Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız...
"İkizler yani toprak ve su onlar iyi şu anlık hayati tehlikeyi atlattılar birazdan onları normal odaya alacağız o zaman görebilirsiniz. Tekrar başınız sağolsun." Dedi ve gitti doktor. Şimdi ne olacaktı? Aklımda bir sürü soru vardı.
Ikizler in sağlık durumu ne?
Toprak ve su ailelerinin yıkıldığını biliyormuydu?
Bunları kaldırabilecekler mi?
Ve benzeri sorular...Hayat öyle bir konu ki insan ne olduğunu anlamadan yaşantısı yıkılabiliyor. Peki yazar neden bunları anlatma ihtiyacı duyuyor ki? Cevap; insanlar yaşadıkça ve gördükçe hayatı anlam taşır. Bunları insan öğrenmezse hayat denilen kurulu yaşantısı hiç başlamadan biter.
Bunun bilincinde olanlar çoktan yaşantısını önlemlerle doldurdu. Peki akide ve ailesinin yaşantısında bu önlemler varmı? Akide hayatın bu kadar zorlu olduğunu biliyor mu? Ya da farkında mı?
Ayağa kalktım ve ceyhun un yanına gittim. Elimi onun omzuna koydum ve sıktım. Ona güç vermek istedim ve ne kadar başarılı oldum belli değil ama bu kadarı elimden geliyordu.
İkizler normal odaya alındı ve girdik. Yüzlerinde küçük küçük yaralar vardı. Içim sızladı lan. Bu imtihanlar onlara ağır gelmez mi? Allahın onlar için ne planladığını göreceğiz.
Biz onların acılarını ne kadar azaltırsak onlar o kadar iyi hissedecek. Bunun için elimden geleni yapacağım.
İkizlerden toprak uyanmaya başladığında hafifçe kıpırdandı. Gözlerini açtığında o sarı ve ela arası gözlerini ilk defa gördüm.
Toprak: ceyhun un yeğeni. 3 yaşında. Kahverengi saçları ve ela-sarı arası gözleri var. Tatlı dilli.
Su: ceyhun un yeğeni. 3 yaşında. Uzun ve karamel saçları, ela gözleri var. Tatlı dilli.
"Dayı." Dedi. Çok tatlı bu ya.
"Efendim daha iyimisin küçük ben." O nasıl soru ceyhun ya? Anlayan var mı?
"Şu neyede?"
"Yanında ya. Bak." Dedi ceyhun. Çok hüzünlü görünüyordu. Haklı da. Ablası sonuçta geride kalan yeğenleri. Toprak kafasını o yöne çevirdi ve kardeşini öyle görünce ağlamaya başladı.
Oy kıyamam.
"Şşşt ağlama bakayım. Erkek adam ağlamaz." Deyip sarıldı. Bende ağlamamak adına dışarı çıktım. Koltuğa oturdum ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. Arkamdan koray'ın sesi gelince hızla göz yaşlarımı sildim.
"Akidem nasıl bir durumla baş başa kaldığımızı biliyorum ama güçlü durmamız gerekli. Ha ben duramam dersen seni eve bırakıyım." Dedi ve küçük bir sırıtış gösterdi. Sonra yeniden ciddi konumuna geldi ve kalktı ve yanıma oturdu.
"Yok ben iyiyim. İçeri girelim." Dedim ve ayaklandım. Gücüm yoktu ama mecburum gibi hissediyordum. İçeri girdiğimde toprak ceyhun a beni soruyordu.
Ah çok tatlı.
"Dayı o kış kimdi? Şok güşelmiş." Hafif kıkırdadı ve yanağına küçük bir şaplak attı.
"Şşşt koray dayın duymasın bu dediklerini."
"Niye dayı o onu mu şeviyo?" Çok masum ya.
"Evet hemde çok. Bak bu da yaren yengen." Deyip yaren i gösterdi ve devam etti.
"Ben de onu çok seviyorum." Yaren kıkırdadı ve yanına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL ESPRİ
ActionBir kız bir olayın üstüne aşırı giderse ne olur? Cevap; kız devamlı başına bela alır...