Helööö <3 Son bölümlerden birisini attım :,) Finale adım adım gidiyoruz. Üçlü seri olan profilim de ki kitap serisi de bitti :,) Yeni hikayelerin ilk bölümleri de yayımladın mis!
Oy ve yorumda bulunmayı unutmayın.
Sizleri çök seviyörüm.
Bay bay...
***
(32. Bölüm)
-Ula ula.
Horon tepen ekibe bakıp dudağımı kemirmeye başladım. Zira gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı ve daha fazla gülersem çatlayacağıma emindim.
Okan, Melisa, Ali, Rüya, Nihan ve Burak Meral teyzeyle beraber horon tepiyorladı. Rüya tekerlekli sandalyede gülme krizlerine girerek bir eli Burak'ta bir eli Meral teyzede omuzlarını oynatıyordu. Kaan bunları gördüğü gibi evi ateşe verebilirdi.
Şuan gülüp eğleniyorduk belki ama bugün o gündü. İçimi yine bir huzursuzluk kaplarken horon sonunda bitmiş herkes yorgunca bir yere geçmişti. Bugün Kaan ailesiyle yüzleşecekti. Onu yalnız bırakmak istemediğimden bende onunla gitmek istemiştim. Zorla da olsa ikna ettiğimde gözüm o andan beri saate kayıp duruyordu.
Nihan'a baktığımda sırıttım. Meral teyzeyle çok ortak yönleri vardı. Ölüp dirilmek gibi. Çalan zille bir süre sonra içeri giren Kaan'a baktım. Anında ayaklandığımda bakışları beni buldu.
-Hazır mısın?
Annem bize anlamayarak bakıyordu. Kaan ile çıktığımızı bile bilmezken bu umurumda da değildi.
-Hazırım. Ama beklemen gerek.
Deyip neşeyle horona dahil olduğumda elini alnına vurup bana 'senden ayrılmam lazım ama sana aşığım' bakışı attı. Beni hızla içlerinden çekip çıkardı.
Annem ağzı beş karış açılarak bize bakıyor biz ise ışık hızıyla evden çıkıyorduk. Tamam, her şey sakince olup bitecekti. O eve girecek, planı anlatacak ve geri çıkacaktık. Günlük hayatımıza geri dönecektik. Plan buydu.
Peki dilediğimiz gibi olacak mıydı?
Kaan'a baktığımda stresle çenesini ovup yola odaklanmıştı. Gözleri yolda olabilirdi, ama hissediyordum, aklı evdeydi. Elimi güven verircesine boştaki eline koyunca bana baktı ve içtenlikle gülümsedi. Bende hala gülümsüyordum.
-Merak etme, düzelecek.
Başıyla onayladı.
-Umarım dediğin gibi olur. Arda ne olur ne olmaz orada bizi bekliyor.
Başımı salladım onun gibi. Evin önüne geldiğimizde ikimizde derin bir nefes aldı ve arabadan indik. Kaan elimi tutunca bakışlarım ona döndü. Aynı anda eve adımladık. Daha zile basmadan kapı açıldı. Arda stresle bize bakıyordu.
-Hazır mısınız?
Biz istesek de istemesek de başımızla onayladığımızda içeri geçmemiz için yana kaymıştı. Salona girdiğimizde Kaan'ın babası Ahmet bey gazetesini okuyor, Füsun teyze ise keyifle kahvesini içiyordu. O içtiğin kahve zehir olacak haberin yok be Füsun teyze.
-Baba.
Kaan'ın pürüzsüz sesi salonu doldururken her ikisi de merakla Kaan'a döndü. Yutkundum. Aylardır süren yalanımızı onlara anlatmak utanç vericiydi. Ama bu plan bana Kaan'ı getirmişti. Yani şuan onunla burada yüzleşmek, yine olsa yine yapacağım bir şey olurdu.
-Size dememiz gereken bir şey var.
-Öncelikle sakin olun.
Arda ortamı yatıştırma girişimine başlarken Ahmet amca gazeteyi katlayıp sehpaya bıraktı ve ayaklandı. İstemeden bir adım gerileyecekken Kaan güven verircesine elimi sıkıp bana baktı ve gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Zaman Masalı
Teen Fiction"Güneşin etrafında dönmesini istiyorsan yörüngesinden çıkmamalısın." ... Sinirle kabanımı yere attım ve bağırmaya başladım. Göz pınarlarım yine açılırken ağlamam şiddetlenmişti. -Bana söz vermiştin! Sinirle bana döndü gözleri. O an gözlerinin dah...