Merhaba sütlaçlarım❤❤
Bu bölümü çok sevdiğim okuyucum olan pptykz_4238 'e ithaf ediyorum kendisi çok iyi bir yazardır ayrıcada çok iyi bir insandır. 👈
😍😍😍😍😍😍😍😍😍🌜❄🌛🌜❄🌛🌜❄🌛
Ruhların bedeni gibiydi kalbim , görüyordun ama dokunamıyordun , dokunuyordun ama hissedemiyordun çünkü içinden geçip gidiyordu herkes , sadece yaralar gözüküyordu kalbimde , bedenime inen her darbe, her yara, her acı sadece kabimde gözüküyordu. Ben buydum işte yarayı bedenim alırdı acıyı kalbim çekerdi , çığlığı boğazım atardı sesi kalbim duyardı , yaşı gözlerim dökerdi hıçkırığı kalbim atardı ve bedenim yaşardı kalbim zaten ölmüştü.
Şah damarımın hemen üzerindeki sivri dişler yerini sevmişçesini boynumda oyalanıyor ve haylaz kıpırtılar yapıyorlardı , hayır sandığım gibi Metehan beni ısırmamıştı ve hala yaşıyordum , onun dişleri boynuma geçirilmeyi beklerken ben yaşıyordum , kalbim göğsümü yaracak gibi atarken ben yaşıyordum , bu adam benimle fareyle oynar gibi oynarken ben yaşıyordum.
Boynumdaki dişler hareket edince huylanıp boynumu büktüm ama tehlikeli adam bu hareketimden pek hoşlanmamıştı. Sol eli yavaşça saçlarımı bulunca geçmiş aklıma doluştu , ve ben korkuyla geri çekilmeye çalıştım , zira bu çocuğun odasında sırf uyuya kaldım diye saçlarıma dolanan parmaklarını bir türlü unatamıyordum. Daha sonra beni tehdit edişini ve buz gibi suyla ıslatıp sabaha kadar klima karşısındaki gecem aklımdan çıkmıyordu , ben bana yapılanı asla unutmazdım ,unutamazdım çünkü unutmak için affetmek gerekirdi affetmek içinde mertebe , fakir biri zengini affedemezdi onun ne haddine zengini affetmek , ben fakir değildim ama zayıftım ve zayıf biri güçlüyü affedemezdi o kimdi ki. Kafasını boynuma gömen adam bir anlığına dişlerini damarlarımdan çekti ve koca yumruğuna saçlarımı dolayıp kafamı sertçe geri çekti, açıkta kalan boynuma açlıkla bakan vampir kızıl gözlerini şahdamarımda gezdirip yavaşça yüzüme baktı ve hırıltılı bir soluk verip yüzünü tekrar boynuma gömdü ama bu sefer boynumda keskin dişler yerine burnu vardı.
Vampirin içine çektiği derin solukla yutkundum.
"Kadın... zehir gibisin bana, içsem bir dert içmesem bin dert" kırmızı dudaklarından dökülen her nefes boynumu yaktı , ne demişti bu çocuk bana idrak edemedimde. "Yanmak için varsın güzelim" dolgun dudaklarını boynuma sürtüp kokumu içine çekti "ve ben yakmak istiyorum"
Asıl zehrin kendi olduğunu görmüyordu. Bakışı , dokunuşu , sesi , nefesi , anlına dağılmış siyah saçları , iblisvari gülüşü , kırmızı dolgun dudakları ve renkten renge giren büyüleyici gözleriyle bu çocuk zehirin ta kendisiydi. Ölmek için tek içeceğim zehir , kızıl zehirdi.Vampir dolgun dudaklarını araladı ve soğuk nefesini boynuma bıraktı , dişleri şahdamarım üzerinde yavaşça oyalanıyordu. "Yanmaya hazır ol güzelim" ve şah damarıma gitmeye başlayan sivri dişlerle çığlığımı bastım. Artık dönüşü yok kızım atalarımızında dediği gibi 'ya hakına ya bokuna' sağ dizimi kırıp Metehan'ın bacak arasına sertçe geçirdim. Benden böyle bir atak beklemeyen Metehan acıyla inleyip dişlerini boynumdan çekti ve sesli bir küfür savurdu. Ahh sanırım bir vampiri kızdırmamalıydım çünkü karşımdaki adamın kızıl gözleri yakut gibi parlıyordu. Korkuyla yutkunup odadan çıktım ve koşarak alt kata indim. Son olarak arkamdan Metehanın tehditini duymuştum.
"O dizini kırıp eline vereceğim Sakar"
Bu ses öyle tehlikeliydiki , korkum iki katına çıktı. Alt kattaki salonda koşarak ilerleyip kapıya ilerledim ve tokmağı çevirdim ama kapı kilitli olduğu için açılmıyordu. Sinirle saçımı geriye itekleyip odada gözlerimi dolandırdım. Belki kapı kilidini kıracak bir şey bulabilirdim , ama odada işime yarayacak hiç bir şey yoktu. Tabi ya mutfakta kesin bir şeyler bulabilirdim , koşarak mutfağa girdim ve dolapların içinde sert ve sağlam bişey aramaya başladım... ama yoktu tam umudumu kaybedecekken gördüğüm uzun saplı tavayla keyifle gülümsedim bu işime yarardı. Evdeki vampirlerin beni izlediğini biliyordum , tıpkı avını izleyen aslan gibi... napacağımı merak ediyorlardı. Tavayı dolaptan alıp tekrar salondaki kapıya yöneldim ve etrafı üstün körü gözetleyip elimdeki tavanın sapını sıkıca kavrayıp kapının tokmağına geçirdim ama çelik tokmak pek kırılacağa benzemiyordu. Üst üste indirdiğim sert darbeler de sonuç vermezken nefes nefese kalmıştım. Son bir umut salonun camlarını kontrol ettim ama hepsinin dışında demirlik vardı , kaçışım yoktu artık... tam pes edecekken farketmediğim o pencereyi gördüm demirlikleri yoktu. Koşarak cama ilerledim kolunu indirip açmaya çalıştım ama açılmıyordu. İşte tam burda yine o meşhuuuur ata sözü devreye girdi 'ya hakına ya bokuna' diyip elimdeki tavayı koca cama indirdim. Koca cam önümde tuzla buz olurken istemsiz sinsice sırıttım. "Camın faturasını bana gönderin ödemesini yaparım" dedim seslice , duyduklarını biliyordum sinir olsunlar diye bilerek duymalarını sağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirler Arasında
VampireKalbim deli gibi hızlanırken korkuyla geriye adımladım , kaçmalıydım bu çocuğu görmeye dayanamıyordum. "Dur" göğsüm derin nefeslerim yüzünden inip kalkarken kafamı olumsuzca salladım. "Sakın kaçmaya kalkışma" demesiyle eğdiği kafasını yavaşça kald...