımız proje ödevini yapmıştık. Şimdi ise eve gitmek için otobüse gidiyordum. Yağmur oradan halasına geçeceği için yollarımız ayrılmıştı. Otobüse binip yağmurun camda oluşturduğu bulanıklığa baktım. Kırmızı sarı şehir ışıkları yapmyr damlalarının ardında çok hoş görünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaan çıkmıyordu aklımdan. Ve de söylediği o sözler.
Acı umrunda değil, çünkü ona alışmışsın. Ve inan bana, acıya alışmak bir intihardır sardunya.
Neydi bu his? Onun yanında daha cesur hissetmekti. Çünkü ona inanıyordum. Göktuğu bana aiık ettirecekti.
Aşık etmek o kadar kolay mıydı?
Aşkı her zaman bir kaktüse benzetirdim ben. Ona sevgiyle bakarsanız çiçek açardı. Ama onu terk ederseniz mahvolurdu. Biz de birer kaktüstük aslında. Kime çiçek açacağımızı bilemeyen dikenli kaktüsler.
Kulaklığımda açtığım şarkı çok naif geliyordu. Şöyle diyordu şarkıda;
Gece benim olsun, Tüm yıldızlar senin..
Ve ekliyordu;
Ve dünyalar sizin olsun, Tüm yağmurlar benim..
Tam bir vazgeçiş vardı şarkıda. Ama vazgeçtiğinde bile kazandığı şeyler var gibiydi. Evin önüne gelince vermeyi unuttuğum parayı verip müsait bir yerde inmek istedim. Kapıyı ittirip hızla merdivenlerden çıktım. Gök gürültüsü apartmanda yankılanırken anahtarı kilide sokup çevirdim ve içeri girdim. Annem elinde bezle bana baktı.
-Aaa Nejat. İnanamıyorım bizim bir kızımız varmış!
Ben gülerek göz devirirken örttüm kapıyı. Botlarımı çıkarmak için eğildim.
-Anne açlıktan duvarları bile kemirebilirim. Ne yemek yaptın?
Dedim burnuma gelen hoş kokularla.
-Fırında soslu tavuk butu ve bulgur pilavı.
Neşeyle seke seke odama gittim ve üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım. Geri salona gittiğimde sevgili ailem çoktan yemeye başlamışlardı bile. Bende hızla oturup iştahlı bir şekilde yerken babam ve annemin okul nasıldı sorularına yanıt veriyordum. En sonunda anneme kaldırmasında yardım edip hazır kahvemi yaptım. Elimi yıkadım ve odama gidip yatağıma kuruldum.
Perdesi açık olan camdan dışarıda yağan yağmura ve karanlık gökyüzüne bakıp tebessüm ettim.
Hızla bilgisayarımdan Lucifer'in kaldığım bölümünü açtım ve kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdim. Yorganımın altında dizimi izleyip kahvemi yudumlarken titreyen telefonum bütün keyfimi bozmuştu. Kulaklığı çıkarıp hızla telefonu açtım.
