Gözlerimi aralayıp temiz havayı içime çektim. Güneşli bir kış günü... Güneşli havaları hep sevmişimdir zaten. Yanımda benim gibi sırtını çınar ağacına yaslamış bir adet heykel Kaan vardı. Gülümseyerek onu seyretmeye başladım. Gözleri kapalıydı, başı çınar ağacına yaslıydı ve kusursuzdu ...
Önümüzden gelen kahkaha sesleriyle Rüya ve Burak'a döndüm. Çıktılarını duyduğumdan beri içim içime sığmıyordu. Burak, Rüya'nın tekerlekli sandalyesini koşarak ittiriyor, çimenlerin üzerinde eğleniyorladı.
Aileler bir bankta piknik yapıyor, Okan ve Yağmur başka bir ağacın altında uzanmıştı. Ali ve Melisa'ya baktım. Sanırım bu çifte alışabilirdim ....
Serçe parmağıma dolanan bir adet serçe parmakla aptal aptal sırıtarak Kaan'a döndüm.
-Uyanmışsınız prens bey.
-Prensesi kapmak yordu.
Bu kez ikimizin de gülüşü mavi gökyüzüne karışmıştı. Uzanıp yanağımdan öpünce göz ucuyla annem gile baktım. Buralı olmadıklarını görüne bu kez de ben yanağından öptüm.
-Öhö öhö. Aile var.
Kaan Okan'a baygınca baktı.
-Bundan asla bıkmayacaksın öyle değil mi?
Okan sırıtarak cıkladı. Yağmur da uzandığı yerden doğrulup bize güldü.
-Aileleri kandırmak için plan yapıp bu ekip komple tatile çıkmaya ne dersiniz?
Herkes hep bir ağızdan Arda'ya döndü ve bağırdı.
-Hayır!
Aileler bize bakarken kimse oralı olmadı. Nihan ve Arda kahkahalarla gülüyorlardı. Sanırım her şey gerçekten düzelmişti.
-Şuna bak, yaşayan ölüler.
Kaan kendi kendine mırıldansa da duymuştuk. Daha çok gülmeye başladık. Cidden arada bir zombi diye hitap ediyorduk. Ne de olsa herkes her gün ölüp dirilmiyor ya ... Kafama gelen plastik topla sinirle ileride oynayan beş altı yaşlarındaki çocuklara döndüm.
-O topunuzu keserim lan.
-Abla güzelse biz ne yapalım?
Sırıtmaya başladım. Bilerek mi atmışlardı? Beş altı yaşlarında olmalarına rağmen bu çok, nasıl desem garipti. Kaan sinirle topu tuttu ve suratlarına uçurdu. Maşallah çocuk sevgisi de bir başka. Bora'nın da içinde olduğu çocuklar topu havada yakalayıp oynamaya devam ettiler. O top Bora'ya gelseydi belki biraz eğlenebilirdim.
-Sende giyinme böyle. Güzel oluyorsun el alemin tohumu yürüyor.
Üzerime baktım. Lacivert bir kazak altına mom jean giyinmiştim. Bu mu güzel? Ben bile zorla giyindim. Annem bütün kıyafetlerimi 'bahar temizliği' teması altında makineye atmıştı.
-Gözlerim... Gözlerim!
Nihan gözlerini kapatırken Arda korkarak yanına gitti.
-Güzelim ne oldu?
Nihan bir elini bir gözünden çekip gözünü açtı ve eliyle solunu gösterdi. Herkes sol tarafa döndü Ali ve Melisa'nın sarıldıklarını gördük. Tamam, kusmayacağım.
-İğrençsiniz.
İkili Okan'a döndü ve sırıttı.
-Yeter ki sende iste Okancığım.
Melisa ayaklanınca Ali de sırıtarak ayaklandı. Okan tiz bir çığlık attı.
-Eriyorum, eriyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Zaman Masalı
Teen Fiction"Güneşin etrafında dönmesini istiyorsan yörüngesinden çıkmamalısın." ... Sinirle kabanımı yere attım ve bağırmaya başladım. Göz pınarlarım yine açılırken ağlamam şiddetlenmişti. -Bana söz vermiştin! Sinirle bana döndü gözleri. O an gözlerinin dah...