İnstagram: hayal_crtk
✴✴✴
Yıkımı yazmak istiyordu yazar , bide ağlamak istiyordu. Belkide ağlıyordu ekranın diğer tarafında , gözleri buğulu görüyordu klavyeyi. Belkide öldürmek istiyordu yazar o yüzden gelmişti buraya , ama en çok iyileşmek istiyordu yazar yoksa varlığı günden güne eriyip tüm duygularını bitirecekti... güvenmeyecekti , duygusuz karakterleri oynatacaktı senaryosunda ve hiç birleştirmeyecekti karakterleri , biliyordu birinden biri illa giderdi...
Göz yaşımdan kan aksa canım daha az yanardı...
✴✴✴✴✴✴✴✴✴
Fazla tepki vermişlerdi , altı üstü birini öldürmüştüm , ama onlar okulu ayağa kaldırmışlardı. Aslında yaptığıma öldürmek denmezdi , sadece dünyayı bir tanecik nefes israfından kurtarmıştım. Bana teşekkür etmeleri gerekirken ne demeye hapis etmişlerdi ki , üstelik başımada Metehan'ı bırakmışlardı. Kaçmaya çalışırsam engellesin diye. Kağan ahmağının cesedinin yerini ne kadar sorsalarda onlara dememiştim , Kağan'ın bölümündeki kurtlar delirmiş ve Kağan'a zarar verdiğimi duyunca bana saldırmaya kalkmışlardı ama o yaşlı moruk son anda bizi kalkan büyüsü gibi bir şeyin içine alınca hiç biri bana dokunamamıştı. Bana saldırmak yerine arkadaşlarını arasalar daha iyi olurdu onlar için , çünkü cesedini kurtlar parçalamış olabilir... ah ne diyorum ben kurtlar hem cinisinin etini yermi ki. En sonunda Metehan onlara dün gece beni tek başıma bıraktığı ormanı söyleyince tüm kurt adamlar o ormana koşturmuşlardı Kağan'ı bulmak için. Ölüsünü bulurlar anca.
Tüm bunlar olurken yaşlı moruk beni hapise attırmıştı , ah şu güçlerim olsa o moruk görürdü. Neymiş , çok ileri gitmişimde , onu nasıl öldürmüşümde.. falan filan. Yine olsa yine yapardım, nokta.
"İçten içe sevindiğini biliyorum Metoş , o Kurtadamı öldürdüğüm için mutlusun" burası büyücülere ait mahzenlerden biriydi , eksi kattaydı ve içeri gün ışığı hiç girmiyordu , karanlık doluydu her yer ama duvarlara asılmış meşalalerdeki alev ortama loş bir hava katmıştı. Metehan geldiğinden beri oturup kara kara düşünüyordu , sanırım benden kurtulmanın yollarını arıyordu ama nah giderim.
"Hayır iblis mutlu değilim , o köpeği ben öldürsem mutlu olurdum belki ama sen öldürdüğün için hiç mutlu değilim" yeşil gözleri meşalenin ateşinde alev alev parladı. Bana bakarken öyle ruhsuz duruyordu ki bu beni dahada mutlu etti , rakibimin artık gerçek düşmanını çözmesi gerekti.
"Melis'i öldürünce mutlu olmuşsundur o zaman" diyip ayağa kalktım , zindanın içinde bir ileri bir geri gidiyordum bakmasamda gözleri benim üzerimdeydi şu an biliyordum.
"Onu ben mi öldürdüm" sesinin şaşkın çıkması umurumda bile değildi.
"İlk kez duymuş gibi davranma , çok itici"
"Kaşındığının farkındasın değil mi" dediklerine güldüm.
"Kaşımaya ne dersin beni" ona meydan okuyan bakışlar attım. Sabrının sonuna gelen vampir öfkeyle yerinden kalktı.
"Canını yakarım"
"Alışkın olduğum şeylerle gelme bana Metehan , acıyı severim ben" bakışları kararan vampir artık sabrının sonuna gelmişti.
"Sakar acıdan korkmazdı , ama acıyı sevmezdide" öfkeli sesi zindanın demirlerinde çınladı. "Sen acıyı seviyorsun" ona dugusuz bir bakış attım.
"Melis'in acıyı sevmediğini nerden biliyorsun ha" ona doğru yürüdüm "sen Melis'i tanımaya hiç çalıştınmı" ne diyeceğini bilemeyerek kaldı bir süre. "Çalışmadın , sadece ezdin. Tıpkı diğerleri gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirler Arasında
VampireKalbim deli gibi hızlanırken korkuyla geriye adımladım , kaçmalıydım bu çocuğu görmeye dayanamıyordum. "Dur" göğsüm derin nefeslerim yüzünden inip kalkarken kafamı olumsuzca salladım. "Sakın kaçmaya kalkışma" demesiyle eğdiği kafasını yavaşça kald...