işten çıkmış yorgun argın yazdığım bir bölüm. Sırf yorumlarınız için yazdım bu yüzden saçmalamış olabilirim :)) Kusura bakmayın. Artık +10 voteyi kolayca yapıyorsunuz o yüzden bu seferki hedef +15 vote. İyi okumalar bebeklerim :***
Bir yandan elimle başımı ovalarken diğer yandan da sızlanarak ofladım. Göz ucuyla Emir'e baktığımda hunharca gülmesi –anırması- daha da sinirimi bozmuştu. Aptal çocuk anırırken bile tatlı çıldıracağım ya!
Durum şöyleydi: Bir süre ilerleyen yolculuğumuzu bir alış veriş merkezi önünde noktalamıştık. Arabada inmeden önce çıkan ufak bir 'Elbise' tartışması sonrası işlerin yatıştığını düşünmüştüm fakat hiç de öyle olmamış. Ayakkabımı giymek üzere başımı öne eğdiğim sırada Emir'in salakça bir şekilde korkutmasıyla –belimden içeri parmaklarını sokarak resmen böbreklerimi deşmişti- yerimde sıçrayıp kafamı torpidonun altına vurmuştum ve acısı beynime kadar işlemişti. Geri zekalı Emir.
Şimdi de dakikalar geçmesine rağmen hem laflar sokuyor hem de gülmeye devam ediyordu.
''Ya sussana ne gülüyorsun sen hala!?'' E yeterdi ama gülmek de bir yere kadar. Üstelik ben ortada komik bir şey göremiyordum.
''Ahashsahs Nehir kızım, sen çok safsın ya ahashaha.''
''Emir sus.'' Ciddiyim yoksa susturacağım. Bunu içimden dedim çünkü yemedi arkadaşlar.
''Yoo ashashah.''
''Kapa çeneni ya.'' Diğer ayakkabımı giymek için önüme döndüm ve bu sefer fazla oyalanmadan işimi hallettim. Malum Emir Beyin sağı solu belli olmuyordu.
İlk defa dediğim bir şey olduğunda yani sesler kesildiğinde hayretle tekrar kafamı kaldırdım. Emir'e doğru döndüğümde yüzü kızarmıştı kendini sıkmaktan. Sanırım ayıp olmasın diye susmaya çalışıyordu. Yine de hali benden daha komik görünüyordu. Kafamın acısını unutarak boğazımı temizledim. Başıma da kalırdı bu şimdi.
'Sevgilisinin (!) komik bir şekilde kafasını torpidoya vurması sonucu gülen Emir A. adlı şahsiyeti zorla susturan N. D., yakışıklı bir çocuğun gülememekten dolayı çatlayarak ölmesine sebebiyetten 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Emir'in melekleri adlı hayranları 5 yıl cezayı az bulurken, adliyeye getirilen N. D. 'yi darp ederek ölümüne sebebiyet vermişlerdir.'
ALLAHIM ALLAHIM ÇOK TÖVBE.
''Tamam birazcık gülebilirsin.''
- DAKİKALAR SONRA-
''Emir birazcık dedim ya, sussana artık gelmeyeceğim valla.'' Ellerimi göğsümde kavuşturup suratım asık bir şekilde Emir'e bakmayı sürdürdüm.
Bu kadar komik olan neydi? Gerçi hata bende. Aslında biliyordum, ben suratımı astıkça bu çocuğa bir gülme geliyordu. Benim mutsuzluğumdan besleniyordu resmen. Varlığı bana acı çektirmek için olabilirdi.
''Tamam tamam bu sefer susuyorum gerçekten.'' Boğazını temizleyip anahtarı kontaktan çekti. Sanırım gerçekten bu sefer becerebilecekti. ''Hadi sakar, hazırsan çıkalım artık yarım saattir otoparkta duruyoruz.''
''Hidi sıkır Hızırsın cıkılım ırtık yirim siittir ıtıpırktı dırıyırız. Salak ya, kimin yüzünden duruyoruz acaba otoparkta?'' Bir de bana sakar makar diyordu. Şu andan itibaren resmen sinir yüklüydüm ona karşı.
''Sıkma dişlerini geri zekalı.'' Ne kadar güzel anlaşıyoruz ya, gözlerim yaşardı şimdi.
Bir şey demeden arabadan indim ve arabanın önünden dolanarak yanına geçtim. Uzattığı eline göz ucuyla 'Hııı sana da ondan.' bakışı atıp kot şortumu yukarı çektim. Napayım düşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nehirler Boyunca I
Fiksi RemajaAnlaşamayan iki insanın yaptığı anlaşma ne kadar sağlam olabilir ki? Bu yolun sonu nereye gider bilemiyordum ama Nehirler Boyunca koşmaktan farksızdı..