25. Bölüm: Turna Kuşu

147 22 80
                                    

Helööö...

Ben geldim kdkckf sizleri çök seviyörüm ya.

Oy ve yorumda bulunmayo unutmayın. Zaten bu aralar yavaş yabancı şarkılara taktım. Dmkfkfdk.

İyi okumalar...

***
(25. Bölüm)

İçeriden gelen yüksek sesli müzikle kaşlarımı çattım ve gözlerimi aralamaya çalıştım. Başımda feci bir ağrı vardı. Ben en son barda Kaan'a sövüyordum, buraya nasıl geldim? Gözlerimi araladığımda hızla bir ağrı kesiciyi elime aldım. Aç karna içip midemde kocaman bir delik oluşmasını istemediğimden odadan çıktım. Müzik sesi ilerledikçe artarken elimi yüzümü yıkadım. Cebimde ağrı kesicimle salona yöneldim.

-Evet şimdi eğiliyoruz...

Gördüklerimle ağzım irice açılırken olanı idrak etmeye çalışıyordum. Milli Eğitim Bakanı bu anı görse, okulları tatil ettiği için utanırdı. Meral teyze, Yağmur, Melisa ve annem salonda Okan'ın gösteriği plates hareketlerini yapıyorlardı.

-Annem çok iyi yapardı bunları.

Dedi Okan ve bir diğer harekete geçti. Hiçbiri beni fark etmemişti.

-Bu anormal ortamı boş veriyorum ama Melisa'nın evimde ne aradığını biriniz açıklayabilir mi?

Yağmur Okan'ın gösterdiği hareketi yaparken konuşmaya çalışıyordu.

-Yolda karşılaştık. Kaan'ın yanına gittiğimi sanıp peşime takıldı.

Demek dağdaki yakışıklıyla flörtü pek uzun sürmemişti.

-Uğraşırdım ama başım çatlıyor.

-Kızım, şu an meşgulüm ama işim bitince bana parkta uyuyakalmanın hesabını vereceksin.

Sarhoş olmuş olmalıyım ki hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Kaan anneme parkta uyuduğumu söylemiş olmalıydı. Allah'tan içki kokusunu almamıştı. Şirince sırıtıp mutfağa yöneldim ve hazırda duran kahvaltıdan bir şeyler atıştırmaya başladım. Pijamalarımı annem değiştirmiş olmalıydı. Yerim ben bu kadını... Doyduğumu hissedince ağrı kesicimi de içip geri salona döndüm. Hepsi kendisini yere atmış soluklanıyordu.

-Hadi hepsini anladım da, üç günlük ömrünle ne platesi Meral teyze?

Annem bana dehşetle bakarken Melisa ve Yağmur gülmemek için zor duruyordu. Melisa neden hala burada birisi bana açıklayabilir mi?

-Filiz, ayıp oluyor ben daha otuz beşimdeyim.

-Cahit Sıtkı Tarancı da Otuz Beş Yaş şiirini yazdı. Sonra kırk altısında rahmetli oldu.

Dediğimde annem gurur duyar gibi baktı. Kadın benden bilgi duyunca gözleri doluyor. O kadar mı kötüyüm be anne? Derslerim de normal oysa ki... Sonra laf soktuğumu anlayınca kaşlarını çattı. Şirince sırıtıp Melisaya döndüm.

-Melisa sen benden, bende senden nefret ediyoruz sanıyordum.

-Anneni sevdim. Bana su böreği veriyor, bana iyi davranı-

-Sen benim su böreğimi mi yedin!?

Diye bağırdığımda şaşkınca bana baktı. Yağmur sırıtarak ona döndü.

-Sıçtın.

-Sen de yemedin mi?

Diyen Melisayla dehşetle Yağmur'a döndüm. Şaşkınca bana döndü.

-Bir! Bir dilim yedim!

Koşarak mutfağa yöneldim ve fırının kapağını açtım. Yarısı yoktu!

Modern Zaman MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin