Nehirler Boyunca I

25. Bölüm

Merhaba arkadaşlar, bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu idare edin. Ama yeni bölümler çok heyecanlı gelecek emin olabilirsinizzzz , keyifli okumalar ballar böcükler.

Ayrıca @coldwineee doğum günün kutlu olsun mutlu yıllar dilerim, iyi ki doğdun  :)))

sınır +28 vote <3

''Nehir ne yapıyorsun üzerimde?'' sırıtarak çenesini olabildiğince yukarı kaldırmış bana bakmaya çalışıyordu.

Rahat davranmaya çalışarak söylendim. ''Ne? Rahat durmuyorsun Emir.''

''Sence şu an duracak mıyım? Üzerimdesin.'' Muzipçe sırıttığında elimdeki pamuğu kaşına iyice bastırdım. ''Ahh! Ne yapıyorsun Nehir!?'' eli kaşına gideceği sırada elimle geri iteledim.

''Dursan iyi edersin az kaldı.'' Sırıtarak pamuğa tekrar tentürdiyot sürdüm.

Evet, Emir yarasını temizlememe izin vermediği için zorla yatırmıştım onu koltuğa. Çünkü gerçekten çocuk gibi peşinde koşturmuştu. Bu kadar iri bir vücudunun ufacık tentürdiyotlu pamuktan korkması ne kadar doğruydu ki?

Tamam, biliyorum şu anda da çok yanlış bir durumda gibi görünüyorduk. Yine de fesatlığı bir kenara bırakarak kavgadan kalan son izleri silip süpürmek için böyle bir şeye kalkışmıştım.

Son kez tentürdiyotlu pamuğu yarasına hafifçe bastırıp ''Bitti sayılır.'' dedikten sonra temiz bezle silip küçük bir yara bandını kaşına yapıştırdım.

"Ya bu ne? Çıkar şu saçma şeyi!"

"Emir mikrop kapmaması için azıcık rahat dur zaten yarına kadar bile durmaz o bant."

Elini kaşına götürdüğünde bu sefer elimle vurdum. Hayıflanarak indirdi elini. "Boşluğuma getirdi o şerefsiz zaten." Yüzünü ciddiyetle bana doğru yaklaştırdı. "Aslında zerre etkisi olmazdı da şerefsizin yüzüğü varmış, si-"

Küfür edeceğini hissettiğim sırada "Hoop!" diyerek elimle uyardım. "Küfür etme Emir."

Mahcup tavırla sustu. Kullandığım ilk yardım malzemelerimi elime sıkıştırarak kalkarken koca eli dizimden yakaladı. ''İyiydik böyle ya.'' Sırıtarak elini dizimde bir aşağı bir yukarı gezdirdi.

Yaptığı davranış oradaki bütün hücreleri harekete geçirirken hafifçe yutkunma ihtiyacı hissettim.

Tentürdiyotlu pamuğu göstererek kaşlarımı kaldırdım. ''Bu pamuğu ağzına sokmamı istemiyorsan çek elini.'' Yapmacık gülümsememi sergiledim.

Dişlerini göstererek kahkaha attı. ''Sen son zamanlarda iyi beni tehdit etmeye alıştın ufaklık.''

''Tehdit etmiyorum olacakları söylüyorum.''

''Peki." İ'lerini uzatarak elini dizimde gezdirmeye devam etti. Huylanıyordum yahu! "... Senden bir şey isteme hakkım olduğunu biliyorsun değil mi?''

Aa şey o mesele, yoo ki.

''Iı yoo hatırlayamadım, hadi ben kaçtım.'' Tekrar kalkmak için yeltendiğimde bu sefer kollarımdan yakaladı.

''Hatırlatabilirim.'' Gıcık.

Ofladım. Kaçış yoktu. Bu dinozor kafalı her şeyi unutabilirdi ancak bunu unutmazdı. ''Ee, ne istiyorsun?''

''Sence aklımdan neler geçiyor olabilir?'' Düşününce pek de iyi şeyler geçtiğini sanmıyordum. Sebepsizce ellerim terleyince benim de heyecan yaptığımı fark ettim.