13. Bölüm: Ay

177 25 54
                                    

İyi okumalar.
*
*
*
-Aşk sizi bulduğu için mutlusunuz.

O an yutkundum ve Kaana baktım. O da eğilip bana baktı. İkimizde aynı anda gözlerimizi kaçırdığımızda karşımızdaki adam konuşmasına devam etti.

-Kalbi konuşurmuş. Yani sevince... Kalbiyle konuşurmuş gerçekten sevenler. Konuşmadan da anlaşırlarmış.

O an aklıma gelen anıyla yutkundum yine.

*-Göktuğla orada kaldığında ne hissettin?

Kafamı karşımdan çekip ona baktım.

-Korktum. Heyecanlanmam gerekirken korktum. İçimden kendi kendimi suçladım.

-Cidden çok seviyorsun öyle değil mi?*

-Canı yanıyor, bütün dünyayı yakıp yıkmak istiyorsun.

*-Hele bir daha etrafımdaki birisine, hele ki bu kıza laf edin bakalım ne oluyor? Ha evet, bir de bana laf edemezsiniz.*

-En çok onu görmek istiyor, onun yanında bulunmak istiyorsun. Korktuğunda bile ona sığınmak iyi gelecek biliyorsun...

Gözlerim korkarak Kaana kaydığında yere dalgınca baktığını gördüm.

*-Her ne kadar atışsak da iyi ki yanımdasın.

Hastalığın verdiği kafa güzelliğiyle ne dediğimi bilemezken gözlerimi tavandan ayırıp ona baktım. Gülümsedi ve elini saçıma götürdü. O zarifçe topuz olan saçıma dokunurken bu huzur veriyordu.

-Sende iyi ki yanımdasın Sardunya.*

Kaan'ın bakışları da beni bulunca öylece birbirimize baktık.

-Sizi şaşırttığında mutlu hissedersiniz.

*Ben şaşkınca bakarken Okan da benden farksızdı.

-Has*ktir.

Dediğinde yutkundum. İkimizde yan yana resme bakıyorduk. Çizmişti yüzü, evet.

Beni çizmişti...*

-Çünkü cidden seviyorsunuzdur...

Gözlerimi Kaandan kaçırdım. O da hızla şarabını bitirdi. Adama sahteden gülümsedim ve izin isteyip uzaklaşmaya başladım. Nefes almam gerekiyordu. Hemde fazlasıyla...

Hızla bir duvarın arkasına geçip duvara yaslandım ve yere çöküp derin nefesler almaya başladım.

-APTAL NİSAN!

Dedim kendi kendime.

-Panik yapacak ne varsa?

Diye ekledim ve alnıma vurdum. Göktuğu seviyordum ben. Ama o bunu görmeyecek kadar kördü... Önüme uzanan elle sahibine baktım. Kıvırcık hafif uzun saçlarıyla bana tebessüm ederek bakıyordu. Üstünde de smokini vardı. Anlaşılan davetlilerden birisiydi.

-İyi imisiniz?

Başımı iki yana sallayıp elini tuttum ve kaldırmasına izin verdim. Üzerimi silkelerken yanıtladım sorusunu.

-Değilim. Her şey o kadar karmaşık ki...

O da benim gibi duvara yaslandı ve gökyüzüne baktı. Güneş batmaya başlamıştı.

-Hayat bazen seni zor durumlara sokar, önemli olan o durumdan ne ders çıkardığındır.

Kaşlarım çatıldı ve iyice inceledim onu. Ela gözlerinde duraksadım.

Modern Zaman MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin