Helööö... Sizleri çök seviyörüm. Ödkcmfmx.
Bölüm hoşuma giden bir bölüm oldu. Umarım sizde beğenirsiniz. Yazdım onca beğenin lan mdjcmföd. Oy ve yorumda bulunmayı unutmayın.
İyi okumalar...
*
*
*
(31. Bölüm)Tencerenin içine kafamı eğmiş bakarken yüzümü buruşturdum. Birisi bana Okan'ı ya da ne bileyim Ardayı falan getirsin. Şu yemek işi hiç bana göre değil. Kaan mutfağa adım atıp yanımda durdu ve o da kafasını kafamın yanına yaklaştırıp pişirdiğim patlıcanlı yemeğe baktı.
-İnternettekine hiç benzemiyor.
Ona baygınca baktığımda şirince sırıtıp kafasını geri çekti. Bu halini alıp mıncırasım vardı. Sahi, niye mıncırmıyordum ki?
-Bence dışarıdan söylemeliydik.
Masanın üzerine bıraktığım telefonu elime alıp açtım ve googleden aynı tarife baktım. Aynı malzemeleri koymama rağmen olmamıştı. Nolet olsun. Sanırım gastronomi bölümünü de tercihlerimden silmem lazımdı. Sınava girmemize bir buçuk yıl kalmıştı ve ben hala ne okuyacağımı bilmiyordum. Kaanla bu konuyu yüzeysel konuşmuşluğumuz olmuştu. İki yıllık okuyup şirkete geçmeyi planlıyordu. Ta ki şirketten vazgeçene kadar.
Doğru duydunuz. Kaan o olaydan sonra -ki unutamıyor yemeğe benzeyen şeyi karıştırırken bile mal mal sırıtıyorum- şirketi istemediğini artık soğuduğunu söylemişti. Sonra beni tuttuğu gibi dağ evine getirmişti. Buraya ilk ve en son geldiğimiz an Arda ve Nihan ölüydü, ben ve o diye bir şey yoktu ve her şey kaos içindeydi.
Gerçi hala kaos içinde ama bir şeyler düzelmeye başladı.
Biz sevgili olduk.
Düşüncesi bile şu an sırıtmama sebep olmuştu. Bana yandan yandan bakıp kaşlarını çattı.
-Deli olduğun konusunda şüphelerim artıyor bak.
Homurdanarak tencerenin altını kapattım ve yemeğe son kez baktım.
-Bence yenebilir.
Tek kaşını kaldırdığında göz ucuyla yemeğe bir bakış daha attım. Kesinlikle yenemezdi. Derhal imha edilmesi lazımdı. Annem görse beni evden bile atabilirdi. O derece.
-Ben pizzacıyı arıyorum.
Başımla onayladım ve tencereyi ocaktan kaldırıp ona uzattım.
-Ne yapayım doldurtup müzeye mi koyayım Nisan?
-Al da çöpe dök.
Alayla sırıttığında şimdiden baygın bakışlarımı hazır etmiştim. Bu çocuk neden sürekli laf sokuyordu. Bir kerede altta kalsın da ben son lafı söyleyeyim.
-Karşında ultra kaslı sevgilin var ve sen ona çöp dök mü diyorsun?
-Hadi o kaslarını tencere taşırken kullan.
Nah işareti çektiğinde ağzımı şaşkınca açtım.
-Ya çöpe dökersin ya da ben gider dökerim ama bir bakmışsın çöpü döktükten sonra gitmiş evimde uyumuşum!
-Kızım manyak mısın? Evde zilyon tane çöp var git at birisine.
-Kokuyor bu.
Dedim tencereyi kendimden daha çok uzaklaştırırken. Kolum ağrımaya başlamıştı. Ne vardı dökse? Ben ondan kat ve kat daha üşengeçtim.
-Çöpü dökersem ne vereceksin?
-Kokusuz bir yaşam.
Deyip artık kolumu koparan tencereyi tezgaha bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Zaman Masalı
Fiksi Remaja"Güneşin etrafında dönmesini istiyorsan yörüngesinden çıkmamalısın." ... Sinirle kabanımı yere attım ve bağırmaya başladım. Göz pınarlarım yine açılırken ağlamam şiddetlenmişti. -Bana söz vermiştin! Sinirle bana döndü gözleri. O an gözlerinin dah...