"Güneşin etrafında dönmesini istiyorsan yörüngesinden çıkmamalısın."
...
Sinirle kabanımı yere attım ve bağırmaya başladım. Göz pınarlarım yine açılırken ağlamam şiddetlenmişti.
-Bana söz vermiştin!
Sinirle bana döndü gözleri. O an gözlerinin dah...
Hava kararmıştı ve biz hep birlikte pikniğe gelmiştik. Tabi bu Ali'nin fikriydi.
-Piknik de şarap ne arıyor acaba?
Dediğimde herkes şaraba bakıyordu. Kaan sırıtıp sepetten şarabı çıkardı ve masanın ütüne koydu. Hava kararmak üzereydi. Yağmurun yağmaması şansımızdı ama üşüyorduk. Led sarkımlı lambalara baktım.
-Ben bu bebeği sevdim.
Dedi ve şarabı açıp kadehlere doldurmaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Yarın okul var farkındasınız değil mi?
Diyen Burak ile Ali ona baktı ve dolu kadehi uzattı.
-O zaman kaldığımız derslere.
Burak gülerek kadehi aldı ve hepimiz kadehlerimizi tokuşturduk. Biz gülerek içerken Kaan konuştu.
-Ne kadar da kaslı olduğuma.
Göz devirip baktım ona.
-Bu egon yüzünden sana yumruk atmak istiyorum.
Sırıttı ve kolunu sandalyeme doladı.
-Bana olan aşkın çok fazla sevgilim.
Ona 'mal mısın' bakışı atıp önüme döndüm.
-Kasların kadar beynin olsa keşke.
-Kaslarım olduğunu kab-
Dediğimin yanlışlığını fark edip hemen araya girdim.
-Kapa çeneni!
Güldü ve kadehini içmeye devam etti.
-Bu plan bozulmasın da işimizi görelim. Sonra her şey bitince sen yoluna ben şirketime.
Dediğinde gülümsedim.
-O halde yıldızlara içelim.
Kaşlarını çatmıştı.
-Ne alaka?
-Sen bir gökyüzüsün Kaan. Bense yıldız. Ve sen beni itmedikçe, ben senden kayıp gitmeyeceğim. Ve bu plan devam edecek.
Gülümsedi o da benim gibi ve kafasıyla onayladı.
-Cümlende biraz ego var.
Güldüm ve kafamla onayladım. Sanırım bu plan bizi birbirimize bağlıyordu. Bunu fark etmiştim. O bunu her ne kadar fark edememiş olsa bile. Ama dost kalsak da sorun olmayacaktı. O yüzden aramızdaki her geçen saniye güçlenen bağ için pek de endişe etmiyordum.
-Sadece sen mi ego yapacaksın?
O gülerken içmeye devam ettik. Başım dönmeye başlamıştı bile. Kaana baktığımda bilmem kaçıncı kadehini dolduruyordu. Ben ayaklanınca bana baktı.
