ÖLÜMCÜL ESPRİ

GİRİŞ

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın...

Selamlar ölümcül espri okurları; Baş rolümüzü tanıtalım:

Akide daş; milli jimnastikci, boyu: 1.73,  yaş; 21, esprileriyle insanları ölüme kadar götürebiliyor, dediğim dedik olduğu için devamlı başını belaya sokar kendisi...

Akide' nin ağzından;

Merhabalar ben akide he zaten beni tanıttılar ama nasıl başlayacağımı bilemedim. Neyse ben şu an neredeyim? Harbi lan ben neredeyim?

"Orada biri varmı?"Diye seslendim. Ama söylediğimde sadece sesim yankılandı. Bununla boş bir mekanda olduğumu anladım ve tabiki de gözlerim, ellerim ve ayaklarım bağlı bir haldeydi.

Birden arkadan gülüş sesi geldi. Ne yani bu hallerim çok mu komik? Bence evet komik. Bende onun gülüşünü soldurmak için piç gülüşü atmaya başladı.

"Neden gülüyorsun?" Dedi. Bunu derken kesin aklından benim deli olduğumu düşünüyordu😈.

"Sen neye gülüyorsan bende tam tersine gülüyorum." Dediğimde gülme sesi durdu.

"Sen neye güldüğümü biliyormusun?" Dediğinde sesinde hiç bir şekilde merak kırıntısı bile yoktu.

"Söylersen bilebilirim farkındaysan." Dediğimde bir ışık gördüm sanki. Ne diyorum ben ya? Neyse gözlerimde ki bezi çözdü.

"Yunan tanrısı oha lan." Ben gerçekten bunu söyledim mi ya? Lanet girsin bu ne amk. Bu dediğime kahkaha patlattı bizim yunan tanrısı.

"Yunan tanrısı ha güzelmiş.😎"

Ben bu yunan tanrısı'nı anlatayım; Deniz mavisi gözler, karamelimsi saçlar,  boyu benden 10 santim uzun, kaslı mı kaslı ve baklavaları gömleğinin içinden baya ben buradayım diyor.

"B-beni buraya niye getirdin? Sen kimsin?" Ilk söylediğimde korkakça çıktığı için kendime küfürler saydırırken o gayet sakin duruyordu.

"Sence niye buradasın?" Ne yani o da mı bilmiyor?

"Uzatmasak benim sınavım vardı. Gitmem lazım." Hay ağzıma ... yalan atmayı hiç beceremiyorum.

"Sen şu an gerçekten sınav için mi endişeleniyorsun? Buna inandığımı düşünme. Neden burada olduğun hakkında hiç mi bir fikrin yok?"

"Yok işte yok beni sinirlendirme seni burada komaya sokar sokar çıkarırım." Bu biraz ağır oldu galiba çünkü bana yumruğunu geçirmek üzere kollarını katlıyor.

Bana doğru yaklaştığında tam yumruğu suratıma basacağı anda kolunu biri tuttu ve diğer eliyle de eterli olduğunu düşündüğüm bezi burnuna koklattı.

Yunan tanrısı yerle bir olurken bayıltan kahramanıma baktığımda o kişi biricik kankim koray' dı.

Koray; akide'nin kankası, saçları sarı, boy:1.93, yaş:22, o da akide gibi esprileri boktandır, yeşil gözlüm, sesi güzel efkara basınca onu dinlemek her şeye deva oluyor.

"Koray!" Dediğimde ipleri çözdüğünde boynuna sarıldım. Bu sefer fena atlattım gerçekten.

"Beni ne zaman dinleyeceksin akidem?" Evet akidem diyor. Çok tatlı bu çocuk ya.

"Hadi gidelim sarışınım." Bunu dediğimde pek hoş karşılamıyor ama bu durumda bir şey demedi.

Sevgili okurlarım; bu bölümü bilerek kısa kesmek zorundayım. Ilk bölümün verdiği heyecana verin artık ne diyeyim.

1. Bölüm sonu...